20 Nisan 2024
  • Erzurum19°C
  • İstanbul14°C
  • Ankara21°C

AHİLİK HAFTASI VE AHİ TOMAN BABA

Ömer Faruk Kızılkaya

18 Eylül 2019 Çarşamba 11:07

Malumunuz her sene eylül ayında Ahilik Haftası kutlanır. Ahilik Haftası’nda şehrin yönetiminde görev alan kişiler haftanın anlam ve önemini bildirir nitelikte basın açıklaması yapar, bildiri yayımlarlar. Oda başkanları yine bu haftada şehirde var olduklarını duyururlar ve ertesi sene tekrar görüşmek üzere ortalardan kaybolurlar. Peki, hiç düşündünüz mü, ahilik nedir? Ne zaman ortaya çıkmıştır, kim kurmuştur, bunu kuran ve devam ettiren insanların dertleri nedir? Bu yapılanma bize neler katmış, bizden neleri götürmüştür? Erzurum’da da ahilik yapısı oluşturulmuş mudur?

 Öncelikle “Ahilik nedir?” sorusundan başlayalım:

“Ahilik, 13. yüzyılda Anadolu’da kurulmuş bir esnaf teşkilatıdır. Sözlük anlamı olarak “eli açık, kardeş, yiğit, delikanlı” gibi manalara gelen ve halen daha kullanılan “ahi, ehi” kelimesi; aynı zamanda bugün, yüzlerce yıllık bir değerler sistemine karşılık gelir.

Selçuklu Devleti döneminde; Türk kültürü ve İslâm dininin tüm pozitif değerlerini taşıyan bir sentez olarak ortaya çıkmıştır. Esnaf yaşamına belirli kaideler getirerek, insanların maddi ve manevi tüm ihtiyaçlarını gidermeyi, toplumsal düzeni sağlamayı kendine amaç edinmiş bir sistemdir. Bunu gerçekleştirmek için de sanat, ticaret, dayanışma ve yardımlaşmayı yöntem olarak kullanmıştır.

Esnafın ticaret hayatını organize etmek üzere ortaya çıkan ahilik; sosyal hayattaki, eğitim hayatındaki, askeri ve siyasi alandaki faaliyetleri ile günümüze kadar etkileri olan bir teşkilattır. Özellikle Osmanlının kuruluşu dönemindeki siyasi etkisi önemlidir. Ahi Evran tarafından kurulmuş olan Ahilik Teşkilatı, zaman içerisinde gelişerek yurdun her tarafında var olmuş ve misyonu doğrultusunda hizmetlerde bulunmuştur. Bu hizmetler, Osmanlı Dönemi’nde devam etmiş ve Cumhuriyet Dönemi’nde de kurumsallaşarak farklı kimliklerde varlığını sürdürmektedir. Günümüzde bu kurumların duruşlarına bağlı olarak hizmet verme şekilleri başkalaşmış ve bazı yörelerde ahilik töreleri devam ettirilip şehrin sosyoekonomik yapısına katkılar sağlamış, bazı yerlerde ise misyonunun dışına çıkarak ağırlığını kaybetmiştir.

Günümüzde ahilik teşkilatının misyonunu esnaf ve sanatkar dernek ve odaları, sanayi ve ticaret odaları yüklenmiş durumdadır. Bu teşkilatların çalışmaları, şehre ve şehrin kültür düzeyine göre değişiklik göstermektedir. Bazı şehirlerde sistem çok iyi işlerken Erzurum gibi şehirlerde başkanları sadece oturdukları yerden kaba kaba atarlar, esnaftan aidat toplarlar ama esnafa, halka ve şehre hiçbir şey katmazlar. Oda başkanları çoğunlukla değişmez, kimse de değiştirmeye veya yenilemeye çalışmaz. Her alandaki suskunluk ve nemelazımcılık buralarda da kendini gösterir.

Oysa Erzurum, eskiden ahilik teşkilatının en iyi işlediği şehirlerden biriymiş. Bugün Bakırcılar Çarşısı’nın sonunda Kavaflar Çarşısı’nın varlığı, Demirciler gibi sokak isimleri Erzurum’daki ahilik teşkilatı hakkında ipuçları vermektedir. (Ayrıntılı bilgi isteyenler Prof. Dr. Murat KÜÇÜKUĞURLU’nun “Erzurum Çarşı Pazar-Eski Erzurum Çarşıları ve Üretim Mekanları” isimli kitabını okuyabilir.)

Buralardaki son ustalarla konuştuğumda kimi Tuzcu (Dutçu) Mahallesi’nde kimi de Söğütlü Mahallesi’nde her sene şenlikler düzenlendiğini, kurbanlar kesildiğini; bu şenliklerde çıraklıktan kalfalığa, kalfalıktan ustalığa yükselenlere peştamal bağlama törenlerinin yapıldığını anlattı. Herkesin ustasıyla anıldığını, ustanın ismine halel gelmemesi için çırağını hassasiyetle yetiştirdiğini de satır arasına sıkıştırdılar. Bugün en basitinden bir sanayi esnafıyla yaşananlar, bu kültürün etkisini kaybetmesinden kaynaklanıyor. İki cıvata sıkan kendine dükkan açar oldu. Sanayiye girersek çıkamayız.

Bir de ahi babamız var bizim. 2016 yılında hazırlayıp sunduğum “Köşe Bucak ERZURUM” isimli programımda türbesini gösterip hikayesini anlattığım Ahi Toman (Duman) Baba var bu şehirde. İbni Batuta’nın seyahatnamesine konu olmuş bu değerli insanın kabri sürekli gündeme gelir Erzurum’da ama onun için hiçbir şey yapılmaz. Medyada ufak bir arama yaparsanız 2008 yılında Muzaffer TAŞYÜREK Hoca’mızın isyanını görürsünüz. Muzaffer Hoca gibi nice yetkisi olmayan Erzurum sevdalısı bunları gündeme getirdi. Beni de Reşat COŞKUN ağabeyim götürüp gezdirmiş, bir yazısında serzenişte bulunmuştu. En son da Öztürk AKKÖK ağabeyinin gazetesinde değerli hocam Prof. Dr. Cengiz ALYILMAZ konuya vurgu yaptı. Bizler cılız sesleriz bu şehirde, kuvvetli sese sahip olanlardan kimler ne demiş bu konu hakkında?

8 Ekim 2010 tarihinde Erzurum gazetesinde yayımlanmış bir yazı var Ahi Tuman Baba hakkında. Malumunuz Erzurum gazetesi şu an Erzurum’u temsil eden milletvekillerimizden Sayın İbrahim AYDEMİR’indi. Yani teknik olarak İbrahim Bey’in konudan haberdar olmaması mümkün değil. Peki, kendileri bu konuda ne yaptı?

25 Eylül 2013 tarihinde Doğu Türk gazetesinde yayımlanan haberde Erzurum Esnaf ve Sanatkarlar Odası Başkanı Sayın Rasim FIRAT konuyu gündeme getirerek Büyükşehir Belediyesine çağrıda bulunmuştu. Haberin devamı ise şöyle:

“Narmanlı Camisi arkasındaki yıkılmış gecekonduların arasında mezarı bulunan Ahi Toman Baba'nın Erzurum'daki Ahi Teşkilatı'nın kurucusu ve piri olduğuna dikkat çeken ESOB Başkanı Rasim Fırat, "Ahi yapılanması açısından Anadolu'daki önemli merkezlerden birisi de Erzurum'du. Ancak şehir bu özelliğini zamanla kaybetti. Büyükşehir'in kentsel dönüşüm kapsamında türbeyi düzenlemesini istiyoruz. Ahilik kültürünü şehirde yaşatabilmenin en güzel yolu Ahi Toman Baba'nın mezarını kurtarmak olur. Ümit ediyoruz ki, mezarın çevresinde yapılacak bir düzenleme ile burayı yeniden Ahi Merkezi haline getirebilir ve kültürü yaşatabiliriz" diye konuştu.

Erzurum Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Küçükler, Ahi Toman Baba Türbesi’nin yakın zamanda açılacağını belirtti.”

Ahi teşkilatının devamı niteliğindeki bir yapının başında olup konuyu gündeme getirmek ne kadar güzelse takipçisi olmamak da bir o kadar samimiyetsizliğin göstergesidir. Kaldı ki sözü geçen, hatırı sayılan insanlardan biridir Rasim Başkan. Konuya gösterdiği hassasiyet, o dönemde konunun gündemde olmasından kaynaklanmış. Biri bir şey söylerse de “Ben zamanında söyledim de yapmadılar.” şeklinde kendini savunur, birilerinin üstüne atar suçu. Eğer ki iş, yapılır da gündeme gelirse o zaman “Ben zamanında söyledim, gündeme taşıdım, şimdi de yapıldı.” diyerek kendine pay çıkarır. Bu durumu Rasim Başkan’a nispeten söylemiyorum, onu da belirteyim. Zira Erzurum’da tanıdığım yönetici, siyasetçi, gazeteci, dernek ve vakıf yöneticileri, bürokratlar hep aynı taktiği kullanıyorlar. Onlardan edindiğim tecrübeden hareketle tahmin yürütüyorum.

Geçen sene konuyu Erzurum İl Kültür ve Turizm Müdürü Sayın Cemal ALMAZ’a hatırlattım. Yanımda valilikten birini aradı ve bilgi aldı. Olayın takibinde olduğunu söyledi ve sorunun çözülememesinin ana sebebini açıkladı. Asıl sorun şu:

Türbe ile ilgili çalışma başlatılabilmesi ve türbenin ihyası için türbeyle duvar duvara olan üç katlı binanın yıkılması gerekiyormuş. Bu binanın sahipleri de binaya karşılık 1 milyon TL istiyorlarmış. Bu paranın ödenmesi için de kaynak araştırdıklarını söyledi Cemal Hoca. Ben de ona şunu teklif ettim:

Vali Bey, herkesi toplasın ve bu parayı gücü nispetinde pay etsin. Biraz belediyeye, biraz ESOB’a, biraz ETSO’ya, biraz Kültür Turizm’e, biraz vekillere, biraz diğer oda başkanlarına, biraz da o binaya ruhsat veren kişiye (göstermelik de olsa),  kalanı da kendine yazsın ve bu eksiğimizi tek başına bir yere yüklemektense el birliğiyle tamamlasın. Cemal Hoca, “Harika bir fikir. Vali Bey ile görüşelim, bunu kendilerine sunalım.” demişti, sonra da vali değişmişti. Ben sözümün arkasındayım, bu dediğim yapılsın ve her sene Ahilik Haftası’nda Ahi Tuman Baba üzerinden poz kesmektense bu sene iş yapalım. Önümüzdeki sene Ahilik Haftası etkinliklerini türbe ziyaretiyle başlatalım. Kurbanlar kesilsin ve etkinlikler dualarla başlasın. Ahiliğin ruhuna uygun bir tören düzenlensin Erzurum’da. Erzurum, unutturulan değerlerini hatırlasın. Hem öyle bir program yapalım ki Türkiye’de örnek olsun, olmaz mı? Erzurum’a yakışmaz mı?

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.