8 ARALIK’TA ERZURUM GÜNLERİNDE BULUŞALIM
Vahdet Nafiz Aksu
04 Aralık 2016 Pazar 17:50
Modern şehir yönetiminin bir ayağını da ‘kentsel iletişim ve tanıtım” düsturu teşkil ediyor.
Biliyorsunuz, artık rekabet yalnızca ürünler veya firmalar arasında değil, ülkeler ve Kentler arasında da yaşanıyor.
Hem de kıyasıya bir şekilde, kıran kırana…
Bu nedenle, “rekabet avantajı elde etmek isteyen kentlerin, kendilerine has marka olmalarını sağlayabilecek özelliklerini belirleyip bunlardan faydalanmaları” gerekiyor.
Her şehir, bir diğerinden ayırt edici özellikleri ve farklılıklarını, kültürel değerlerini, mutfağını çağdaş iletişim yöntemleriyle, fuarlarla ve şehir günleri gibi organizasyonlarla tanıtma çabasında.
Şehir yöneticilerinin her fırsatta haklı olarak dile getirdiği “Erzurum’u marka şehir yapma” hedefine ulaşmanın bir yolu da yoğun tanıtım faaliyetleridir, hiç kuşkusuz.
***
Erzurum’un kendisine has marka olasını sağlayacak özellikleri nelerdir? Bunlar iyi bir şekilde belirlenmiş midir?
Ulusal ve uluslararası alanda bu muhteşem şehrin yıldızını parlatacak çalışmaların yapıldığından şüphe duymuyorum.
Ancak bu gayretlerin daha profesyonel ve sonuç getirici kıvamda olmasını arzu ediyorum.
Bunun için harbi ve hasbi seferberliklere ihtiyaç olduğu kanaatindeyim.
***
Erzurum günlerine, ta başından beri “Kadayıf dolması, cağ kebap, Oltu taşı tespih” çerçevesinin dışında… Üstünde… Ötesinde bir anlam yükledim.
Bu etkinliği, markalaşma yolundaki Erzurum’un görücüye çıkma fırsatlarından birisi olarak gördüm.
Başkentte depolanacak hemşerilik enerjisinin 365 güne yansıyacak bir tanıtım ve atılım sinerjisine dönüşmesini hayal ettim.
Bu, yediden yetmişe tüm Erzurumluların emekleriyle, sermayeleriyle, ürünleriyle, imkânlarıyla bu etkinliğe iştirakiyle mümkün olabilirdi.
İlk üç etkinlikte herkes elinden geleni yaptı. Hele birinde Bakanlar düzeyinde yoğun bir katılım vardı.
Ulusal medyada güçlü bir Erzurum rüzgârı esti.
Umutlandık, gururlandık, sevindik.
Bu tür atakların artarak devamını, hatta uluslararası boyutlara taşırmasını hayal ettik.
***
Sanırım ziyaretçi sayısında sorun olmadı, evvelki Erzurum günlerinde.
Stantlardaki resmi tanıtımlar fevkaladeydi ilk üç etkinlikte.
Galiba Erzurum, esnafı, üreticisi ve markalarıyla tam olarak taşınamıyor bu zemine.
Bu alanda tam bilemediğim bazı organizasyon eksiklikleri yaşanıyor.
Özgün ürünler sergileyebilecek küçük esnaf, gelmiyor değil, gelemiyor. Yol masrafları ve stant ücretleri gücünü aşıyor.
Adı Erzurum günleri oluyor da bazı stantlardaki ürünlerin Erzurum’la alakası olmuyor.
Bu sefer Valilik işe el koyduğuna göre inşallah gümbür gümbür bir Erzurum Günleri fırtınası esecek Başkentte…
***
4.Erzurum Günlerine öncülük eden Valiliğimize, katkıda bulunan Büyükşehir Belediye Başkanlığımıza çok teşekkürler.
Etkinliğin Koordinatörü Erzurum Dernekleri Federasyonumuza da tebrik ve teşekkür borcumuz var.
ESAV ve Erzurum Vakfı’nın, organizasyona resmen dahil olmamalarına rağmen, tanık olduğum destek ve gayretlerinin altını çizmemiz lazım.
Derneklerimiz ve şehir yönetimi örnek bir işbirliği sergileyerek, geleceğe yönelik umutlarımızı artırdılar, var olsunlar.
Bu örnek gönül ve eylem birliğini alkışlıyoruz.
Mesele Erzurum’un tanıtılması ise gerisi teferruat değil mi?
***
Bir kere daha altını çizeyim.
Tüm hemşehrilerimize bu etkinlikte görev düşüyor.
Her dadaş kendisini bu faaliyetin fahri görevlisi olarak görmeli… Kendisine görev verilmese bile ‘durumdan vazife çıkarıp’ bir şeyler yapmalı…
Hiçbir şey yapamasak internet ortamında etkinliği duyurabiliriz. Eşimizi dostumuzu haberdar edebiliriz.
Arkadaşımızı, komşumuzu alıp etkinlik alanına götürebiliriz.
Erzurum günlerini büyük, hareketli, coşkulu bir şölen haline getirebiliriz. Birlik ve beraberliği sağlayıp, kardeşliğimizi pekiştirebiliriz.
Başkentteki sinerji dalga dalga tüm yurt sathına yayabiliriz.
Öyleyse ilk adımı atalım, 8 Aralık 2016 Perşembe günü saat 11’de Ankara Atatürk Kültür Merkezinde buluşalım.
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2012 Erzurum Olay
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.