25 Kasım 2024
  • Erzurum-4°C
  • İstanbul7°C
  • Ankara0°C

AHMET GÖKHAN YAZICI'NIN KALEMİNDEN: 'SAKIN BİZİ AFFETMEYİN.!'

Eğitimci yazar Doç. Dr. Ahmet Gökhan Yazıcı kaleme aldı...İşte o yazı...

Ahmet Gökhan Yazıcı'nın kaleminden: 'SAKIN BİZİ AFFETMEYİN.!'

03 Temmuz 2018 Salı 19:53

Masumiyet dehşete uğramış gözlerinizde , kulakları sağır eden çığlıklarınız,körelmiş vicdanlarda his edilemeyecek olan çektiğiniz acılarınızda gizlidir.!
Kısa metrajlı bir film şeridi gibi Eylül’ler , Leylalar olarak geldiniz geçtiniz ve biz sözde müslümanların, zavallıların imtihanı olup gittiniz

Bu kirlenmiş hayattan, kulakları ve vicdanları sağır eden, kelimeleri boğazlara düğümleyen, suçsuz ve günahsız binlerce, mazlumun ahının, feryadının, acısının, kanlarının ve katliamlarının sembolü olarak gittiniz ve aslında ilk değildiniz vede maalesef son olmayacaksınız
Bak bizler sizin yasını tutuyoruz, peşinizden katillerinize garizane küfürlerle buğz edip, onlara alternatif işkence ve infaz yöntemlerini tartışıp, vicdanlarımızı rahmet pınarı gözyaşlarımızla yıkayıp temizlendiğimizi farz edip kendimizi kandırıyor ve tatmin ediyoruz, sizlerin acılarınız,feryadlarınız , katliniz üzerinden feryad-ı figan edip deşarz oluyoruz.!
Bak annenler oyuncaklarınızı mezarlarınıza getircek , yıllarca sizin yerinize onlarla avunup bir ömür tüketecek

Bakın biz peşinden ninni niyetine ağabeyler ablalar amcalar ağıt yakıyoruz ki "Eylüllere, Leylalara kalkan eller kırılsın", "Ölmediler , kalbimizde yaşıyorlar ", "katilleriniz idam edilsin" diye , hatta onların gebertilmesine gönüllü cellat bile oluyoruz ki siz orda rahat uyuyun veya vicdanlarımız derin uykudan hiç uyanmasın diye çıldırıyoruz

Küçük narin bedenlerine defalarca inen darbeler, bıcaklar aslında bizlerin yüreğine inmeli ve saplanmalıydı,

ölmeden boğazlarınıza sarılan o iğrenç eller bizleri boğmalıydı,ölürken feryadınız, çığlıklarınız, acılarınız dünyayı başımıza yıkmalıydı.
Ama bak biz büyüklerin arkandan ağıtlar yakıyoruz,sloganlar atıyoruz, kendi vicdanlarımızı rahatlatmak için yazılar yazıp, gösteriler düzenleyip sizlerin kısa metrajlı bu hayat filimlerinizde kendimize rol kapmaya çalışıyoruz.
Anlerinizin,akrabalarınızın, İslam-i ve İnsan-i idam feryadlarını,Avrupa müktesebatına göbekten bağlı bak İslami Şahika olan büyükleriniz ne güzelde mazeretler üretip idam için saf sata tali yollar ile hadımlığı önerebiliyorlar, ve islami kurallar ve akaidi bile geçiştire biliyorlar 
Biriniz yeni konuşmayı öğrenmiş diğeriniz beklide yeni okumayı öğrenmiştiniz.

Okuyun konuşun orda kuzular yıllarca işgal ettikleri sütunlardan köşelerden, sizlerin katiline yön ve ruh veren, katilin ve nicelerinin vicdanlarını, şahsiyetlerini körelten inançsızlıklarının ahlaksızlıklarının müsebbibi konumunda ki yazar çizer takımı da sizlere ağıt yakıyor.
Orda televizyon varmı kuzular gezin bütün kanalları seyret filimleri ile seneryoları ile sahte şahsiyet ve kişilikleri ile ahlaksızlığı, namussuzluğu, inançsızlığı, bir topluma engaje etmekle mükellef ,sizlerin katilleriniz gibi yüzlercesini binlercesinin ilham kaynağı proğramcılar, editörler, sanatçılar, aktörler, figuranlar, da kendi yetiştirdikleri senin katiline buğz edip ve akabinde rutine bağlayıp timsah gözyaşları döküyorlar 
Okuyun bizi..! Seyredin ordan bizi..! Duyun bizi kuzular ! Ve adaletin asla şaşmayacağı mahşerde, yanmış topraktan fışkıracak küçük ellerinizle hala daha kanayacak olan yaralarınızdan sızan kandan alın avuçlarınıza

Hepimizin kirlenmiş yüzlerine ve yüreklerine sürün kuzular sürün ki sizler gibi yüz binlerce mazlumun katline sebep olan katillerin, bel hum adaların hala daha nefes almalarına, imkan tanıyanların..!
Onlara ilham kaynağı olanların,katliamın asıl müsebbiplerinin, ve onlara rıza gösteren,seyreden, değer veren, itibar yükleyen, seçen, biat eden ve rutin hayatına geri dönen bizlerin suratlarına küçük kanlı ellerinle o tertemiz kanınızı sürün ve yapışın mahşerde yakamıza kuzularım ve sakın bizi affetmeyin kuzularım.!

“Ey iman edenler! Öldürülenler hakkında size kısas farz kılındı. Hüre hür, köleye köle, kadına kadın (öldürülür). Ancak her kimin cezası, kardeşi (öldürülenin velisi) tarafından bir miktar bağışlanırsa artık (taraflar) hakkaniyete uymalı ve (öldüren) ona (gereken diyeti) güzellikle ödemelidir. Bu söylenenler, Rabbinizden bir hafifletme ve rahmettir. Her kim bundan sonra haddi aşarsa muhakkak onun için elem verici bir azap vardır."

"Ey akıl sahipleri! Kısasta sizin için hayat vardır. Umulur ki suç işlemekten sakınırsınız."(Bakara, 2/178-179)

Allah’ın hükümleri kıyamete kadar geçerlidir. Bu nedenle kısas bu zamanda uygulanmaz diye bir şey yoktur uygulamayanlar hem dünyevi hem uhrevi vebaldedir bu kaatliamlara ve sonrası olabilecek emsallere de suç ortağıdır

Bu yöneticilerin, hakimlerin, savcıların hükmünü veremediği ve belkide vermeyecekleri bu celselerin şüphesiz hüküm sırası katillere ve hükümden aciz zavallılara karşı Cenab-ı Hakkın olacaktır olması dileklerimle

selam-saygı-dua

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.