AKDAĞ: "TÜRKİYE'DE BİR REJİM DEĞİŞİKLİĞİ YAPILMIYOR. REJİMİMİZ TÜRKİYE CUMHURİYETİ'DİR"
Sağlık Bakanı Recep Akdağ, anayasa değişikliğine ilişkin referandum süreciyle ilgili, "Türkiye'de bir rejim değişikliği yapılmıyor.
11 Şubat 2017 Cumartesi 09:48
Sağlık Bakanı Recep Akdağ, anayasa değişikliğine ilişkin referandum süreciyle ilgili, "Türkiye'de bir rejim değişikliği yapılmıyor. Rejimimiz Türkiye Cumhuriyeti'dir. 1923'te buna karar verdik, hiç değiştirmeye de niyetimiz yok. Türkiye'de hükumet etme modelini değiştiriyoruz, bir sistem değişikliği yapıyoruz." dedi.
Bakan Akdağ, AK Parti Erzurum İl Başkanlığında düzenlediği basın toplantısında, nisan ayının Türkiye Cumhuriyetinin tarihi açısından çok önemli bir ay olacağını söyledi.
Referandum paketinin, milletin önüne konma niyetinin başladığı günden itibaren Türkiye'de bazı çevrelerin sistemli bir şekilde vatandaşın kafasını karıştırmaya çalıştığını belirten Akdağ, "Biz AK Parti olarak, Milliyetçi Hareket Partisiyle birlikte bir anayasa değişikliği paketini hazırladık. Bu bir uzlaşma paketi oldu. Paketi yaparken CHP'yi de bu uzlaşmaya davet ettik. Hatta böyle bir uzlaşma içerisine giremeyecekse kendi teklifini getirmesini istedik. Ama Sayın CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu böyle bir birlikteliğe yanaşmadı." diye konuştu.
O günden beri Kılıçdaroğlu ve arkadaşlarının hadiseyi çarpıtarak zaman zaman yalan üzerine bir propaganda yürüttüklerini ifade eden Akdağ, şöyle konuştu:
"Bu yalanlardan birincisi Türkiye'de bir rejim değişikliği yapılacağı yalanıdır. Türkiye'de bir rejim değişikliği yapılmıyor. Rejimimiz Türkiye Cumhuriyeti'dir. 1923'te buna karar verdik, hiç değiştirmeye de niyetimiz yok. Türkiye'de hükümet etme modelini değiştiriyoruz, bir sistem değişikliği yapıyoruz. Seçilmiş bir meclis, bu meclisin içinden çıkan bir başbakan, ayrıca seçilmiş bir cumhurbaşkanıyla şu anda Türkiye yönetiliyor. Ama bir taraftan başbakan seçimle gelen bir başbakanlık, öbür taraftan seçimle gelen bir cumhurbaşkanlığı aslında iki başlı bir yönetim anlamına geliyor. Bugün Türkiye bu iki başlılığı kaldırabiliyorsa başından beri yol arkadaşlığı yapan, birbirini çok iyi tanıyan Sayın Başbakanımız ve Cumhurbaşkanımızın çok uyumlu çalışması sayesindedir. Ama bir sistem sadece kişiler üstüne bina edilmemelidir."
Sistemin doğru işlemesi için doğru ve yeni bir düzenlemeye ihtiyaç bulunduğunu ve anayasa değişikliği paketinin milletin önüne getirilmesinin en önemli sebebinin de bu olduğunu dile getiren Akdağ, "Biz Türkiye'ye bir cumhurbaşkanı seçeceğiz. Kim seçecek? Millet seçecek. Bu cumhurbaşkanı yürütmenin başı olacak. Yani bugünkü hükümetin, bakanlar kurulunun yaptığı işleri yapacak. Yine biz millet olarak milletvekillerimizi seçeceğiz 550'den 600'e çıkararak. Bu 600 milletvekili TBMM'de kanunları yapacak, hükümet üzerindeki denetlemeyi sürdürecek. Yaptığımız iş budur."
"Kimin kiminle yan yana durduğu önemli değil mi"
Türkiye'nin ihtiyacı olan reformlarını gerçekleştirmede çok daha hızlı, hem de istikrarlı bir şekilde hareket edebilen yeni bir yönetim modeline geçeceğini dile getiren Akdağ, "Dolayısıyla bizim koşmamız lazım. Bizi hedeflerimize, refaha, ekonomik büyümeye, Türkiye'deki terörü ortadan kaldırmaya, 80 milyon ferdin huzur ve refah içinde yaşamasını sağlamaya koşar adım götürecek sistem nisan ayı içerisinde milletimizin önüne referandumla getireceğimiz yeni yönetim sistemidir." diye konuştu.
Akdağ, Türkiye'de anayasa referandumuyla alakalı olarak kimlerin 'Hayır' dediğine bakılması durumunda meselenin kolayca anlaşılacağını aktardı.
"Bunu konuştuğumuz zaman sakın Cumhuriyet Halk Partisine oy veren değerli kardeşlerimiz üzülmesinler" ifadesini kullanan Akdağ, şunları kaydetti:
"Çünkü Cumhuriyet Halk Partisi yönetiminin ortaya koyduğu tavır, doğrudan doğruya CHPseçmenin tavrı anlamına gelmiyor. Bugün CHP'ye oy veren vatanperver hangi seçmen, CHP'nin FETÖ'cülerle, arkasına PKK'yı almış HDP ile beraber aynı 'Hayır'ı vermesini ister. Aynı argümanlarla 'Hayır' demesine razı olur. Tabii ki biz CHP'yi, HDP ve FETÖ ile özdeşleştirmiyoruz. Ama kimin kiminle yan yana durduğu, hareket ettiği, 'Hayır' ya da 'Evet' diyeceği önemli değil mi? Burada Milliyetçi Hareket Partisi ile AK Parti birlikte ülkenin önünü açmak için çok önemli bir referandumu halkın önüne getirmişse bunun bir manası var."
Türkiye'nin bugün hemen yanı başında taşeron terör örgütlerinin cirit attığını, birtakım ülkelerin taşeron örgütler kullanılarak Türkiye'yi zayıflatılmaya çalıştığını belirten Akdağ, ülke ekonomisi üstünde oynanan oyunların da sebebinin aynı olduğunu sözlerine ekledi.
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2012 Erzurum Olay
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.