ALLAH BİR MURAT'INI ALDI BİR MURAT'INI VERDİ...
24 Kasım 2012 Cumartesi 09:58
Duygu yüklü bir ayrılık ve kavuşma öyküsü, hemşire Sevcan Karataş'ın 5 yıl önce çok sevdiği uzman çavuş Murat Karataş'la evlenmesiyle başladı. Genç kadın Erzurum'da eşi ise Van'ın Başkale ilçesinde görev yapıyordu.
4 YIL BOYUNCA DA TAYİN AYIRDI Tayinlerini aldıramadıkları için 4 yıl boyunca 'ayrı' yaşadılar. Genç kadın daha fazla dayanamayarak geçen yıl istifa etti ve eşinin yanına gitti. Ve yılın başlarında çift 'bebek' haberi aldı. Ancak 13 Nisan günü, genç hemşire henüz 3 aylık hamileyken uzman çavuş Murat Karataş, operasyona giderken kullandığı 'Akrep' adı verilen zırhlı aracın devrilmesi sonucu ağır yaralandı. Bir hafta yoğun bakımda kalan uzman çavuş şehit oldu. Haberi alan hamile eş fenalaştı. Erzurum'a döndüğünde acıya daha fazla dayanamayarak bayılan Sevcan Karataş, Nenehatun Kadın Doğum Hastanesi'ne kaldırıldı. Doktorlar, henüz 3 aylık olan bebeği yaşatmak için seferber oldu. Genç kadın 3 buçuk ay hastanede tedavi altında tutuldu.
BABASININ ADINI TAŞIYACAK Fakat bebek ancak 6 buçuk ay bekletilebildi. Sevcan Karataş, 6.5 aylık hamile iken zorunlu olarak erken doğum yaptırıldı. 880 gram doğan bebek, yoğun bakımda tedavi altına alındı. Anne ise bebeğin enfeksiyon kapmaması için yanına bile yaklaşamadı. Sevcan Karataş, kocasından geriye kalan tek emaneti olan bebeğini aylarca camekanlı bölümden izledi. Bazı günler şehit eşinin mezarını ziyaret edip, yaşam savaşı veren çocuklarının son durumunu ona da fısıldıyordu. Doktorlar 'yaşaması mucize' dese de anne umudunu hiç yitirmedi. Ve doğumdan 4 ay sonra şehit babasının adı verilen Murat bebek hayata tutundu ve 3 kg 700 gram olarak taburcu edildi. Kavuşma anına şahitlik eden doktorlar, hemşireler, görevliler bile gözyaşlarını tutamadı. Oğlunu kucağına alır almaz doya doya koklayan Sevcan Karataş, 'Muradıma erdim' diyerek ilk iş olarak oğlunu hiç göremeyeceği babasının mezarına götürdü.
BU DUYGUNUN TARİ Fİ YOK" Şimdi oğluyla hayata tutunan genç anne yaşadıklarını şöyle anlattı: "Karnımdaki bebeğin cinsiyeti dahi belli değildi ama ben hep, 'Allah bir Muradımı aldı diğer Muradımı verecek' diyerek bebeğin erkek olacağını söylüyordum. Öyle de oldu. Aylarca ona hiç sarılamadım, koklayamadım. Bazen uzaktan gösteriyorlardı, onunla avunmaya çalışıyordum. Her gün hastaneye gidip, sağlık durumu ile ilgili bilgi alıyordum. Hayati tehlikeyi atlattı, kucağıma verdiklerinde dünyalar benim oldu. Çok zor günler geçirdim ama Allah'ım bana yaşama sebebi olarak bebeğimi verdi. Bu duygunun tarifi yok. Eşimi kaybetmenin acısı ile bebeğimin mucize eseri yaşamasının verdiği mutluluğu anlatmanın tarifi yok. Allah kimseye benim yaşadıklarımı yaşatmasın."
Kaynak:ERK haber
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2012 Erzurum Olay
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.