26 Kasım 2024
  • Erzurum-7°C
  • İstanbul8°C
  • Ankara3°C

ATATÜRK ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ALANINDA ÖNEMLİ BİR BAŞARIYA İMZA ATTI

Atatürk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümü Öğretim Üyelerinden Prof. Dr. Mevlüt Özben’nin yazarı olduğu “Sosyolojik Kafa” Arnavutçaya çevrildi.

ATATÜRK ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ALANINDA ÖNEMLİ BİR BAŞARIYA İMZA ATTI

16 Temmuz 2023 Pazar 19:54

Türkiye’nin ilk sosyal bilim romanı olan ve birçok üniversitede ders kitabı olarak okutulan Sosyolojik Kafa’nın yurt dışında yayınlanması son yıllarda Atatürk Üniversitesi’nde sosyal bilimler alanında da gözlemlenen ivmelenmenin bir göstergesi olarak değerlendiriliyor.

Genç ve başarılı çevirmen Izet Kapllani tarafından Arnavutçaya çevrilen Sosyolojik Kafa ilk olarak 2017 yılında Phoenix Yayınevi tarafından yayınlandı. Daha sonra aynı yayınevinden birden fazla baskısı yapılan Sosyolojik Kafa özellikle sosyoloji öğrencileri tarafından büyük ilgi gördü. Kitap, Eskişehir’den İstanbul Üniversitesi Sosyoloji Bölümünü kazanan Nilüfer’in hikayesini anlatırken, aynı zamanda, Nilüfer’in girdiği sosyolojiye giriş derslerinde anlatılanları roman kahramanın algı dünyası üzerinden  aktarmasıyla da bir ders kitabı niteliği taşıyor. Sosyolojik Kafa, diğer sosyolojiye giriş kitaplarından farklı olarak, Türk Modernleşmesini ele aldığı bölümüyle de dikkat çekiyor. Kitabın bir diğer özelliği ise İstanbul’u roman kahramanı Nilüfer’in gözlemleriyle tasvir etmesi. Bu yönüyle Sosyolojik Kafa bir İstanbul romanı olarak da okunabilir.

 

Prof. Dr. Mevlüt Özben’in sosyoloji biliminin temel kavram ve kuramlarını edebi bir kurgu üzerinden okurlarına anlatma girişimi olarak da değerlendirilebilecek olan Sosyolojik Kafa, bu özelliğiyle, Türkiye’nin ilk ve tek sosyal bilim romanı. Kitapta ele alınan konulara ilişkin örnekler ağırlıklı olarak Türk tarihi ve kültürü üzerinden verilmiş. Çamlıca’dan Adalara, Kız Kulesinden Galata Kulesine, İstiklal Caddesinden Eyüp Sultan’a, Pier Lotti’ye ve Altın Boynuz Haliç’e kitap okuyucusunu İstanbul’da gezdiriyor adeta. Örneğin Haliç’in bir zamanlar kirli oluşu ve etrafına kötü kokular yayması ve sonrası kitapta metaforik bir anlatımla şöyle ifade ediliyor:

 

Kitap, Türkiye’nin yakın tarihli olaylarını ilgili kavram ve kuramlarla anlatılırken örnek olarak vermeyi ihmal etmemiş. Buna göre kadın cinayetlerinden (Ayşe Paşalı, Özgecan Aslan) FETÖ’ye hatta Ahmet Kaya’nın ölümünden sonra “Cumhurbaşkanlığı Büyük Ödülüne” layık görülmesine kadar bir çok yakın tarihli gelişmeye de değinilmiş Sosyolojik Kafa’da…

 

Kitabın en önemli özelliklerinden biri de sosyoloji eğitiminin kişiye neler katabileceğinin de ayrıntılarıyla son bölümde verilmiş olması. Roman kahramanı Nilüfer sosyoloji eğitiminin kendisine neler kattığını anlatırken şöyle diyor:

 

“Sosyoloji, içinde, yüzü olmayan bedenlerin yaşadığı kent kalabalıklarına daha bir dikkatle bakmayı öğretti bana. Kent kalabalığı yüzsüzdü; kent bir sahte karşılaşmalar alanıydı. Her kılığa girebilen korkunun yerine, her biçime girebilen sevginin önemini fark etmemi sağladı sosyoloji; varoluşsal anlamda ahlaki varlıklar olduğumuza inancımı güçlendirdi… (Ve) Fark ettim ki, sorun büyürken unuttuklarımızda! Yetişkinler dünyasının yarattığı dramların yıldızları söndürdüğünü gördükçe sosyologların ‘Küçük Prens’ olması gerektiğini düşündüm… Çocukluğumuzun eşsiz hazinelerini tekrar hatırlayabilme olasılığını canlı tutmayı öğretti sosyoloji bana…”

Sosyolojik Kafa artık “Koka Sociologjike” başlığıyla Arnavut okurların beğenisine sunuldu. Kitabın uluslararası yolculuğunun sadece sosyoloji alanında değil, Türkiye’nin tarih ve kültürünün tanıtımına yapabileceği olası katkıların da önemli olduğuna kuşku yok..

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.