24 Kasım 2024
  • Erzurum6°C
  • İstanbul5°C
  • Ankara1°C

BANA İL BAŞKANINI SÖYLE...

Vahdet Nafiz Aksu

04 Şubat 2018 Pazar 16:47

CHP'nin 36. Olağan Kurultayı'nda Kemal Kılıçdaroğlu 790 oyla yeni genel başkan seçildi, tebrikler, hayırlı olsun. Demek ki Türkiye’nin en eski siyasi partisi, dalgalı siyaset denizlerinde eski kaptanıyla yolculuğuna devam edecek. 
 
Televizyondan izledim ‘Demokrasi Şöleni’ diye takdim edilen kurultayı. Gerçekten öyle miydi, yoksa asker delegelerin belli bir listeyi usulen onaylama toplantısı mıydı kurultay. 
 
Kılıçdaroğlu muhaliflerinin sosyal medya hesaplarından paylaştıkları şu rakamlara bakarak cevap aramak lazım soruya:  
 
Mardin’de CHP’nin son seçimde aldığı oy %1,  delege sayısı 11, Kırklareli’nde CHP oyu %55 delege sayısı 6, Siirt’te CHP oyu %1, delege sayısı 6, Edirne’de CHP oyu %51, delege sayısı 4, Diyarbakır’da CHP oyu %1, delege sayısı 20 ve Aydın’da CHP oyu %50 delege sayısı ise sadece 14’müş. 
 
Ege bölgesi CHP oyu: 2.4 milyon 
Delege sayısı: 133, 
 
Doğu ve Güneydoğu bölgesi CHP oyu: 450 bin, Delege sayısı: 206
 
Paylaşımı yapan kişi, rakamların altına şu notu düşmüş: Sözde demokrasi şöleni!
 
Hâlbuki Parti Genel Kurulları, Kurultayları tabanın özgür iradesini yansıtmalı. Parti içinde tecelli etmeyen halk iradesi,  nasıl tecelli eder hakkıyla parlamento ve diğer mahfillerde söyleyebilir misiniz? 
 
Demokrasilerde muhalefet partilerinin,  hele de ana muhalefet partisinin ne kadar önemli olduğunu  belirtmeye gerek var mı? CHP’yi bu nedenle demokrasimizin vazgeçilmez unsuru olarak görüyoruz ve onun söylem ve eylemlerini takip ediyoruz. 
 
Kurultayı da bu dikkatle takip ettik TV’den. Çok detaya girecek değilim. Kurultayda ülkenin temel sorunlarının çözümüne yönelik köklü reformların tartışılmasını isterdim. Sosyal demokrasinin vazgeçilmez ilkeleri olan hakça bölüşüm, paylaşım, sosyal politikalar, sendikal reformlar, alternatif sağlık, sosyal güvenlik polikaları üzerinde manifesto niteliğinde önermeler tartışılmalıydu. Heyecansız hamasete hapsolmuş cümlelerin kime ne yararı var? 
 
Haydi bunları geçelim, CHP yönetimi 16 Yıldır büyük proje üretimi ve reform niteliğinde politika oluşturma bakımından iktidar partisiyle aşık atamıyor. Bari söylemleriyle milleti incitmemeye özen gösterseler. 
 
Parti yöneticilerinin bazıları ‘derin milli damarı’ rencide eden tutum ve davranışları maalesef bir türlü terk etmiyorlar. HDP seviciliğini marifet biliyorlar. Yeni şeyler söylemiyorlar, eski arızalı hikâyeleri anlamsız bir ısrarla tekrarlayıp duruyorlar. 'Kontrollü darbe' saçmalığı tutkulu sakızları oldu, bu kesmedi,  milleti ayağa kaldıran ermeni soykırımı iftirasını hararetli bir üslupla sosyal medyada paylaşan kişilere İstanbul’u teslim ettiler, iyi mi? Geçenlerde bu hanımefendinin paylaşımlarından çok rahatsız olan bir dostum, bana il başkanını söyle, sana partisinin ne olduğunu söyleyeyim, dedi. Halktaki algı bu,  benden söylemesi. 
 
Kurucu genel başkanları Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün kemiklerini sızlatıp duran bazı üst düzey CHP yöneticilerini dinlediğimde TV ekranları PKK mangalarınca işgal edilmiş hissine kapılıyorum; irkiliyorum, ürküyorum, hayrete kapılıyorum, üzülüyorum. 
 
Dileğim odur ki, yönetimini değiştirmeyen CHP, bari huyunu değiştirsin, bıraksın el sicimini de milli ipe sıkı sıkı sarılsın. Milli bir CHP’ye demokrasimizin ihtiyacı var. 
Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.