23 Kasım 2024
  • Erzurum8°C
  • İstanbul8°C
  • Ankara15°C

BAŞKA BİR ERZURUM BEKLİYORDUM..

Selman Soğukpınar

Yaklaşık bir yıl aradan sonra geldiğim memleketim Erzurum da gördüklerim karşısında inanın hayal kırıklığı yaşadım.

Ya biz aradan geçen bir yılı çok uzun bir zaman olarak gördük ya da aslında bir  yıl da çok şey yapılırdı da yapılmamış.

Aslında bakarsanız yıl az bir zaman dilimi değildir.

İnsanın ömründe ki bir yıla neler sığdırdığını hepimiz biliyoruz.

Yâda ömürden geçen bir yılın hayat binamızın duvarından her gün bir taşın düşmesi demek toplamda 365 taşın bina duvarından eksilmesi demektir.

Buda bizim için büyük bir kayıp demektir.

Kısacası bir yıl az bir zaman değildir.

İnsanın maddi manevi durumu iyi olduğunda bir yıl içerisinde neler yapmaz ki.

Gelelim ikinci şıkka evet bir yıl uzun bir zamandır bir yılda yapmak istedikten sonra çok iş yapılırdı.

Hangi konuda?

Diye soracaksınız.

Evet, yazının başından beri lafı geveliyorum ama artık yeter!

Şehri Erzurum da bir yılda maalesef bir adım ileri gidilmemiş, hizmet adına geçmişin üstüne bir taş daha konulmamıştır.

Şimdi birileri bana kızar.

Ama kimse kızmasın yaptınız da görmedi isek, yada görmezden gelip de inkar ediyorsak özür dilemesini biliriz.

Vallahi hiçbir hükümet yerel yönetimler konusunda bu kadar destek olup reformlar yapmamıştı.

Belediyelerin kasaları bu kadar parayı hiç görmemişti.

Hiçbir Belediye Başkanı paramız yok, hükümet para vermiyor, diye imkânsızlıklardan bahsediyorsa vallahi yalan söylüyor.

Çünkü bu söylenecek laf değildir.

Söyleyen varsa da başta ben olmak üzere hiç bir vatandaş buna inanmayacaktır.

Bu kadar imkâna ve kaynağa rağmen ben şahsen yapılan hizmetlerin yeterli olmadığını düşünüyorum.

Hükümet dağları hatta denizi delerek İstanbul'u bir ucundan bir ucuna bağlıyorken benim şehrim Erzurum da halen daha Yenişehir-Yıldızkent-Bölge Eğitim Hastanesi-Dadaşkent-Üniversite -Cumhuriyet Caddesi-Son durak Tebriz kapı hattında bir tramvay hattının yapılmamış olması inanın bizleri üzmektedir.

Bu şehrin ulaşım sıkıntısı devam etmektedir.

Elli defa yazdık, söyledik bu şehrin yolları araç trafiğini kaldırmıyor.

Acil olarak bir ulaşım mastır planı yapılması gerekir diye.

Ama kimseye sesimizi duyuramadık.

Bakın şimdi yolcu taşıma işinde Sayın Büyükşehir Belediye Başkanımıza teşekkür ediyorum.

Alınan yeni otobüsler hakikaten taşımadaki sorunu ortadan kaldırmıştır.

Şimdi bunu inkâr etmek mümkün mü?

Ülkemizde çoğu şehirlerde böyle sıfır km araçlarla yolculuk yapmak daha görülmemiştir.

Bu yüzden bu konuda yaptığı güzel hizmetten dolayı Sayın Küçüklere bir kez daha teşekkür ediyorum.

Bununla birlikte Erzurum otogarının dışında, geçen yıldan bu yıla gözümüze batacak başka bir şey göremiyorum.

Otogar konusunda da bu sadece şahsi fikrimdir.

Bina daha estetik ve farklı bir mimari anlayışla yapılabilirdi.

Bana göre sanki Erzurum tren garının bina yapısını yerinden kaldırıp terminal alanına yerleştirmişsiniz.

Yapılmış ve bitmiş ancak daha güzel olabilirdi.

Sonuç olarak bu şehre yapılmış bir hizmettir.

Sebep olanlara teşekkür ediyoruz.

Diğer taraftan çok önemli bir hususu da arz etmeden geçemeyeceğim.

2012 yılının kış aylarında Erzurum’un sesi, kulağı olan Doğu Tv’de yaptığım Ekran Kulisi Programına konuk olan Karayolları 12. Bölge Müdürümüz Sayın Şenol Altıok Üniversite kavşağına bir üst geçit yapma sözü vermişti.

Sayın Bölge Müdürümüzün verdiği sözü tuttuğunu görmek beni fazlasıyla memnun etmiştir.

Sayın Bölge Müdürümüz Şenol Altıok’a ve Karayolları teşkilatına teşekkür ediyorum.

Yaptıkları bu güzel hizmet karşılığında her zaman sevgi, saygı ve hayırla yâd edileceklerini bilmelerini istiyorum.

Bunun dışında yerel yönetimler asfalt atmayı, yol yapmayı, karo ve bordür döşemeyi belediyecilik ve hizmet olarak niteliyorlarsa yanılıyorlar.

Çünkü Ak parti İktidarı yerel yönetimlerde hizmet çıtasını o kadar yükseltti ki bu ve benzeri hizmetler mazide kaldı.

Bunları ancak on yıl önceki belediyeler hizmet olarak adlandırırdı.

 O günler de hamdolsun geride kaldı.

Kısacası asfalt atmak, yol yapmak, karo ve bordür döşemek bu dolu kasalarla rutin iş durumuna düştü.

Afişler asıp yapacağız, edeceğiz, yapılacak, böyle olacak, şöyle olacak gibi yuvarlak kelime ve cümlelerle reklam panolarını doldurmak inanın boşa kürek sallamaktır.

Bakın işte ağzım, burnum derken beş yıl dolmak üzere ve bu şehirde yapılanlar bir elin parmaklarını geçmiyor.

Biz bunları yazınca arkamızdan küfrediliyor, şahsımız hain ilan ediliyoruz.

Birileri istiyor ki yanlışı da doğru görüp alkışlayalım.

 İyide kardeşim ben bir Allah kuluna yaranayım diye yanlışı nasıl alkışlarım.

Kusura bakmayın ama Allahın rızası dururken, kulların rızasını tercih edecek kadar adi ve birilerinin etrafında yalakalık,  riyakârlık edecek kadar da şahsiyetsiz olmadım.

Biz sevdiklerimizin ve inandıklarımızın doğrularını söylerken onları alkışlarken yanlışlarını da yanlış yapıyorsun diye uyaracak bir dile, o dili konuşturan yüreğe ve yazacak kaleme sahibiz.

Bu güne kadar böyle oldu bundan sonra da böyle olacak.

Her zaman Babam dahi olsa doğru yaptıklarında hep yanlarında olduğum gibi yanlış yaptıklarında da dilimi kesmeye,  kalemimi kırmaya da kalksalar yazacağım.

Son olarak şunu iyi biliniz ki; Hükümetin hızına yetişemeyenler seçim zamanı esen rüzgârda savrulurlar.

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.