BİREY VE NEFİS

İyi bir düşünce adamı, mütefekkir önce bireyi bilmek, tanımak, kavramak zorundadır.Bireyden sonra tanıyacağımız sırasıyla aile, eğitim, savunma, askerlik, ordugüvenlik, emniyet, sokak iş hayatı, devlet, yönetim, rejim, uluslar arası ilişkiler,ticaret,üretim, imalat, tüketim gelir.Kainat ve Allah konularında nizami düşünceleri olmayan, bu düşünceleri hayatına tatbik edemeyenlere ne yazıkki iyi bir birey diyemiyoruz.

Bireyi tanımak, bilmek, incelemek, araştırmak alanları var.Insan oğlunun var edilişinin en temel bilgileri ve nasıl yaşaması gerektiği vahiyde ilkeleriyle birlikte insan oğluna ulaştırılmış.Bireyin bilinmesi, tanınması, anlaşılması her dönemde önemli kabul edilmiştir.Sen kendini bilmezsen,bu nasıl okumaktır.

İnsanı; tıp alanındaki mütahassızlar anatomi, beden yapısı olarak derinlemesine inceler. İskelet yapısı, kemiklerin oluşumu, damarlar, sinirler, kan, lenf,et, derilerimiz, kıkırdak, iç organların tek, tek ayrı ilim dalları haline getirilmiş, yinede bütün bu bilgiler ışığında üretilen düşünceler insan için, birey için yeterli olmamıştır.Çünkü insanın bedeninden başka duygular yumağı var, davranışları ve algı yapısı var.Bedenimiz bir kafes; hiç bir sebep yokken ölmüş insanlarda bütün organlar yerinde durduğu halde, hiç birinin yaşarken gösterdiği özelliği göstermediği görülür.Göz, kulak, yerindedir ama görmez ve duymaz olurlar.Göz görme organı, kulak duyma organı değilmi, ama görmez ve duymazlar,Çünkü ten bir kafestir.O kafes içinde, beden içinde var olan varlığa ruh demişler,asıl gören, duyan göz ve kulağı birer araç olarak kullanan ruhtur denilmiş.işte bu noktada beden ve ruh ilişkileri ile karşı karşıya kalınır.Yetmez ruhu olan, bedeni olan ama düşünemeyen insanlar var. Demek oluyorki beden ve ruhtan başka, kafatası içinde bir beyin var ama beyin az veya çok çalışabilir, beynin çalışmasına'da düşünce denilmiş beden ruh beyin yanında düşünme niteliği var bireyin.

Bireyin her tadı tatmak isteği var.Bu istek insanı maskara edebilir, soytarı edebilir Buna nefis denilmiş, nefiste onur yoktur, aşağılıktır.Sadace tat, haz peşindedir ve bunu elde etmek için her durumu kabul eder.Gariptir ki, enaniyet nefsin tam tersine adete beyefendisidir

Her hareketi kendine yaklaştırmaz.Bu bana yakışmaz diyerek bir çok hazdan uzak kalır.Nefse uymak vahiy ilkelerine göre aşağılık davranış biçimidir.Ama o hazlar için gösterilecek tavırları kendisine yakıştırmayarak uzak kalan özgüven , benlik, kendini beğenmişlikde , enaniyet de vahiyle kınanmış bir duygudur.

Kışı önce kendini bilmeli, yani bireyi bilmeli, Çünkü ilahi son kitabımız oku emriyle,önce Kuranı, sonra Kuran'ın işaret ettiklerinin okunmasını tebliğ eder.Kuran insana, evrene ve Allaha işaret eder.Iyi bir düşünce adamı insanı,evreni, Allahi çok iyi bilmeli okumalı ve düşünmelidir.