BİZİM BİR HALİSE TEYZEMİZ VARDI...
Vahdet Nafiz Aksu
27 Ağustos 2017 Pazar 17:33
“Teyze ana yarısıdır” sözünü dilimize bir deyim olarak armağan eden her kimse doğru söylemiş, ama eksik söylemiş. Bizim esvapları cennet kokan hanım teyzelerimiz, paşa ezelerimiz bundan daha fazlasıdır, muhitimden biliyorum.
*
Hele de ailenin en büyüğü olan talihli çocuklar, bir sevgi okyanusunun içine doğarlardı, çok değil otuz kırk sene önce. Daha emeklemeye başladıklarında onları paytak paytak yürüten minnacık ayakları değildi sadece; sayısız görünmez şefkatten kanatları vardı çünkü hepsinin. İlk kanadı, hayattaysa 'böyükanası' takar. Sırada halalar, teyzeler, dayılar, emiler vardır. Eskiden evi şenlendiren her çocuk, yürek tahtında saltanat süren şehzade veya sultan gibiydi. Şüphesiz şimdi de öyledir esasta lâkin yeni hayat tarzı, yeni koşulları hâkim kıldı aile hayatına. Ebeveyn şefkatini, kreş ortamının ikamesi ne kadar mümkün olabilir ki? Olamıyor!
*
Bana ve diğer yeğenlerine, torunlarına, yakınlarına şefkatiyle sevgi kanatları takanlardan bir meleği daha aslî vatanına, ebedî istirahatgâhına uğurladık geçen gün.
Sevgili Halise teyzemiz, artık kendinden evvel gidip, cennetten bize saadetle gülümseyen büyüklerimiz arasına katıldı. Büyük Baki’nin söyleyişiyle "Onu, devran hazinecisi bir mücevher kutusuna sakladı." Evet, artık hak katında bir mücevher, Mevla’mızın mağfiret ve muhafazasında bir emanet, o...
İnanıyorum ki eksilmeyecektir de. Dine, vatana, millete, insanlığa yararlı ‘hayırlı evlatlar’ yetiştirme bahtiyarlığına erenlerin amel defterinin kapanmayacağı yüce Peygamberimizin müjdesidir çünkü.
*
İşte halise teyzemiz de, amel de terini kıyamete dek açık bırakacak evlatlar yetiştirdi.
Onlardan birisi, kamuoyunun çok iyi tanıdığı, darbecilerin ve tüm vatan hainlerinin korkulu rüyası Zekai Paşa’dır.
Buraya bir virgül koyup, Sayın Cumhurbaşkanımızın, Malazgirt Zaferinin yıldönümünde yaptığı konuşmadan bir cümle alalım: “Sultan Alparslan, Sultan Kılıçarslan kimlerle mücadele etmişse bizde o gün onlarla mücadele ettik. Oyun aynı sadece figüranlar farklı.” Ne kadar haklı bir tespit, değil mi?
İşte Dadaş Paşamız, bu ikinci Malazgirt Zaferi’nin en şanlı, en dirayetli, en celadetli komutanlarından birisi olarak geçti tarihe. Şahsi kanaatime göre o, tarihe geçmedi sadece, tarih yapanların altın silsilesine dâhil oldu.
*
Paşamızın, hainlere korku salan "Eşkıyalar, ihanet şebekeleri darbe girişiminde bulunmaya çalışıyor. Başarılı olamayacaklar. Görevimizin başındayız. Milletimiz arkamızda. Bunun üstesinden geleceğiz. Bu içerideki paralel ihanet çeteleri... Bunlar korkak, yüreksiz. Silahlı Kuvvetler bunları tasvip etmez. Göreceksiniz kısa sürede duruma el koyacağız. " kükreyişi, halkın gönlünde milli bir direniş mahyası gibi ışıldayıp duracaktır sonsuza dek, hiç kuşkum yok bundan.
*
Bu vesileyle söylemeden geçemeyeceğim, Cenaze namazında ve taziye sürecinde bir kere daha müşahede ettik ki, Paşamızın millette büyük bir karşılığı var.
Aman Allah’ım! Bu ne muhteşem bir sevgi halesi, ne muazzam bir muhabbet seli. Tarifi cidden mümkün değil.
Üniforması gaza kokan, kollarında onlarca şehidin son nefesini verdiği, halkla bütünleşmiş böyle kahramanlara her zamankinden daha çok ihtiyacı var, millî ordunun.
Paşamız, bundan sonraki görevlerinde de devletinin ve milletinin yüzünü ak etmeye devam edecektir, hiç kuşkusuz.
*
Rahmetli teyzemizin evliya gibi yaşayıp noktaladığı hayatından sonra, amel defterini açık bırakacak olan her biri diğerinden kıymetli başka evlatları da var. Sezai kardeşim başta olmak üzere hepsine uzun ömürler diliyorum.
*
Bu vesileyle işaret etmek istediğim bir husus daha var.
Büyükşehir Belediyemizin sosyal belediyecilik alanında ulaştığı yüksek seviye cidden çok etkileyici.
Her türlü cenaze hizmetleri olması gerektiği gibi, sistem saat gibi işliyor. Büyükşehir Başkanı Sayın Mehmet Sekmen ve ekibine samimi takdir ve teşekkürlerimi iletmek istiyorum. İnsanların acılı hallerinde kendilerine uzatılan şefkat elinin kıymetini tarif ve mümkün müdür?
Bu hizmetler karşılığında alınan duadan daha büyük bir ödül tasavvur edilebilir mi hiç?
*
Bu ekibin beyni, Kültür AŞ’nin dirayetli yöneticisi kardeşim Emre Yaylalı, acı günümüzün Hızır’ı oldu. O kadar kalabalığı, başka illerden gelen konukları büyük bir maharetle ağırladı, hiçbir aksaklığa meydan vermedi. Böyle gençlere devlette çok ihtiyaç var.
Bilvesile uğradığımız belediyenin sosyal tesislerindeki intizamı görünce takdirlerimizi ifadeye çalıştık, “Tüm bu eserler Sayın Başkanımızın vizyonu ve ilgisiyle hayat buluyor.” Dedi. Başarı ile asalet yan yana gelince onları nezaket yalnız bırakmıyor.
*
Aziz paşamıza ve tüm aileye tekrar başsağlığı diliyorum.
Temiz bir hayatı mukadder sonla noktalayan sevgili teyzemin mekânı cennet olsun, Allah’ın sonsuz nuruna ebediyen gark olsun inşallah.
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2012 Erzurum Olay
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.