BU KONUDA VATANDAŞIN BİLİNCİNE İHTİYAÇ VAR…

Yerel seçimler yaklaşıyor.

30 Mart 2014 tarihinde vatandaş olarak sandığa gideceğiz ve yerel yöneticilerimizi seçeceğiz.

Demokrasinin en güzel taraflarından birisidir seçim.

Vatandaş kendisini yönetecek,

Kendisine hizmet edecek kişileri yine kendisinin belirliyor.

Görevi halkın kendisi vermiş oluyor.

*

Peki vatandaş bu görevlendirmeyi yaparken acaba ne kadar bilinçli davranıyor?

Bence asıl püf nokta burada saklı.

Ne demek bilinçli davranmak?

Ne demek bilinçli oy vermek?

Bu iki soru aslında vatandaşı çok yakından ilgilendiren sorulardır.

Bu soruların cevabını bulmadan,

Anlamadan verilen her oy boşa harcanan oy demektir.

*

Seçim öncesi sahaya inen başkan adaylarını vatandaş önce bir gözden geçirmelidir.

Ufku,

Kapasitesi,

Yeterliliği şöyle güzel bir şekilde irdelenmelidir.

‘Bu aday bana hizmet getirebilir mi?’

‘Bu aday çağdaş şehirciliğe imza atabilir mi? Diye küçük bir çaba içerisine girmelidir.

Ortaya vatandaş bir bilinç koymalıdır.

Yoksa dilin kemiği yok cinsinden ‘Ben seçilirsem size deniz getireceğim’ gibi afaki vaatlerin modası çoktan geçti.

*

Vatandaş adaya;

Gel kardeşim nedir senin projelerin?

Şehircilikten anladığın nedir?

5 yıl da bizlere, şehrimize sunacağın hizmetler neler?

Bunların mali kaynaklarının teminini nasıl yapacaksın?

Seçildiğin gün nasıl bir şehir vardı, hizmet süren bitince nasıl bir şehir oluşturacaksın?

Senin belediyeciliğin sadece asfalt dökmek, yeşil alan oluşturmak gibi rutin hizmetler mi olacak?

Yoksa senin hizmetlerin arasında şehrin sorunları noktasında çözüm süreci başlayacak mı?

Şehrin ruhuna göre bir hizmet atağın olacak mı?

Tarihi eserleri de içerisine alacak bir kentsel dönüşüme nasıl imza atacaksın?

Konuşmalarında afaki söylemler var mı?

*

Bu ve buna benzer sorularla aday vatandaş testinden geçirilmelidir diye düşünüyorum.

İşte bilinçli oy kullanmak budur.

Kullanacağın oyun boşa gitmemesi bu demektir.

Şehrin gelişmesi,

Büyümesi,

Çağdaş belediyecilik hizmetlerinin şehre yansımasının altında işte bu test yatmaktadır.

Yüce dinimizin emridir ya;

‘İşi ehline verin’

İşin ehline verilmesinin anahtarıdır bu sorular.

*

Yoksa bugün seçip, yarın eleştirmek kolay.

Önce seçeceğin,

Oy vereceğin kişiyi bileceksin,

Tanıyacaksın,

Onu arif tarafınla gözden geçirip öyle oy kullanacaksın.

Yoksa verdiğin oy boşa gitmiş olacak.

*

Adaylarda bu telaş içerisinde olmalı.

Neler yapacaklarını vatandaşa çok net bir şekilde aktarmalıdır.

Kamuoyunu bu manada bilgilendirmelidirler.

Yerel basın kaynaklarını kullanarak vatandaşı doyurabilecek bilgiler aktarmalılar.

İşte o zaman şehir ehline teslim edilmiş olacaktır.