25 Kasım 2024
  • Erzurum-4°C
  • İstanbul7°C
  • Ankara1°C

CAMİLER VE DİN GÖREVLİLERİ HAFTASI

İsmail Arslan

04 Ekim 2019 Cuma 10:32

1Ekim-7 Ekim tarihleri arası Türkiyede yukarıdaki başlık altında kutlanıyor.

Bir dönem bazı dini babetlerimiz neyazık'ki birilerinin cirit attığı yerler olmuştu. Halbuki Ayeti kerimede Yüce Rabbimiz şöyle buyuruyor. Allahın mescitleri ancak, Allaha ve ahiret gününe iman eden, namazı dosdoğru kılan, zekatı veren ve Allahtan başkasından korkmayan kimseler tarafından imar eder der.Hadisi şerifta ise Peygamberimiz (s.a.s.) buyuruyorki beldelerin Allah'a en sevimli olan mekanları camilerdir.

İslam tarihi boyunca islam medeniyeti cami merkezli bir medeniyet olmuş ve Ecdadımızda bu doğrultuda eserler bırakmıştır. Camiler, tarihten günümüze sosyal hayata şahitlik eden, islam beldelerinin etrafında hayat bulduğu mümin yüreklerin kendisinde buluştuğu kutlu yerlerdir. Mahallelerimizin kalbi, şehirlerimizin ruhu, aziz milletimizin ve ümmeti muhammedin güvenli yuvası olmalıdır. Camilerimiz,Sadace ibadetlerimizin değil, aynı zamanda, tarihimizin, edebiyatımızın, gelişmişliğimizin, örf ve adetlerimizin, kültürümüzün iç içe geçtiği MEKÂNLAR olmalıdır.

Peygamberimiz ,cami ve mescit yapılmasına ayrı bir önem vermiş, Mekkeden Medineye hicret ettiğinde ilk olarak Mescit 'i Nebevi'yi ilmin beşiği kılmıştır. Rahmet Peygamberi imar ettiği bu mescitle Cami merkezli bir şehir modeli ortaya koymuş, Camiyle hayat arasında çok güçlü bağlar kurmuştur.

Peygamber Efendimiz, Asrı Saadetten itibaren, ulaştığı toprakları adalet, hikmet, merhamet, huzur, güven ve bilgiyle yoğruşturarak İslam medeniyetinin temellerini bu mescitte atmıştır. Günlük yaşantımızda, yeme, içme, alış veriş bizler için ne kadar ihtiyaç ise Camilerimizide hayatımızın merkezine almak o kadar gerekli ve değerlidir. Müslümanlar olarak kardeşliğimizi pekiştirmeye, sağlamlaştırmaya vesiledir camiler. Her türlü benlik duygularından arınarak, bedenlerimizle birlikte gönüllerimizide birleştiren mübarek mekanlardır.

Hepimiz için camiler, kimi zaman huzur ve sükün, kimi zamanda umut ve teselli kaynağıdır. Ancak ne hazindirki bir kısım cemaatlar vasıtasıyla, yalnızlaşma ve yabancılaşma illetine düçar olduğumuz günümüzde camilerimiz, şehrin merkezinde konumunu çokta koruyamamaktadırlar. Oysaki bizleri, bir anne şefkatiyle saracak yegane mekanlar olmalıdır.

Çünkü yorgun ruhlarımızın camilerde dinlenmesi, maneviyatımızın camilerde güçlenerek, huzurlu bir şekilde hayat bulabileceğimiz ibadethanelerimiz olmalıdır.

Camiler hayatın içinde, hayatta camiler içinde olmalıdır. Ancak din görevlilerimizden çok şey beklemekteyiz.

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.