CENGİZ YAVİLİOĞLU’NA TEŞEKKÜRLER…

Kayak Kulübü’nün deyim yerindeyse ‘Keyfi yerine geldi’

Kim sebep oldu?

Erzurum Milletvekili Cengiz Yavilioğlu…

*

Bilindiği gibi Özelleştirme İdaresi Palandöken’de bulunan 54 yıllık geçmişe sahip Kayak Kulübünün kapısına kilit vuruyordu.

Hatta işler o kadar ileri gitmişti ki,

Kulübün binadan çıkarılması için polis bile gelmişti.

Cebren çıkarılacaktı.

Cengiz Yavilioğlu’nun Özelleştirme İdaresi ile görüşmelerinin sürdüğünü Kayak Kulübü Başkanı Bülent Ülker bize açıklamıştı.

Ama ümitsizlerdi,

Sanki olmayacak gibiydi.

*

Bayramın 4. Günü Cengiz Yavilioğlu ile bir araya geldik.

Konu hemen Kayak Kulübüne yönlendi.

’54 yıllık bir kulüp. Kayak sporuna büyük katkı sağlıyor. Erzurum sporcu yetiştirecekse bu kulüp kalmalı’ diye sıralamaya başlayınca, Yaviliooğlu sakin bir şekilde, ‘Ben ister miyim kulübün kapısına kilit vurulmasını. Görüşmelerimiz devam ediyor Özelleştirme İdaresi ile’ dedi.

Geçtiğimiz gün kayak Kulübü Başkanı Bülent Ülker’in açıklamaları oldu,

Ne dedi Ülker,

‘Özelleştirme İdaresi ile yaşanan sorunun aşılma noktasına geldiğini, baş gösteren krizin Cengiz Yavilioğlu’nun çabaları ve Özelleştirme İdaresi Başkan Yardımcısı İbrahim Halil Kırşan’ın ilgisi sonucu aşılmak üzere olduğunu’ belirtiyordu. 

Sonra Cengiz Yavilioğlu ile telefon görüşmesi yaptığımızda gerçekten sorunun çözüm noktasına geldiği anlaşılmış oldu.

*

İşte Milletvekilliği bu demek.

Şehre duyarsız kalmamak,

Varsa bir sorun, bunu çözüme kavuşturmak.

Bir başka ifade ile ‘Yan gel Osman’ olmamak.

Sözünün eri olmak,

Verdiği sözü tutmak,

Yalan dolan üzerine siyaset değil, gerçekçi davranmak,

Siyasetçiler sürekli ‘Evet’ derler ya,

Lügatinde ‘Hayır’ demesini de bilmek.

Cengiz Yavilioğlu işte bu tariflere uyan milletvekili.

Erzurum için kafa yoran,

Raporlar hazırlayan,

Ortaya proje koyan bir vekil.

Sözün kısası Erzurum’a lazım bir milletvekili.

*

Cengiz Yavilioğlu ile milletvekilliğinin ikinci yılında tanıştık.

TV programlarında dolu dolu ifadeler kullanması,

Boş, afaki ifadelerden uzak beyanatları,

Erzurum’la ilgili çalışmaları dikkatlerden kaçmıyordu.

Bizimde kaçmadı.

Sonra tanıştık,

Daha yakından tanıma imkanı bulduk.

Alçak gönüllü,

Müktesebatı  olan bir insan.

Konuşurken sesini asla yükseltmeyen,

Kelimeleri adeta seçerek konuşan bir yapısı var.

Siyasetin o çirkef yüzünü bilmeyen, bilmek istemediğini de ifade eden bir kişiliğe sahip.

Bunlar doğru olan tespitlerimiz.

Bir menfaat söz konusu değil,

Bir çıkar ilişkisi ise elbette ki yok.

Ne var peki?

Sezar’ın hakkını sezara vermek,,

Yiğidin hakkını inkar etmemek var.

*

Bayram sohbetimiz de başka neler mi vardı?

Erzurum için kafa yoran bir milletvekili vardı karşımızda duran.

Başbakan Ahmet Davutoğlu’na sunduğu dosya vardı.

Dğunu’nun, özellikle de Erzurum’un büyümesi, gelişmesi için projeler hazırlayan,

Gerçekleri ne pahasına olursa olsun çekinmeden söyleyen ve böyle bir anlayışına sahip bir irade vardı.

Bunlar abartı değil,

Eksiği var fazlası yok.

Ne diyelim;

Erzurum için çalışan,

Sorunlarına el atan,

Çözümü için koşturan herkese teşekkürler.

Hani derler ya;

Bir çivi çakandan Allah razı olsun diye..

İşte öyle…