19 Ocak 2025
  • Erzurum-2°C
  • İstanbul6°C
  • Ankara4°C

CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN RESTİ ÇEKTİ! 'YA TEMİZLENİR YA DA GİDER KENDİMİZ YAPARIZ'

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Reyhanlı Barajı, Afrin Çayı Davutlar Regülatörü ve Derivasyon Kanalı, Tahtaköprü Barajı Yükseltilmesi ve Hatay İçme Suyu Arıtma Tesisi Açılış Töreni'ne Vahdettin Köşkü'nden canlı bağlantıyla katıldı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan resti çekti! 'Ya temizlenir ya da gider kendimiz yaparız'

03 Ekim 2020 Cumartesi 18:52

Cumhurbaşkanı Erdoğan yaptığı açıklamada, "Suriye'de halen var olan terör bölgeleri ya bize söz verildiği şekilde temizlenir ya da biz gider bunu kendimiz yaparız. İdlib’de insanlık trajedisine hiçbir zaman müsaade etmeyeceğiz. Tüm dünya bu noktaya gelene kadar bir kendi yolumuzda ilerlemekte kararlıyız." dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Reyhanlı Barajı, Afrin Çayı Davutlar Regülatörü  ve Derivasyon Kanalı, Tahtaköprü Barajı Yükseltilmesi ve Hatay İçme Suyu Arıtma  Tesisi Açılış Töreni'ne Vahdettin Köşkü'nden canlı bağlantıyla katıldı.
Sözlerine, eserlerin ülkeye ve şehre kazandırılmasında emeği geçenleri  tebrik ederek başlayan Erdoğan, Reyhanlı Barajı'nın Amik Ovası'nın taşkınlardan  korunmasını ve sulanmasını sağlayacak, toprakların bereketini artıracak önemli  bir yatırım olduğunu söyledi.
 
Erdoğan, barajın sulayacağı 585 bin dekar arazinin çiftçilere 451  milyon lirayı aşkın gelir artışı ve 52 binden fazla kişiye de ilave istihdam  sağlayacağını aktardı.
 
Bu sulama alanının büyüklüğünün Hatay'daki toplam tarım arazilerinin  yaklaşık dörtte birini ifade ettiğine işaret eden Erdoğan, şunları kaydetti:
 
"Sulama projelerinin üç kısmından ikisinin ihalesi yapıldı. Ayrıca  arazi toplulaştırma çalışmaları sürüyor. Göçmen kuşların güzergahında bulunan  baraj bölgesinde ülkemizin en önemli kuş cennetlerinden birini de oluşturuyoruz.  Bölgenin sık sık su baskınına uğramasına yol açan Afrin ve Karasu Çayları ile  beslenecek Reyhanlı Barajı sayesinde artık Amik Ovası'nda bu afet riskinin de  büyük ölçüde önüne geçilmiş olacaktır. Barajımızın 480 milyon metreküpü bulan su  depolama hacmi, ortalama 7 baraja denktir. Böylece geçen yıl, daha önce 175 bin  dekarı etkileyen su baskınlarının alanı 25 bin dekara kadar düşmüştü. İnşallah bu  barajımızın hizmete girmesiyle Amik Ovası afetlerle değil, bereketiyle  sembolleşen bir yer haline dönüşecektir."
 
 
"Hatay'ı da geliştirmeye, kalkındırmaya, büyütmeye devam edeceğiz"
 
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Afrin Çayı'nın suyunu baraja aktaracak ülkenin  en uzun regülatörü ve en yüksek kapasiteli iletim hattının da bu projenin önemli  bir parçası olduğunu belirtti.
 
Erdoğan, "Suriye sınırımıza yakın bir yerde 1977 yılında işletmeye  alınan Tahtakale Barajı'nın gövdesini 9 metre yükselterek, depolama hacmini 2  katından fazla artırdık. Böylece barajın sulama alanını 109 bin dekardan, 344 bin  dekar ilave ile 453 bin dekara çıkarmış olduk. Bu projenin sulamada ülkemize  yıllık ekonomik faydası 350 milyon lira. Enerji üretimindeki ek katkısı da 80  milyon liradır. Ayrıca bu kapasite artışı sayesinde bölgede 31 bine yakın kişiye  ilave istihdam sağlanacaktır." diye konuştu.
 
Taşkınların önüne geçilmesinde de bu kapasite artışının fayda  sağlayacağına dikkati çeken Erdoğan, şunları kaydetti:
 
"Reyhanlı ve Tahtakale barajlarının toplam sulama alanı büyüklüğü 1  milyon 50 bin dekarı, yani Hatay'daki tarım alanlarının yarısını buluyor. Sulama  projesinin ilk kısmını yatırım programına aldık. İnşallah en kısa sürede inşasına  da başlayacağız. Ayrıca Büyük Karaçay Barajı'ndan sağlanan suları arıtma  tesisinden geçirerek Hataylıların hizmetine sunuyoruz. Hizmete açacağımız arıtma  tesisi ile şehir merkezimize ve 15 yerleşim yerine günlük 123 bin metreküplük  içme suyu sağlanıyor. Görüldüğü gibi sulamasıyla taşkın korumasıyla içme suyu  arıtmasıyla Hatay'ı her alanda suyun bereketine kavuşturuyoruz. Tabii Hatay'a  yaptığımız baraj, sulama ve içme suyu yatırımları bunlardan ibaret değil. Son 18  yılda bu çerçevede Hatay'a 3 milyar liraya yakın yatırımla 7 baraj, 3 gölet, 13  sulama tesisi, 81 dere ıslahı, 5 içme suyu tesisi inşa ettik. Ayrıca halen 2  barajın, 2 göletin, 15 sulama tesisi, 5 dere ıslahı ve 1 içme suyu tesisinin  inşası sürüyor. İnşallah şehrimize yapacağımız daha çok altyapı yatırımları var.  Halkımızla el ele, gönül gönüle vererek ülkemizin diğer 80 vilayetiyle hep  birlikte Hatay'ı da geliştirmeye, kalkındırmaya, büyütmeye devam edeceğiz."
 
 Türkiye'nin dünyadaki kriz merkezlerinin tam göbeğinde yer almasına  rağmen dimdik ayakta olmasını birlik ve beraberliğinin gücü yanında her alandaki  sağlam alt yapısına borçlu olduğunu ifade eden Erdoğan, dün Konya'da şehir  hastanesinden lojistik merkezine ve çevre yoluna kadar pek çok önemli eserin  açılışını gerçekleştirdiklerini anlattı.
 
 
Erdoğan, öncesinde de Gaziantep'te 300 tesisi birden hizmete  açtıklarını dile getirerek, yine Kuzey Marmara Otoyolunun bir kesimini, pek çok  hastaneyi, Ankara-Niğde Otoyolunu, Roketsan Fabrikasını, teknoloji merkezlerini,  güneş enerjisi fabrikasını ve sayısız eseri milletin hizmetine sunduklarını  kaydetti.
 
Geçen 18 yılın her günü ülkeye ve millete eser kazandırdıklarını  vurgulayan Erdoğan, eğitimden sağlığa, adaletten güvenliğe, ulaşımdan enerjiye,  tarımdan sanayiye kadar her alanda Cumhuriyet tarihinin tamamında yapılanları  beşe, ona katlayan yatırımları hayata geçirdiklerini söyledi.
 
Türkiye geliştikçe, büyüdükçe, güçlendikçe uluslararası alanda da  gerekirse en zorlu mücadelelere girerek haklarını daha iyi savunabilir seviyeye  geldiğini dile getiren Erdoğan, koronavirüs salgınının etkisiyle yeniden  şekillenen küresel dünya düzenin de ülkenin hak ettiği yeri alması için gece  gündüz çalıştıklarını söyledi.
 
"Her yerde mazlumların yanında yer alıyoruz"
 
Suriye'den Libya'ya Doğu Akdeniz'den Kafkasya'ya kadar her yerde  dostların, kardeşlerin mazlumların yanında yer alırken aynı zamanda kendi  geleceklerini de şekillendirdiklerini belirten Erdoğan, şöyle konuştu:
 
"Hatay, Suriye meselesinde en çok bedel ödemiş, en çok yük taşımış  şehirlerimizin başında geliyor. Bombalı saldırılardan sığınmacı akınına kadar her  türlü sıkıntıya göğüs gererek dünyaya insanlık ve kardeşlik dersi veren  Hataylıların her birine şahsım, milletim adına şükranlarımı sunuyorum.
 
Esasen Hatay 1939'da ana vatana katılma kararı alarak bu konudaki  duruşunu 80 yıl önce net bir şekilde ortaya koymuştur. Son dört yılda  gerçekleştirdiğimiz Fırat Kalkanı, Zeytin Dalı, Barış Pınarı ve İdlib  harekatlarımızın buradaki kardeşlerimize vefamızın gereğidir. Sınırlarımız  boyunca kurulmaya çalışılan terör koridorunu yıkarken, Suriyeli kardeşlerimizin  yalnız olmadığını da gösterdik. Biz Suriye güvende ve huzur içinde olmadan  Hatay'dan ve diğer sınır illerimizden başlayarak Türkiye'nin de güven ve huzur  içinde olmayacağını biliyoruz. Tıpkı Balkanlarda, tıpkı Kafkaslarda, tıpkı  Akdeniz'de olduğu gibi bu uzun güney sınırımızda da istikrar sağlanana kadar  sahada aktif bir şekilde yer almayı sürdüreceğiz.
 
Terör örgütlerine ve onları kullanan güçlere ses çıkarmayanların konu  Türkiye olunca her türlü ahlaki ilkeyi, hakkı, hukuku bir kenara bırakmaları bizi  yolumuzdan döndürememiştir, döndüremeyecektir.  Suriye'de halen var olan terör  bölgeleri ya bize söz verildiği şekilde temizlenir ya da biz gider bunu kendimiz  yaparız. İdlib'de yeni bir insanlık trajedisi yaşanmasına yol açacak hiçbir adımı  asla kabul etmeyeceğiz. Sabrımızı zorlayan tacizler ve provakatif saldırılara hak  ettikleri cevabı vermekte tereddüt göstermeyeceğiz."
 
 
Her konuda olduğu gibi Suriye'deki meselelerin çözümünde tercihin  barış ve siyasi yollar olduğunu vurguyan Erdoğan, tüm dünya bu noktaya gelene  kadar Türkiye'nin kendi yolunda ilerlemekte kararlı olduğunu söyledi.
 
 "Siyasi ve sosyal gerilimlerin ülkeye ağır maliyetleri oldu"
 
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'nin en büyük  zenginliklerinden ve gücünden birinin de farklı köken, inanç ve meşrep sahibi  vatandaşlarını aynı çatı altında ortak hedefler doğrultusunda birleştirebilme  başarısı olduğunu söyledi.
 
Ülkenin bütünlüğünü, milletin birliğini, devletin gücünü kırmak için  harekete geçenlerin hedefinde hep bu toplumsal zenginliğin yer aldığını ifade  eden Erdoğan, geçmişte bunun acısının çok çekildiğini, siyasi ve sosyal  gerilimlerin ülkeye ağır maliyetleri olduğunu, milletin bu oyunu gördüğünü ve  kısa sürede yeniden ortak hedefler etrafında toplanmayı başardığını anlattı.
 
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ülkenin son dönemde verdiği mücadelelerin  gerisinde bu büyük desteğin bu güçlü birliğe, irfana ve dirayete borçlu  olunduğunu dile getirerek, "Bin yıldır bu toprakları vatan yapmak için omuz omuza  mücadele eden bir ecdadın mirasçısı olarak inşallah daha çok başarılara birlikte  koşacağız. Amacımız ülkemizi siyasi ve ekonomik olarak her alanda dünyanın en  güçlü devletleri seviyesine çıkarmaktır." dedi.
 
"Türkiye Cumhuriyeti Devletinin vatandaşı olup da tüm güç ve  imkanlarla hayata geçirmeye çalışılan bu hedeflere canı gönülden katılmayan,  destek vermeyen kimse olamaz" diye düşündüklerini belirten Erdoğan, şöyle  konuştu:
 
"Ama maalesef ülkemizde kendi halkına ve devletine husumeti, hayatının  ana gayesi haline getirmiş tuhaf bir kesim var. Bunların bıraktığı kirli izlere  siyasetten medyaya ve meslek kuruluşlarına kadar her yerde rastlamak mümkündür.  Bembeyaz bir örtünün üzerindeki küçük kara bir nokta mesafesindeki bu kesimler az  olmalarına rağmen rahatsızlık vericidir. Bu ülkenin cumhurbaşkanı olarak rahatsız  da olsak herkesi kucaklamanın görevimiz olduğunu biliyoruz. Ancak milli  mücadelelerde ve milli meselelerde adeta düşmanın beşinci kolu gibi faaliyet  gösteren bu kesimler kucaklanmak istemediklerini açıkça ortaya koyuyorlar. Emin  olun şu anda yaptığımız baraj açılışı bile tıpkı diğer hizmetler ve yatırımlar  gibi onları rahatsız ediyor. Rahatsızlıklarını açıkça dile getiremedikleri için  her şeye çamur atarak, her türlü yalanı ve iftirayı fütursuzca ortaya saçarak  sinsice saldırıyorlar. Hiç kimse kusura bakmasın, bu ülkeye ve bu millete husumet  besleyenleri rahatsız etmeyi sürdüreceğiz."
 
 Erdoğan, 81 vilayete yapılacak daha çok yatırımları olduğunu ifade  ederek, ülkenin 83 milyon vatandaşına sunacak daha çok hizmetin de bulunduğunu  kaydetti.
 
 Türkiye'yi 2023 hedeflerine ulaştırmak için her alanda atılacak daha  çok adımın olduğunu vurgulayan Erdoğan, gençlere 2053 vizyonlarını hayata  geçirebilmeleri için büyük, güçlü ve zengin bir Türkiye bırakmakta kararlı  olduklarını söyledi.
 
Erdoğan, "Bu kutlu yolda bizimle birlikte yürüyen herkesten Allah razı  olsun. Kinleri ve hasetleri içinde boğulanları da milletimize havale ediyoruz."  diye konuştu.
 
Erdoğan, açılışı yapılan projelerin hayırlı olması dileğinde bulunup,  emeği geçenleri tebrik ederek, konuşmasını "Ömrümüz su gibi aziz olsun. Su  medeniyettir." sözleriyle tamamladı.
 
Açılış törenleri
 
  Konuşmasının ardından Reyhanlı Barajı, Afrin Çayı Davutlar Regülatörü  ve Derivasyon Kanalı, Tahtaköprü Barajı Yükseltilmesi ve Hatay İçme Suyu Arıtma  Tesisi Açılış Törenlerinin yapıldığı noktalarla bağlantılar kuran Erdoğan, Tarım  ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli ve diğer yetkililerden tesislerle ilgili bilgi  aldı.
 
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, "Allah bol bereketli günler nasip etsin,  ömrümüz su gibi aziz olsun inşallah. Ya Allah Bismillah. Tüm Hatayımıza hayırlı  olsun." demesinin ardından, tören alanlarındaki butonlara basıldı.
 
Erdoğan, kurdele kesiminin yapıldığı noktalardaki yetkililerden makas  ve kurdelelerin günün hatırası olarak kendilerinde kalmasını istedi.
Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.