DÜŞÜRÜLMEK İSTENEN İSLAMIN SON KALESİDİR

Ülkemiz son on iki yılda ekonomik anlamda dışa bağımlılıktan kurtulduğu için artık anadoluda bir laf vardır.

Bizim horozumuz ötmeye başladı.

Horozon ötmesi demek; Dünyanın dört bir tarafında mazlumun sesi olmak, zalimin karşısında durabilmek yeri geldiğinde zalime mazlumun hakkını sorabilmek demektir.

Horozon ötmesi demek; Dünya beşten büyüktür diyebilmektir.

Horozun ötmesi demek; Avrupa Birliğine senin aldığın kararı tanımıyorum demektir.

Horozun ötmesi demek; Darbeci Sisiye terörrist deyip, Milletin seçtiği Mursi'nin yanında durabilmektir.

Horozun ötmesi demek; Filistin'li Gazzeli kardeşlerimize sahip çıkabilmektir.

Horozun ötmesi demek; Paralel, üçgen, dikdörtgen, ne varsa dağda ve bağda ki bütün hainlerin hainliğine ve ihanetine rağmen milleti ile beraber dimdik ayakta kalabilmektir.

Horozun ötmesi demek; Ülkede siyasi ve ekonomik anlamda istikrar sağlayarak vatandaşın geleceğe daha güvenle bakmasını sağlamaktır.

Siyaseten istikrarlı ülkeler ekonomik anlamda zaman ilerledikçe daha güçlü konuma gelirler.

Bugün Avrupa ülkelerine baktığımız zaman ekonomik açıdan çıkmaz sokağa girmişken, bizim ekonomimizin ne kadar güçlü olduğunu açıkça görebiliyoruz.

Bir zamanlar birilerin kapısında, ceket ilikleyip el açıp yalvaran ülke durumundan bu günlere gelmemiz onların karşısında ayak, ayaküstüne atıp bir Osmanlı torununa yakışan duruşu, vakuru göstermemizi aklı başında hiçbir kimse inkâr edemez.

El betteki bütün bunlar kolay olmadı.

Bütün badireler tek, tek aşılırken en büyük etken siyasi iktidarın istikrarlı olmasından kaynaklanaklanmıştır.

Bu ülkede on iki yılda çok şey değişti.

Artık bu ülkede;

Ne Cumhurun Başkanı, Başbakana anayasa kitapçığını fırlatacak zihniyette bir Başkandır.

Nede Başbakan yüzüne anayasa kitapçığı fırlatılacak başbakandır.

Bu ülkenin ekonomisi de artık öyle pamuk ipliği ile bir kitabın fırlatılmasına bağlı değildir.

Bu ülkede artık yarın sabah devalüasyon olur mu?

Endişesi hamdolsun artık ortadan kalkmıştır.

Bunların hepsi millet ile seçtiği siyasi iktidarın ve iradesine sahip çıkan milletin her hainliğe, her oyuna rağmen kendi seçtiğinin yanında ve seçtiğininde her zalimin karşısında dik duruşu sayesinde olmuştur.

İnşallah daha iyi daha, güzel günler bizleri beklemektedir.

Yeter ki biz birliğimizi, dirliğimizi koruyarak birbirimizin kıymetini iyi bilelim.

Yeter ki biz Siyonist, Emperyalist, İslam ve Türkiye düşmanlarının oyununa gelmeyelim.

Yeter ki Benim ülkemi diz çökertmek isteyen zalimlere karşı sadece Firavunun karşısında dik durmayıp, Musa'nın yanında olmasını bilelim.

Yeter ki Rabbimin inayeti ile gerçekleri görmeye devam edelim

Bugün elli yıldır kapısında yalvardığımız IMF'in hesabı kesilerek kapı dışarı edilmesi başarı değil de nedir?

Faiz lobisinin canını yakan, şah damarına basan faizlerin %4 lere indirilmesi başarı değil de nedir?

Enflasyon rakamlarının tek haneye düşmesi başarı değil de nedir?

Eğer bu doğrulara yanlış diyenler var ise kusura bakmayın ama ben onların gözleri kör, kulakları sağır derim.

Son on iki yılda yapılanları görmezden gelenlerin gözünüze vallahi 12 yılda yapılan bölünmüş, duple yollar batar.

Hainler ihanet şebekeleri hep vardı.

Var olmaya da devam edecek.

Dünya'da Ebu Cehiller, Firavunlar bitmez.

Ebu Cehiller ve Firavunlar her zaman bu ülkenin üzerinde oyun oynamaya devam ettiler.

Bugünde hainlerin ve hainliklerin ardı arkası kesimliyor.

Bu ülke üzerin de kimler hesap yapmadı ki,

Kimler kirli emellerini gerçekleştirmek istemedi ki,

Kimler rahatsız olmadı ki ülkemin gelişip, dünyada söz sahibi olmasından.

Kimler surlara dikilmiş şanlı al bayrağa el uzatmadı ki,

Ama sonuçta kimlerin oyunları bozulmadı ki bu güne kadar.

Kimlerin eli uzandı da al bayrağa değil bileğinden, omuzundan kırılmadı ki bu ülkede.

İhaneti hainliği çok gördü ve yaşadı bu aziz millet ve bu kutsal vatan toprağı.

Her oynanan oyunda bedeller ödesek de hamdolsun her defa bu oyunları bozmasını bildi bu necip millet.

Çünkü bu milletin ecdatları, Sultan Fatihler, Ulubatlı Hasanlar, Sultan Yavuzlar kırk yıl ömrünü at üstünde geçirmiş Sultan Süleymanlardır.

Gazi Mustafa Kemal Atatürk; Çanakkale geçilmez!

Dediği zaman vatan evlatlarının yüreklerinde iman, dillerinde Allah, Allah nidaları vardı.

Düşmana göğsünü siper etmiş Şehitlerin, Şühedaların, Evliyaların ve Enbiyaların torunlarıdır bu millet.

Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki fedâ? Şühedâ fışkıracak toprağı sıksan, şühedâ! Cânı, cânânı, bütün varımı alsın da Huda, Etmesin tek vatanımdan beni dünyada cüdâ.

Merhum Akif'in yazdığı bu dizelerle; Türk vatanının cennet kadar güzel olduğunu, bu topraklar uğruna canlarını vermiş binlerce şehit bulunduğunu ifade ederek, bütün sevdiklerini hatta canını bile seve seve vermeye hazır olduğunu belirtiyordu.

Bizlerin yüreğine nakşetmişti Rabbim doğuştan vatan, bayrak, din, iman ve Peygamber sevgisini.

Hamdolsun Rabbim bugüne kadar vatanımızın minarelerini ezansız, göklerini bayraksız, gönüllerini imansız eylemedi.

İnşallah bundan sonrada eylemeyecektir.

Çünkü bu toprağın üstünde olanlar kadar, bu toprağın altında yatan Sultan Fatihlerin, Eba Eyyubel Ensarilerin, Abdurrahman Gazilerin, Habib Babaların ve bunlar gibi sayısızca Evliyanın en önemlisi de Resulü Nebinin duaları bizimledir.

Bugün yeni oyunlar oynanmaktadır.

Ama İnşallah millet bu oyunları bir kez daha bozacaktır.

Ben inanıyorum ki bu Necip Millet istikrardan yana gerekeni yapacaktır.

Gün bütün oyunları, kumpasları bozma günüdür.

Bu oyunu görmeyen kardeşlerimize şunu açıkça söylemekte fayda var.

Oyuna gelirseniz bilesiniz ki bizim Erzurum deyimiyle; "MEREK YANARSA SIÇANLARADA KALMAZ. "

Bu oyunların sonunda şunu iyi biliniz ki sadece kişiler, partiler kaybeden olmaz.

Kaybeden Türk milleti ve bu kutsal vatan toprağı olur.

Ateş düştüğü yeri yakmaz hepimizi yakar.

Son olarak bütün vatandaşlarımız şunu iyi bilmelidirler ki;

Bugün düşürülmek istenen kale İSLAMIN SON KALESİDİR.

Bunu iyi idrak ediniz.