EĞİTİMCİ - YAZAR AHMET GÖKHAN YAZICI'NIN KALEMİNDEN

Çokta zor değil aslında oryantalist batıyı anlamak lakin bize reva görülen sadece anlamaya çalışmak.

Aslında insani ve inanci bir temeli olmasa da beşeri mutlulukları ve huzurları adına yaşıyorlar, kaşıyorlar, bölüyorlar ve sömürüyorlar.

Evangelizmin sirayet ettiği haleti ruhiye ile pragmatistirler. Dünyayı kendi eksenlerinde döndürebilmek üzere her şey onlar için mubahtır.

Fark etmez sınırlarının içi ve dışı, mevcudiyetlerinin devamı için ,güneş tepede olduğu müddetçe hep onlar için doğmalı, aydınlatmalı ve ısıtmalıdır.

Fark etmez onlar için kimin ölüp ,yaşadığı herkes onlar için yaşamalı veyahut ölmelidir.

Galiba problem onları anlamakta değil anlamaya çalışanlarda.
Gerek ülkemizde gerek batıda cereyan eden son terörize eylemleri onların anlaşılmazlığı ile ilişkili bir farkındalıkla anlamaya çalışmak bu farkı fark edebilmek ile ancak mümkündür.

Meleklerin erkekliği ve dişiliği kıskacındaki kısır tartışmaların bedelini feth edilmekle ödeyen dönemin Bizans ahalisinin mukadderatını yaşı yan biz Müslümanlar son olayları anlamaya ,algılamaya çalışırken

Oryantalist batı kendi istikballeri için kendi ölülerini bile paye edinebilmekte süreci kendi menfaatleri adına figüre edebilmektedir.

Onların yaşamaları için birileri ölmelidir, onların rahat ve huzuru adına birileri kaosun,kavganın savaşın timsali ve figuranı olmalıdır. onların tokluk ve bolluğu için birileri aç kalmalı ve sömürülmelidir.

Kimi yahudi,kimi hristiyan,kimi katolik kimi protestan, kimi siyonist kimi ateist vs ire inanaç sarmalında farklı görülselerde

Kimi için korkulu rüya, kimi için bir fobi kimi için oyuncak statüsündeki bir hobi,kimi için kendi film stüdyolarının vazgeçilmez senaryosu, kimi için bu filmlerin ölmeye ve öldürmeye mahkum figuranı TEK YOL İSLAMDIR.

Sınırlar ötesindeki Müslümanların açlığı onların tokluğu, kan ve gözyaşları onların mezesi, kaos ve kavgaları onların eğlenceleri, bölünmüşlükleri ve ayılıkları onların jeopolitik ve stratejik dehaları dır.

Gaza ve cihad şuuruyla donanmış,ilim ve irfanda vücud bulmuş, islamı menbasından yaşayan ve beşeri hayatını uhrevi kıstas ve ölçüler ile dizayn edip

ALLAH cc nizamını ve kelamını tüm dünyaya yaymaya ve hakim kılmaya ,çalışan farklı renkler,cinsler,düşünce ve iklimlerden olsalar da TEK DÜŞMAN onlar için samimi MÜSLÜMANLARDIR.

Velhasıl son yıllarda gerek ülkemizde gerekse bölgemizde yaşanan ve temelinde batılı oryantalistlerin figure ettiği ve konuşlandırdığı terör faaliyetlerini anlamak için fazlada farkındalığa gerek yok bence

Gerçi son sığınmacı hadiseleri ile bizi bakıcılık statüsüne terfi ettirmelerine, aslında Batılıların biz doğululara biçmiş olduğu kaftan doğunun güçsüz fakat kontrolsüz refleks ve hamleleri ile bir o kadarda tehlikeli erkeği terbiye muamelesi ve yine işlenmemiş zenginlikleri, kaynakları ile hakimiyet altına alınmaya istekli bir cariye muamelesinden ibarettir.

Emperyalist Batı bir taraftan kendilerinden başkalarına yaşam hakkı tanımayan demokrasi ve insan hakları safsataları ile yer altı ve üstü kaynakları ile zengin şarkı kendi menfaat ve çıkarları etrafında dizayn etmeye çalışırken

Bir taraftan kendi labratuarlarının ürünü dini terör guruplarını bölgede konuşlandırıp, sömürülme ve bölünme kıvamına getirirken
ve grupların insani ve islami olmayan eylemleri ile bölgenin demografik ve çoğrafik yapılarını değiştirmekte

İnsanlarını ise cehalete,açlığa,yokluğa,sahipsizliğe mahkum edip terörize gurupların insafına terkederek bölgede belkide kıyamete kadar sürecek olan bir kavga ve kaosun eşiğine sürükleyerek

Bir köleliğin ve cariyeliğin kıskacında yaşamasını sağlamaktadır.

Diğer taraftan bölgede cereyan eden terör olayları münasebeti ile oluşan sosyal dalgalar demografik ve çoğrafik göçlere sebep olarak insanları yerlerinden yurtlarından etmekte komşu ülkeleride bunlara bakmakla mükellef bir vicdana ve soromluluğa sürükleyebilmektedir.

Bu göç dalgalarının kendi topraklarına nüfus etmesi alternatifine karşı birtaraftan bizlere tarihi ve inanci bir misyon ve anlam yüklettirip üçretli bakıcılık yaptırabilmekte

Diğer taraftan kendi iç dünyalarında ki insani ve vicdani davranan ve yaşayan insanları çerçevesinde bir İslam-i Fobi anlayışını hakim kılıp

Bir taraftan Dünyada yayılışının ve yükselişinin önüne geçemedikleri İSLAMI ve MÜSLÜMANLARI kendi içlerinde etkisiz kılıp tecrid etme bahanesini üretirken

Diğer taraftan ülkelerine gelen göçmenlere karşı sahip olunmasına yönelik toplumsal algı ve dalgaları kırabilecek terör eylemlerinide figüre ettikleri terör gurupları vasıtası ile manüple edebilmektedir.

Yıllardır şarkta yani ortadoğuda,asyada, kafkasyada yaşanan bütün yaşanmışlıkların,kanın,gözyaşı ve feryadın kıssadan hisse özeti budur.

Aslında biz MÜSLÜMANLARIN yaşamaya mahkum ve mecbur bırakıldığı süreci anlayabilmemiz 2*2= 4 kadar kolaydır.

Lakin biz müslümanlar ya ikileri ileri geri yuvarlayarak,yada toplamak ve çarpmaktansa birbirinden bölünmüşlüğümüze namzed çıkararark bir sıfıra, bir hiçe ulaşmaya mahir olduğumuz müddetçede bu kader bizim için maalesef mukadderattır.

RÜZGARI EKENDE FIRTINAYI BİÇENDE BİZİZ VESSELAM.

selam-saygı-dua

Ahmet Gökhan Yazıcı