24 Kasım 2024
  • Erzurum6°C
  • İstanbul5°C
  • Ankara2°C

ERZURUM’A SAĞLIK ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ

Vahdet Nafiz Aksu

Belirlenecek illere ‘Sağlık Organize Sanayi Bölgeleri’ kurulacak.

Türkiye böyle bir uygulamaya hazırlanıyor. Yeni Sağlık Bakanının acil eylem planında yer alan başlıklardan birisi de bu…

Bu bölgelerde üniversite ve eğitim araştırma hastanelerinin talep ettiği tıbbi malzemeler üretilecek.

***

Sayın Başbakan’dan,  görev değişikliği olsa bile Başbakan’ın birikiminden yararlanacağını ifade ettiği milletvekilimiz Sayın Prof. Dr. Recep Akdağ’dan, Milletvekillerimizden istirhamımız şu: 

Erzurum bu projenin içinde olsun!

Tıbbi malzeme üretimi, coğrafi ve iklimsel koşullardan etkilenecek bir alan değil.

Köklü bir üniversitemiz, tıp fakültemiz,  teknokentimiz mevcut. Kara, hava, demiryolu ulaşımı bakımından her türlü altyapıya sahibiz.

Anlayacağınız, her bakımdan Erzurum bu proje için biçilmiş kaftan!

Böyle bir imkânı yakalarsak, şehrin talihi gerçekten dönebilir. Sağlık Organize Bölgesi, kendi alanı ile sınırlı kalmaz.

Hep hayalini kurduğumuz ileri teknoloji merkezi olma keyfiyetinin çekirdeği olur.

Öncü organizasyon haline gelir. Benzeri oluşumlara zemin hazırlar.

Diğer kalkınma enstrümanları da elbette mühim. Ama bilirisiniz ‘Ehemmi mühime tercih’ etmek gerek. Şu anda şehir önderlerinin enerjilerini bu işe teksif etmelerinde yarar görüyorum.

Neden mi? Biraz açayım.

***

Galiba yeni bir kalkınma paradigmasına ihtiyacı var Erzurum’un diye geçenlerde yazmıştım.

Demiştim ki;

Büyük şehirlere gittiğimizde, cağ kebabı, kadayıf dolması, civil peynirin yanı sıra…Oltu taşı tespih ile birlikte…

Teknoloji ürünlerimizi, sanayi ürünlerimizi görebilsek…

Görebilsek de… Bu nasıl olacak?  Fabrika, atölye, imalathane öyle gökten zembille inip şehre konuşlanacak bir şey değil ki…

İstanbul’dan,  Kocaeli’nden veya diğer sanayi bölgelerinden teker takıp şehre fabrika nakli yapacak halimiz yok.

Ne yapacağız peki? Ellerimizi ovuşturup duracak halimiz yok ya.

Evvela kalkınmamama esasına dayalı ‘Kalkınma paradigmamızı’ değiştireceğiz.

Yeni ataklara, yeni vizyon arayışlarına girişeceğiz. Hizmet ve turizm sektörünü asla ihmal etmeden ‘Sanayi’nin az gelişmiş bölgelerde yaygınlaştırılması’ çabalarından pay almaya gayret edeceğiz.

Sanayi derken, gelişmiş illerin kirinden, isinden, pasından usanıp başından atmak istediği tesislere talip olmaktan söz etmiyorum.

O tür ağır sanayinin hammadde temini, ulaşım, coğrafi koşullar nedeniyle Erzurum şartlarına uygun olmadığı zaten bilinen bir gerçek.

Erzurum ovasına getirip otomotiv fabrikası kuracak halimiz yok.

Ya nedir bu şehri ufaktan ‘Sanayi-üretim’ bandına oturtacak, kentsel zenginlik devrimine taşıyacak formül?

Bunun üzerinde de durmuştuk hatırlarsanız daha önceki yazılarımızda.

İleri teknoloji destekli gıda sanayiinin,  yakışacağı bir il Erzurum.  ‘Erzurum bölgenin Hollanda’sı olmalı’ diye de bir önerimiz olmuştu. 

‘Erzurum Hayvancılık Organize Sanayi Bölgesi’ kurulsun diye çırpınmıştık…

Ekonomik genetiğinde ‘Hayvancılık’ bulunan, yıllarca hayvancılık merkezi olarak kabul görmüş bir ilin bu potansiyelini heba etmemek lazım.

Hayvancılık ve bağlı sanayinin üzerinde yeterince durmuyoruz gibime geliyor. Bu alandaki önemli teşviklerden, avantajlardan yeterince yararlanıldı mı? Bilmiyorum.

Normal Organize sanayi bölgemizde şakır şakır üretim yapıp, iç ve dış pazara tır filolarıyla ürün taşıyan kaç tesisimiz var?

Organize sanayi bölgesindeki tesisleri ‘market deposu’ gibi kullanan bir şehrin kalkınmasından nasıl söz edebiliriz?  

***

‘Erzurum Hayvancılık Organize Sanayi Bölgesi’ konusu üzerinde durmamız lazım.

 ‘Kamu- Özel Sektör işbirliği’ olmadan az gelişmiş şehirlerde parlak kalkınma neticeleri almak mümkün değil.

Hatta Erzurum’un ‘Kamu- Özel Sektör işbirliği’ düzeyine gelinceye kadar doğrudan ‘kamu yatırımına’  hala ihtiyacı var. 

‘Yap-Kirala’ tesisleriyle şehri örmemiz lazım. 2011 Spor tesisleri gibi, yap sonra adil, dürüst ihale ile kiraya ver.

Tamamı kamu tarafından inşa edilecek küçük fabrikalar ve ileri teknolojik donanımlı imalathanelerin uygun koşullarla özel sektöre kiralanması göz ardı edilmemesi gereken bir yöntem.

Şehrin yeni kalkınma paradigmasından söz ederken, aklımıza bunlar geliyor.

***

Erzurum’un önünde çok büyük fırsatlar var.
Yeni kalkınma paradigmasına esas teşkil edebilecek önemdeki üçünü ben özetleyeyim, altını erbabı doldursun:

BİRİNCİSİ- ‘Sağlık Organize Sanayi Bölgeleri’ projesi kapsamına şehrimizin eklenmesi.

İKİNCİSİ- ‘Erzurum Hayvancılık Organize Sanayi Bölgesi’nin bir an önce gündeme alınması.

ÜÇÜNCÜSÜ- Beyin gücü sektörlerine yatırımı önceleyen bir anlayışın şehrin kalkınma vizyonuna hâkim kılınması. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı desteklerinden yeterince yararlanılarak Erzurum merkezli ‘Doğu Anadolu Bilişim Vadisi’ projesi üzerinde çalışılması.  

 

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.