ERZURUM'DAN KISA KISA HABERLER...
Erzurum’da Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) soruşturması kapsamında aranan bir kişi, gizlendiği evde kıskıvrak yakalanarak çıkarıldığı mahkemece tutuklandı.
18 Mart 2017 Cumartesi 08:56
Alınan bilgiye göre, FETÖ/PDY silahlı terör örgütüne üye olmak suçundan uzun zamandır aranan Abdulsamet B.’nin Kösemehmet Mahallesinde bir evde gizlendiği istihbaratını alan jandarma ekipleri operasyon düzenledi. Yapılan operasyonda Abdulsamet B., kıskıvrak yakalanarak gözaltına alındı.Jandarmadaki sorgusunun ardından adliyeye sevk edilen Abdulsamet B., ‘FETÖ/PDY silahlı terör örgütüne üye olmak’ suçundan tutuklanarak Erzurum H Tipi Kapalı Cezaevine gönderildi.
-Deaş’lı Terörist Yol Uygulamasında Yakalandı
Öte yandan, Erzurum’da jandarma ekiplerince yapılan yol uygulamasında 1 DEAŞ’lı terörist yakalandı.Edinilen bilgiye göre, Erzurum‘un Çiğdemli Mahallesinde yapılan yol uygulamasında şüpheli görülen bir otomobil durduruldu. Yapılan arama ve GBT sorgulamasında F.A., isimli şahsın DEAŞ silahlı terör örgütüne üye olmak suçundan arandığı belirlendi. F. A., gözaltına alınarak İl Emniyet Müdürlüğü ekiplerine teslim edildi.F.A., sorgusunun ardından sevk edildiği mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi.
-Doğu’daki Ağır Kış Şartları Film Oldu..
Yılın yaklaşık 7 ayını ağır kış şartları altında geçiren Doğu Anadolu’da köy çocuklarının günlük yaşamı film oldu.Doğduğu Erzurum’un Horasan ilçesine bağlı Aliçeyrek köyünde uzun yıllar kar, kış ve soğuk çilesini yaşayan, eğitim öğretim hayatını İstanbul’da tamamladıktan sonra mesleğe atılan Sinema Danışmanı Rıdvan Yavuz, Doğu’da yaşanan ağır kış şartlarını kısa metrajlı filme döktü. "Kar Tutun Çocuklar" adı verilen filmde köy çocuklarının kış şartlarında günlük yaşantıları konu alındı.Her tarafın kardan beyaza büründüğü Aliçeyrek köyünde çekilen filmde, köy çocuklarının sabah uyanıp gün bitinceye kadar yaşantısı kare kare kameralara kaydedildi.Filme, çocukların kızak kaymaları, ahırda hayvan kayırmaları, buz tutan derelerin buzunu kırarak su taşımaları, çobanlık yapmaları, kendilerince günü güzel geçirmek için kar üzerinde oyunlar oynamaları, okula gitmek için karlı yollara koyulmaları, yaptıkları tezeklerle evlerinin yakacak ihtiyacını karşılamaları gibi ağır kış şartlarının çileli durumları yansıtıldı."Ağır kış şartlarının çocuklar üzerindeki etkisini gözlemledim""Kar Tutun Çocuklar" adını verdiği filmi anlatan Sinema Danışmanı Rıdvan Yavuz, "İlk, orta ve lise eğitimimi Horasan’da tamamladım. Daha sonra 5 yıl eğitim öğretim hayatıma ara verdim. 5 yıl aradan sonra İstanbul Üniversitesi Radyo, Televizyon, Sinema Bölümünü kazandım. Üniversite hayatımda birçok kısa metraj film çektim. Filmlerim ulusal ve uluslararası festivallerde ödül aldı. Kar tutan çocukları ben de Doğulu bir insan olduğum ve buranın kış şartlarını bildiğim için kendi köyümde çektim. Ağır kış şartlarının çocuklar üzerindeki etkisini gözlemledim ve bunun filmini çekmeye karar verdim. Bu projeyi tamamladıktan sonra çekim aşamasına geçtim. Köy çocuklarının kış şartlarındaki yaşantısını, eğitim hayatlarını, doğal yaşam şartlarını filme yansıttık. Bu film Rusya’da film festivaline katıldı. Filmde genelde diyaloglar yoktu görsellerle anlatmaya çalıştım" diye konuştu.
-Öğrenciler, Nene Hatun Ve Şehitlerin Mezarını Ziyaret Etti
ERZURUM'daki Sabancı Ortaokulu öğrencileri, bayrak ve karanfillerle Osmanlı- Rus Savaşı kahramanlarından Nene Hatun'un mezarı ve şehitlikleri ziyaret etti. "Şehitler ölmez, vatan bölünmez" sloganı atarak ziyarette bulunan Sabancı Ortaokulu öğrencilerinden down sendromlu 10 yaşındaki Hatice Ağırman, şehitler için gözyaşı döktü.
Sarıkamış Harekatı'nda orduya erzak ve mühimmat taşıdıkları ve Çanakkale Savaşları'nda cephede savaşırken şehit düştükleri için mezun veremeyen 128 yaşındaki Erzurum Lisesini örnek alan Yakutiye ilçesindeki Sabancı Ortaokulu'nun 120 öğrencisi, Şehitler haftası nedeniyle gezi düzenledi. Tarih şuuru ve milli kültür bilincini aşılamak için düzenlenen, 3 öğretmenin eşlik ettiği gezide öğrenciler, bayrak ve karanfillerle otobüse binerek yola çıktı. Gezilerinin ilk durağı olan Yanıkdere Şehitliği'ni kapısının kilitli olması sebebiyle ziyaret edemeyen öğrenciler, tarihi Aziziye Tabyası'na gitti.
Osmanlı - Rus Savaşı (1877-78) sırasında, Aziziye Tabyası'nın savunmasına beşikte çocuğunu bırakarak katılan ve kahramanca çarpışan Nene Hatun'un aynı tabyadaki mezarını ziyaret eden öğrencilere Nene Hatun hakkında Türkçe Öğretmeni Ahmet Turan Uzunoğlu bilgi verdi. Karanfil bırakılması ve duanın ardından öğrenciler, Karskapı Şehitliği'ne geçti. Bayraklarla 'Şehitler ölmez, vatan bölünmez' diye sloganı atan öğrenciler, şehitlerin mezarlarına yine karanfil bıraktı. Bu sırada 5'inci sınıf öğrencisi down sendromlu Hatice Ağırman, ziyaret ettiği Hayrettin Köse'nin mezarı başında dua ederken ağlamaya başladı. Hatice'nin şehitlere duyduğu üzüntü sebebiyle ağladığını öğrenen öğretmenleri, öğrenciyi sakinleştirmeye ve teselli etmeye çalıştı. Sınıf arkadaşları da Hatice'ye sarılarak ağlamasını önledi.
Öğretmen ve öğrencilerin çabaları ile Ağırman normale dönerken öğretmen Ahmet Turan Uzunoğlu, şehitler haftasında cepheye erzak taşıyan 120 kahraman çocuğu temsili olarak anmayı amaçladıklarını bildirdi. Ahmet Turan Uzunoğlu, "Burada bizim için hayatlarını feda eden şehitlerimiz, askerlerimiz, polisler, korucularımız, evlatlarımız var. Biz nefes alalım diye onlar son nefeslerini verdi. Hepsinin ruhu şad olsun" diye konuştu.
-Fetö Sanığı Avukat: Kuran Okuyarak Sosyalleştik
ERZURUM'da görülen FETÖ/PDY davasında tutuklu yargılanan Erzurum Barosu eski Başkanı Mehmet Güzel, "Kapalı yapılacak bir duruşmada sohbetlerde neler yapmışız anlatmak istiyorum. Bizden önceki nesil belki de daha şanslıymış, içerek sosyalleşmiş. Daha sonraki nesil olan bizler daha dindar ve taşradan gelen ailelerin çocukları olarak, 3-4 arkadaş bir araya gelip Kuran-ı Kerim okumuş daha sonra sohbet edip, geyik yapmışız. Biz böyle sosyalleştik" dedi.
15 Temmuz başarısız darbe girişiminden 10 gün sonra Erzurum Barosu'na üye 7 avukat gözaltına alındı. Aralarında Baro eski Başkanı Mehmet Güzel'in de bulunduğu 4 avukat, tutuklandı. Avukat Mehmet Güzel, Hakan Dişkeser, Şerafettin Yaşar Laloğlu ve Fatih Topal hakkında 2'nci Ağır Ceza Mahkemesine dava açıldı. Daha sonra açılan 3 tutuksuz avukat ile avukat imamı olduğu iddia edilen 3 öğretmenin davası da Mehmet Güzel'in dava ile birleştirildi. Davada 4'ü tutuklu 7 avukat ve öğretmen Lokman Pirim hakkında 'silahlı terör örgütüne üye olma' suçundan 7.5 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası istendi. Tutuklu olan sözde avukat imamları Hasar Aslan ve Bayram Candan'a ise 'silahlı terör örgütü kurma ve yönetme' suçundan 15 yıldan 22.5 yıla kadar hapis cezası istendi.
Erzurum 2'nci Ağır Ceza Mahkemesinde dün görülen ikinci duruşmaya Mehmet Güzel, Hakan Dişkeser, Şerafettin Yaşar Laloğlu Erzurum'daki H Tipi Cezaevi'nden getirilirken, Fatih Topal Van Yüksek Güvenlik Cezaevinden, Bayram Candan Elazığ T Tipi Cezaevinden ve Hasan Aslan ise Rize L Tipi Cezaevi'nden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile duruşmaya katıldı. Tutuksuz olarak da Lokman Pirim, Mehmet Salih Bayoğlu, Serhat Akbulut ile Halil Timurhan Gür ve avukatları duruşmada hazır bulundu.
"DİĞER GRUPLARIN SOHBETLERİNE DE GİTTİM"
Geçen celse savunma yapamayan Mehmet Güzel, kapalı bir duruşmada özel konulardan bahsedeceğini bildirdi. ByLock programını yüklemediğini savunan Mehmet Güzel, şöyle dedi:
"Şirket üyeleriyle görüşmelerimiz esnasında birbirimize internet paylaşımımız oluyordu. Ben bu programı yüklemedim. Mehmet Tahir Tekin, bir konu hakkında görüşme yapmam için bana program yükledi. Bu program üzerinden yazışmalarımız oldu ama ben bu programın ne olduğunu hatırlamıyorum. Toplantılara katılma konusunda ben sadece bu grubun değil, diğer grupların da sohbetlerine katıldım. Ben üniversite döneminde her gruba meraklı olan biriydim. Kırkıncı, İsmailağa, Süleymancılar'ın da sohbetlerine katıldım. Katılma sebebim hem siyasi kimliğim, hem de merakım. Sosyalleşme amacıyla birlikte olduk. Bizden önceki nesil belki de daha şanslıymış, içerek sosyalleşmiş. Daha sonraki nesil olan bizler daha dindar ve taşradan gelen ailelerin çocukları olarak, 3-4 arkadaş bir araya gelip Kuran-ı Kerim okumuş, daha sonra sohbet edip, geyik yapmışız. Biz de böyle sosyalleştik. Ayrıntılı olarak bazı arkadaşların özel durumları var tek tek bunları açıklayacağım."
WIFI ŞİFRESİNİ VERDİ SANIK OLDU
Tutuksuz yargılanan Halil Timurhan Gür'e ait ByLock sorgularının Hakan Dişkeser'le aynı çıkması üzerine Mahkeme Başkanı Ömer Özgür Ercan, bu durumu sordu. Halil Timurhan Gür ile komşu olduklarını ve ona ait internetin şifresini aldıklarını ifade eden Hakan Dişkeser, şöyle konuştu:
"Timurhan abi ile komşu olduğumuz için bahçede otururken internet şifresini istemiştim. Onun internet hattını kullandım. 2014 Haziran'dan tutuklanana kadarki süreç içerisinde kullandığım oldu. Dosya kapsamında ByLock ile ilgili doğrudan H. Timurhan Gür'le eş değer şekilde bilgiler çıkmışsa ona değil bana aittir. Ayrıca burada yargılanan iki avukat ile diğer sanık Lokman Pirim etkin pişmanlıktan faydalandı. Ben de etkin pişmanlık çerçevesinde ifade verdim. Onlarda da ByLock var, bende de. Sohbet toplantısı yapan Lokman Pirim tutuksuz, sohbete giden ben tutukluyum."
Halil Timurhan Gür ve Hakan Dişkeser ile evleri arasında 50 metre bulunduğunu hatırlatan Mehmet Güzel ise "Beraber bahçede oturduğumuz zamanlarda Gür, interneti kullanmamıza izin vermişti. Mert bir insan, bize gelen misafirlere bile interneti kullanmalarına izin verdiği olmuştur" diye konuştu.
SEGBİS bağlantısında sık sık sorun görülünce Fatih Topal'ın "Sesim geliyor mu?" soruları ise duruşmada gülüşmelere neden oldu. Mahkeme Başkanı Ömer Özgür Ercan ses gitmeyince çareyi "Sizi duyuyoruz" yazılı kağıdı kameraya göstermekte buldu. Mahkeme heyeti, tutuklu sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar vererek eksiklerin giderilmesi için duruşmayı erteledi.
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2012 Erzurum Olay
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.