27 Kasım 2024
  • Erzurum-5°C
  • İstanbul10°C
  • Ankara2°C

ESNAF İNLEDİ VEKİL DİNLEDİ...

Esat Bindesen

Çok merak ediyorum.

Mesela Sultan Abdulhamit Han Hazretlerinin saltanat-ı şahanelerinde...

Padişah hazretleri saraydan dışarı çıktığında...

Cuma selamlığına gittiğinde...

Herhangi bir devletluyu ziyaretlerinde...

Kalem-i mahsusadan, gazetelere bilgi notu aktarılır mıydı?

O not sayfa sayfa haber olur muydu? Manşet olur muydu?

Diğer padişahlardan örnek vermedim, çünkü o vakitler gazete yoktu!

*

Gelelim Cumhuriyet dönemine...

Gazi Paşa Hazretleri her gün manşetlerde idi.

Ama o keyfiyet 'matbuatın' durumdan vazife çıkarmasıyla, göze girme çabasıyla ilgiliydi büyük ölçüde.

Atatürk ve İsmet Paşa dönemlerinde, basın kuruluşlarına şunu yazından çok 'şu yazılmasın' talimatları giderdi.

*

Günümüzde...

Ulusal basının iktidar ve devletlularla ilişkisi,

Siyasetçilerin ve diğer makam sahiplerinin 'iletişim yönetimi',

konumuz dışında.

Benim dikkat çekmek istediğim konu Erzurum'da bu işler nasıl gidiyor, ayna tutmak!

*

Yerel medya için siyasi kişilerin, sivil toplum örgütlerinin, belediyelerin, yerel bürokrasinin iş ve eylemleri, faaliyetleri, açıklamaları elbette haberdir.

Basının bilgilendirilmesi o kuruluşların görevidir.

Alınan, ya da kuruluşların gönderdiği açıklamaların nasıl ve ne ölçüde haber yapılacağı da gazetelerin takdirindeki bir meseledir.

*

Geçenlerde gazetemize bir haber geldi.

Kullandık.

Değerli Milletvekilimiz Fazilet Hanımın haberiydi bu.

Kendileri lütfetmişler, bir heyetle esnafı ziyaret ediyorlar.

Vekilimiz eğilmiş, bir vatandaşı can kulağı ile dinliyor.

Yanındakilerin yüzlerinde gururlu bir gülümseme...

Öyle ya vekil vatandaşı dinliyor, onlar da bu tarihi ana tanıklık ediyorlar.

Ben de gururluyum.

O tarihi anı haber sitemde manşetten vererek bu şerefe ben de ortak oldum!

*

Yanlış anlaşılmasın...

Burada Fazilet Hanımın esnafı ziyaretini eleştirmiyorum.

Fazilet Hanım her hafta Erzurum'a gelse, her hafta vatandaşları ev ev ziyaret etse, her hafta esnafla görüşse...

Bu çok mühim bir siyasi faaliyettir.

Bir halkla ilişkiler başarısıdır.

Seçmenden kopmamış olmanın göstergesidir.

Çalışkanlık nişanesidir.

Ama bunu 'Fazilet Hanım esnafı dinledi' diye manşete ben çekersem, hata etmiş olurum.

Vatandaş der ki...

‘Bunun neresi haber...’

Beş ayda bir geliyor sayın vekil, esnafı ziyaret ediyor.

Her defasında aynı başlık atılıyor...,

Fazilet Hanım esnafı dinledi... Vatandaşı dinledi, falan ilçeyi ziyaret etti.

Bu neye benziyor, biliyor musunuz ;

Hasta inliyor, doktor dinliyor!

Esnaf inliyor, vekil dinliyor.

İlaç var mı ilaç?

Sorunlar not edilip de ne oluyor?

Kaçı o anda ya da sonradan hallediliyor?

Halledilenler vatandaşa bildiriliyor mu?

*

Fazilet Hanımdan, tespit edilen sorunlar ve üretilen çarelerin istatistiği bana gelirse bu haberdir.

İki üç dönemdir vekillik yapan siyasiler;

Hangi gün hangi gazeteye ne gibi açıklama yaptılar?

Bu açıklamalarında ne vaat ettiler?

Bu vaatlerinden hangisini gerçekleştirdiler?

Basında fikri takip yok, ahali unutkan.

Söz gelimi Fazilet Hanım deyince Erzurum'a hangi üç, vazgeçtim iki, vazgeçtim bir büyük iş akla geliyor.

Bu açıklanırsa, gerçekleşirse bu haberdir işte?

Mesela, Sayın Başbakan'ın Fazilet Hanımı işaret edip 'Sayın vekiliniz büyük bir proje üzerinde çalışıyor, sonra açıklanacak...' dediği ve bugün olmuş hala merak ettiğimiz proje neydi?

İşte o açıklansa haberdir...

*

Bu elli yıldır süren kötü bir alışkanlık oldu.

Biri bırakıyor, biri yapışıyor.

Vekil hazretleri ilçede incelemelerde bulundu, haber...

Derneği, odayı, vilayeti ziyaret etti, haber...

'Dişleri iyi fırçalayın, hekim dişinizi oymasın' günü hakkında açıklamada bulundu, haber...

Ama ' arkadaşlar ben Erzurum'a şu projeyi kazandırdım' diyen, diyebilen bir vekil açıklaması ben okumadım yerel basında.

Sayın Bakan'ın Hükümet kuvvetiyle yaptırdığı büyük işler hariç tabiki...

Teknokent ve İkinci Üniversitede katkıda bulunanları da zikredelim tabi...

*

Vekiller böyle de, başkanlar farklı mı?

Aynı perişanlık orda da var.

Ecek, acak, edecem, yapacam salatası...

Yav bir de, yaptımm, ettim diyin, canımı yiyin, arkadaş...

Ayinesi-i iştir kişinin, lafa bakılmaz...idi düstur eskiden...

Şimdi laf savur, haber yap, yaptır; gerisine karışma devrindeyiz.

Ayinesi laftır kişinin, işe bakılmaz...

Durumu hakim...

*

Yakında ajanslardan, ya da ilgili basın bürolarından şöyle bir haber gelse şaşırmayacağım;

"....sayın başkanımız, vekilimiz ..... falan...filan ilçeye incelemelerde bulunmak üzere teşrif ederlerken, yolda bevletme ihtiyacı duyduklarından falan tuvaleti şereflendirmişlerdir..."

Biz de bunu şak diye haber yaparsak, şaşırma sayın okuyucu!

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.