23 Kasım 2024
  • Erzurum8°C
  • İstanbul5°C
  • Ankara10°C

EVANGELİST MİSYONERLERİN ERZURUM'DA İŞİ NE?

Esat Bindesen

Geçen hafta Erzurum’a gelmişlerdi.

Hem de Erzurum Gençlik Spor Kulübü davet etmiş.

Erzurum’a gelen ABD’li Antrenörler ve Buz Hokeyciler, Erzurumlu minik ve yıldız hokeycilere eğitim verdiler.

*

Görünüşte ‘Ne var kardeşim ABD’li antrenörler gönüllü olarak gelmiş bizim çocuklarımıza eğitim vermişler’

Ama asıl amaç bu değil elbette…

Bu gelenler ABD’nin en şedit Hristiyan misyonerlerinin spordaki organizasyoncuları.

FCA mensubu gönüllüler…

FCA, Evangelist misyonerlerin kuruluşu.

Evangelizmi hemen hatırladınız değil mi?

Meşhur Buschun mezhebi…

Bu mezhep, Haç’ın kanlı kılıcı olarak nitelendiriliyor.

Gelin mezhebin tarihine kısa bir göz atalım…

*

Bir Hıristiyan mezhebi olan Evangelizm’in kökleri Martin Luther’e ve Protestanlığın kuruluşuna kadar gitmektedir.

Martin Luther, kendi kurduğu kiliseye “Evanjelik Kilise Hareketi” adını koymuştu.

Amerika ve İngiltere’de 19’uncu yüzyılda ortaya çıkan Evangelist hareket, ilk önce Hıristiyan din otoriteleri tarafından fazla dikkate alınmamıştı.

Daha sonraları taraftar toplamaya başladığı görüldüğünde engel olunmaya çalışıldıysa da bunda başarılı olunamadı.

Günümüzde Evangelizm, Hıristiyanlığın en güçlü, en radikal mezheplerinden biri konumunda bulunmaktadır.

ABD’deki etkinlikleri ve Bush’un başkan olmasındaki rolleri dikkate alındığında Evangelizm’in Hıristiyan âleminde ne kadar etkili olduğu daha kolay anlaşılacaktır.

Özellikle II. Dünya Savaşı sonrası güç kazanmaya başlayan hareket, dünyanın birçok yerine yayıldı. Genişlemesi bir süre durma noktasına gelen Evangelizm, özellikle 1970’lerden itibaren daha muhafazakâr olarak yeniden dirildi ve aradan geçen otuz yıl içinde Hıristiyanlığın en hızlı büyüyen mezhebi oldu.

Evangelizm’in tekrar hayat bulmasında Yahudilerin büyük desteğinin olduğu bilinmektedir.

Yahudilerin bu desteklerinin altında yatan gerçek Evangelistlerin Yahudilere hizmet etmeyi bir ibadet saymalarıdır.

Evangelizm şu anda Hıristiyanlığı diğer mezheplerine göre dünyada en fazla yayılan, en çok taraftar toplayan harekettir.

Dünya çapında güçlü televizyonlardan, internet sitelerinden, video oyunlarından ve bilim–kurgu romanlarından yararlanarak misyonerlik yapmaktadırlar.

Bu özelliklerinden dolayı Evangelistler misyonerlikte medyayı en etkin şekilde kullanan Hıristiyan mezhebi konumundadırlar.

Evangelistlerin çok yüksek mali güçleri vardır.

Evangelizm’i diğer Hıristiyan mezheplerinden ayıran önemli özelliklerden birisi “agresif misyonerlik” anlayışını benimsemiş olmalarıdır. Bu anlayış sahipleri misyonerlik yaparken gerektiği takdirde şiddet kullanmayı bile mubah görmektedirler. Bu özellikleri ile Evangelizm’in Hıristiyanlığın kanlı kılıcı konumundadır.

*

İşte Erzurum’a resmen davet edilen iki antrenör bu mezhebin misyonerleri…

Bunların asıl amaçları spor falan değil…

Bu adamların asıl amaçları misyonerlik yapmak.

Bu amaçlarını da asla saklamıyorlar.

Bakın FCA resmi internet sitesinde neler yapmak istediklerini, neler yaptıklarını kendileri anlatıyor.

Bunların vizyonları var,

Bunların misyonları var.

İşte amaçlarından örnekler:

‘FCA, teçhiz güçlendirici ve insanlar Mesih için bir fark yaratmak için teşvik ederek yerel topluluklara hizmete odaklanmaktadır.

FCA vizyonu:

Sporcu ve antrenörlerin etkisi ile İsa Mesih etkilediği bir dünya yaratmak.

FCA misyonu:

Sporcular ve antrenörler sunmak ve onların ilişkileri ve kilisenin dostluğu yoluyla Mesih’e hizmet, Kurtarıcı ve Rab İsa Mesih'in fikirlerin spor yoluyla dünyaya yaymak....

*

Hıristiyan sporcu bursu milyonlarca insanın hayatına dokunuyor.

FCA Amerika'daki en büyük Hristiyan spor organizasyonudur.

Biz ne yapıyoruz,

ABD’nin en şedit Hristiyan spor organizasyonuna Müslüman çocuklarımızı teslim ediyoruz.

‘Alın kardeşim bu çocuklarımıza misyonerlik görevinizi enjekte ediniz’ diyoruz.

*

Burada sormak istiyorum,

Erzurumlu gençleri papazlara kim teslim ediyor?

Bunlara teslim edenler bu işin şuurunda mı?

Eğer gençlerimizi bunlara teslim edenler, yukarıda özetlediğimiz gerçekleri bilmiyorlarsa…

Erzurum gençleri cahillere teslim…

Bu kötü bir durum,.

Yok eğer, gençlerimizi bu misyonerlere teslim edenler bu gerçekleri bile bile bu işi yapmışlarsa…

Bunun adı cehalet değil…

Başka bir şey…

Daha kötü bir şey…

Dilimiz söylemeye varmıyor.

*

Bu ilin üst yöneticileri acaba bu işin farkına varabildiler mi?

Spor Bakanı Suat Kılıç bu tür misyonerlik faaliyetlerinden haberdar mı?

Sağlık Bakanımız,

Erzurum’un siyasileri bu işi takip edebildiler mi?

Peki ya çocuklarımızın anne veya babaları bu tehlikenin farkındalar mı?

*

Adamlar ta ABD’den kalkıp Palandöken’e kadar uzanabiliyorlar.

Tatlı dil,

Büyük yardımseverlik gösterileri ile amaçlarına ulaşmaya çalışıyorlar.

Biz ne yapıyoruz,

Büyük bir başarıya imza atmışçasına açıklamalar yapıyor, gelen misyonerlere bilerek veya bilmeyerek teşekkürlerimizi sunuyoruz.

Bu da yetmemiş gibi internet sitesinden göğsümüzü gere gere ilan ediyoruz.

Bakın Gençlik Spor İl Müdürlüğü’nün resmi internet sitesinde haber nasıl yer almış;

‘Erzurum Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürlüğü, Gençlikspor Kulübü Buz Hokeyi takımının Antrenörü olan Mc. Adam Keith’in davetlisi olarak Erzurum’a gelen ABD’liler Gönüllü Atrenör olarak gençlere Buz Hokeyi Eğitimi vermeye başladı. Eğitim dört gün boyunca devam edecek. Hristiyan Atletler Kulübü tarafından hazırlanan, "Dinler ve Kültürlerarası Kaynaşma" projesi kapsamında ABD'den Erzurum'a gelen 2'si antrenör, biri profesyonel buz hokeyi oyuncusu olmak üzere 3 kişilik ekip, Erzurum Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürlüğü 500'lük Buz Hokey Salonu'nda, Erzurumlu minik ve yıldız sporculara antrenman yaptırmaya başladı.

Eski Bayan Milli takım anrenörü Yeliz Yüksel’inde yer aldığı proje kapsamında Antrenör Rick Randazzo, Todd Lahstreter ve Profesyonel Buz Hokeyci Gary Steffes Erzurumlu hokeycilere unutamayacakları bir antrenman programı uygularken, buz üzerinde sporcuların adeta pestilini çıkarttı. Oldukça neşeli geçen çalışmalarda ABD’li teknik heyet ile Erzurumlu sporcular kısa sürede kaynaştı. Eski Bayan Milli Takım Antrenörü Yeliz Yüksel aracılığı ile soruları cevaplayan Başantrenör Rick Randazzo, İslamiyet ile Hristiyanlık olan iki din ve iki kültür arasındaki dostluğu, kardeşliği pekiştirmeyi amaçladıklarını belirterek, antrenmanlarda, sporcuların becerilerini arttırmaya yönelik çalışmalar yapacaklarını ve bu çalışmaların dört gün süreceğini belirtti.

KEİHT DAVET ETTİ

Erzurum’a ilk kez gelmelerine rağmen, bu şehri kısa sürede sevdiklerini belirten, Rick Randazzo, Erzurumlu gençleri ABD’ye götürerek, orada onlara buz hokeyi eğitimi vermeyi planladıklarını belirterek, Erzurum’a da daha çok sıkı bir şekilde gidip gelmeyi amaçladıklarını ve ikinci kez gelişlerinde sporculara malzeme de getireceklerini söyledi. Erzurum Gençlikspor’un ABD’li Antrenörü Mc. Adams Keiht’in davetini reddetmediklerini ve Türkiye’ye geldiklerini vurgulayan Hristiyan Atletler Kulübü Buz Hokeyi Antrenörü Rick Randazzo, amaçlarının Türkiye'deki genç buz hokeycilerle çalışarak, tecrübe kazandırmak olduğunu belirtti. Randazzo, "Biz buraya senede bir kaç kez gelmek ve gerekirse buradaki çocukları ABD'ye götürüp hem iki din, hem de iki kültür arasında kaynaşmayı sağlamayı hedefliyoruz. Kendi kulüplerimizde olan sporcularla, iki tarafı birbirine hem dost, hem de kardeş yapmak istiyoruz. Küçük bir gurup olduğumuz için sadece Türkiye'de bu çalışmayı yürütüyoruz. Türkiye'deki genç buz hokeycilerle çalışarak, onların tecrübe kazanmasını sağlamalarını amaçlıyoruz. Erzurum'da görev yapan, ABD'li buz hokeyi antrenörü Mc. Adams Keith sayesinde buraya geldik. Buradaki dostluğu, ABD'ye taşımak en büyük hedefimiz” diye konuştu.

*

Haberi okuyunca misyonerlerin işin içine ne kadarda sinsice girdiği anlaşılıyor zaten.

Bakın haber, iki din arasında kardeşliği, dostluğu pekiştirmekten bahsediyor.

Ve en önemlisi de Erzurum’a birkaç kez gelmek gerektiğine, çocuklarımızı ABD’ye götürmeyi işaret ediliyor.

Gençlik sporun sitesindeki haberi, FCA sitesindeki ‘Amaç-vizyon’ bölümü ışığında değerlendirin.

Yazının başında verdik ya…

O zaman iç ve dış misyonerlerin marifetleri kabak gibi ortaya çıkacak.

*

Bu misyonerler birde amblemlerini kullanmışlar.

3 binlik Buz Hokey salonunun duvarlarına ve panolarına amblemlerini yapıştırmışlar.

Haç üzerinde FCA yazılı bu amblemden bile bunların ABD’deki en büyük misyoner kulüp olduğu anlaşılıyor.

Biraz araştırma zahmetinde bulunsalardı Evangelist misyonerleri olduklarını görmüş ve çözmüş olurlardı.

Bir bilgiye daha ulaşmış olurlardı;

Bunların arkasında hiç şüphesiz Yahudilerin olduğunu da göreceklerdi.

*

Tehlike büyük.

Ama biz farkında mıyız?

Bilerek mi, ?

Yoksa bilmeyerek mi bu tür bu tür yanlış işlere bulaşıyoruz?

Bence çok yönlü araştırmaya,

Soruşturmaya değer bir konu…

Bizden söylemesi…

*

Çocuklarımızı avlamaya gelen misyonerlerin gerçek yüzlerini öğrenmek isterseniz şu siteye bir göz atmanızı öneriyoruz.

http://www.fca.org

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.