19 Ocak 2025
  • Erzurum-2°C
  • İstanbul6°C
  • Ankara4°C

GAZETECİ YAZAR VAHDET NAFIZ AKSU YAZDI: 'A.Ü ARAŞTIRMA HASTANESİ'NDE YENİLİKÇİ ADIMLAR'

Gazeteci Yazar Vahdet Nafız Aksu bu haftaki yazısını Atatürk Üniversitesi ve Araştırma Hastanesi'ne ayırdı. İşte o yazı..

Gazeteci Yazar Vahdet Nafız Aksu yazdı: 'A.Ü Araştırma Hastanesi'nde yenilikçi adımlar'

19 Ocak 2025 Pazar 18:01

AÜ ARAŞTIRMA HASTANESİNDE
YENİLİKÇİ ADIMLAR

Epey seneler önce şiddetli bir sancıyla Ankara’daki bir üniversite hastanesinin acil servisine gitmiştim. Tahlil tetkik sürecinde ekibiyle birlikte yanıma gelen genç bir doçent, nezaketle hal hatır sorduktan sonra “Kayıtlarda Erzurumlu olduğunuz yazıyor, hayatımda çok özel bir yeri olan bu şehirde beş yılım geçti. Oradan mezun olmadım, ama fevkalade sıkı bir eğitim aldığım AÜ Tıp Fakültesi, çok kıymetli hocaların ders verdiği seçkin bir okuldur. Kariyer ve başarılarımı bu müstesna tıp okuluna ve ekolüne borçluyum!”

 

Neden o çok övdüğü okuldan değil de bir başka fakülteden mezun olduğunu sormuştum, lakin biraz latifeyle karışık cevabını hatırlayamadım şimdi.

 

Üniversitemizin birçok kıymetli hocasıyla dost olma ayrıcalığına sahip biri olarak, ülkemize binlerce hekim yetiştiren tıp fakültemizin ve on binlerce hastamıza şifa dağıtan araştırma hastanemizin kıymetini ispat için zihnime kazınan bu hatırayı nakletmeye belki lüzum yoktu. Ancak bilmem niye içimden geldi!

 

Aile fertlerimiz ve dostlarımızın tedavi ihtiyacı doğduğunda kapısını tereddütsüz çaldığımız bu şifahanede yetişen güçlü hekim kadrosunun beyin göçü nedeniyle zayıflama ihtimali ve hatta keyfiyeti hep üzüyor, endişelendiriyor bizi. Mevcut haliyle bile emsalleri arasında müstesna bir yere sahip bulunan hastanelerimizin zirvedeki mevkilerini korumalarını arzu ediyoruz, bunun için gece gündüz demeden çaba gösterilmesinin önemine vurgu yapıyoruz.

 

Hatırlanırsa yakınlarda bu konuda bir yazı kaleme almış ve şöyle demiştim: “Arkadaşlarımızla sosyal medya üzerinde konuşurken şu sloganın önemine hep vurgu yaparız: ‘Kral, içeriktir!’ Diyebiliriz ki üniversite söz konusu olduğunda da kral, akademisyendir. Yönetimin onlara göz bebeği gibi ihtimam göstermesi, bilimsel çalışmalarda yıldızlaşmaları için gerekli ortamı sağlaması bilimsel sıçramanın ilk adımıdır. Bilimsel üretim ve teknoloji geliştirecek yetenek ve liyakatteki ‘bilim karıncalarına’ rahat, özerk, huzurlu çalışma ortamı sağlamazsak bilgi çağının ağustos böceği olmaya mahkûm oluruz! Bin bir emekle yetiştirdiğimiz hocaları başka kurumlara kaptırmamak için elimizden geleni yapmalıyız. Zira ‘hoca göçü’ beyin göçünün en tahripkâr olanıdır, bir bilim çınarını kökünden kurutan en büyük felakettir.” Tüm bölümlerde olduğu gibi, Tıp Fakültesi özelinde de beyin göçünü önlemek için sarf ettiği yoğun gayretlerden ötürü Sayın Rektörü ve ekibini kutluyorum.

Değerli dostum Esat Bindesen'in köşe yazısından memnuniyetle öğrendim ki, Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Hacımüftüoğlu ve ekibi, göreve geldiği günden bu yana bu önemli konuyu mercek altına almışlar.

 

Sağlık Bakanı ile birebir yapılan görüşmeler neticesinde doktor açığının giderilmesi için önemli bir adım atılmış, Araştırma Hastanesi, Sağlık Bakanlığı’nın mecburi hizmet statüsüne alınmış.

 

Hastanelerde ileri teknoloji görüntüleme donanımları, günümüzde tıbbın vazgeçilmez bir parçası haline geldi. Artık bu donanımlar, hekimin eli ayağı oldu, muayene hekimliği, bir nevi tahlil tetkik hekimliğine evrildi. Hastalıkların daha erken ve doğru teşhis edilmesini, tedavi planlarının kişiselleştirilmesini ve dolayısıyla hasta yaşam kalitesinin artmasını sağlamak için cihaz ve donanımlarının sürekli yenilenmesi her zamankindden daha çok hayati öneme sahip. İşte bu bilinçle  önemli bir hamle gerçekleştirilmiş, radyoloji bölümünde kullanılan eski cihazlar da yenileriyle değiştirilmiş. İleri teknolojiyle barışık yönetimin, tahlil tetkik, değerlendirme ve tanı süreçlerinde yapay zekâ uygulamalarını ihmal etmeyeceğinden kuşku duymuyorum.

 

Büyük hakanımızın hikmetli beytini yediden yetmişe tüm ahali boşuna ezber etmemiş: "Halk içinde muteber bir nesne yok devlet gibi / Olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi." 

 

Biz de “Olmaya muteber hiçbir iş, sağlığa hizmet gibi!” diyor ve bu yola samimiyetle baş koyanları canı gönülden alkışlıyoruz!

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.