GÖLE YOĞURT MAYALADILAR.
Selman Soğukpınar
Bu toplumda yaşayan bütün fertler ilköğretim çağında Nasrettin Hocanın Göle Yoğurt Mayalamasını ya Dedemizden Ninemizden dinlemiş ya okulda öğretmenizden veyahut okuduğumuz Nasrettin Hoca Masallarından bilir.
Ama belki unutanlarımız olmuştur.
Hatırlatmakta fayda var.
Toplumda bazı insanlar olmayacak hevesler peşinde koşup durunca bizim Hoca onlara ders vermek adına.
Hoca eline aldığı bir bakraç yoğurt ile bir gün Göl kenarına iner.
Elindeki kaşık ile bakraçtaki yoğurdu Göl’e boşaltmaya başlayınca.
Oradan geçen zati muhteremler sorarlar.
‘’ Hoca sen ne yapıyorsun?
Bizim Hoca cevap verir.
Göle yoğurt mayalıyorum diyerek kıs kıs güler.
Zati muhteremler Hoca Göl yoğurt tutar mı?
Diye sorduklarında.
Hoca cevabı yapıştırır.
Ya tutarsa.’’
Uzun zamandır bende bu fıkrayı hiç aklıma getirme gereksinimi duymadım.
Ancak son zamanlarda ülkemizde yaşanan olaylar karşısında açıkça söylemek gerekirse Hocanın fıkrasını hatırlama gereğini hissederek ve dost sohbetlerinde anlatır duruma geldim.
Bu vatanın bir evladı olarak net bir şekilde söylemek istiyorum.
-Son zamanlarda ülke gündemini işgal eden,
-Samimi ve ihlaslı Müslümanları bir birine düşman eden,
-Ülkemizde dış mihrakların desteği ile maşalık görevi yaparak ülkede bir kaos ortamı yaratmak isteyen,
-Ülke ekonomisini alt üst etmeye gayret gösteren,
-Bu milletin hür iradesi ile nerede ise 76 milyonun %50’sinin oyunu alarak seçilmiş kalemim yazmak istemiyor, dilim konuşmak istemiyor ama Başbakanını darağacında sallamak isteyen,
-Son on yılda Cumhuriyet tarihinde yapılmayan yatırımların ülkemizde yapıldığından rahatsız olan,
-Son on yılda dünyada itibar kazanmış ülkemizi itibarsızlaştırmaya çalışan,
-Son on yılda alan el olmaktan çıkıp veren el konumuna gelen ülkemden rahatsız olan,
-İstanbul Marmaray Projesini hazmedemeyen,
-İstanbul Boğazındaki 3. Köprünün yapımını hazmedemeyen,
-İstanbul da yapılan 3. Havalimanını hazmedemeyen,
-Kendi tankımızı, uçağımızı, insansız hava aracımızı kısacası kendi topumuzu ve tüfeğimizi kendimizin yapmamızı içlerine sindiremeyen,
-İran, Irak ve kardeş ülkemiz Azerbaycan doğalgazının ülkemizden geçecek olmasından rahatsızlık duyan,
-IMF Kapısında dilencilikten, IMF’e borç veren bir ekonomiyi kabullenemeyen,
-Avrupa ekonomileri bir, bir çökerken dimdik ayakta duran ve her zaman büyümeye devam eden bir Türkiye’yi asla ve asla içlerine sindiremeyen,
-ABD Başkanı karşısında ceket ilikleyip el pençe divan duran bir Başbakan isterlerken, karşılarında ayak, ayaküstüne atarak ülkesini ve milletini vakurlu duruşu ile temsil eden Başbakanı görünce neye uğradıklarını şaşıran,
-Son bir yıldır. Al Bayrağa sarılı şehit Cenazesi gelmediğini görüp, kardeşlik ve barış havasını içlerine sindiremeyen,
-Elli yılda bitirilemeyen projelerin iki, üç yılda bittiğini görünce şeytan çarpmışa dönen,
-İslam Coğrafyasının eli, dili, önderi ve rehberi olarak nerede bir zulüm var ise zulme sessiz kalmayarak zalimler karşısında dik duran. Yeri geldiğinde zalimin hak ettiği cevabı verebilen bir Türkiye’yi içlerine sindiremeyen,
-Birleşmiş Milletler adı verilen ama aslında sadece beş ülkenin milletinin söz sahibi ve karar merci olan Birleşmemiş milletlere HAYIR BU DÜZEN BÖYLE GİTMEZ 190 5’ten büyüktür. Bu sistem değişmelidir. Böyle bir karar merci olamaz. Diye kafa tutan ve birilerinin uykusunu kaçıran bir Başbakanı kabullenemeyen,
SİYONİST VE EMPERYALİST,
Güçlerin ve onlara adeta maşalık yapan sözde Müslümanım diye geçinip Müslümana darbe vuran zavallıların.
Bu ülkede yapmak istedikleri tek gerçek Makalemizin başında Hocanın Göl’e yoğurt mayalama fıkrasına benzemektedir.
Ama arada bir fark var.
Nasrettin Hoca Göle Yoğurt Mayalanamayacağını biliyordu.
Mayalarken bile kıs, kıs gülüyordu.
Sadece birilerine boş hevesler peşinde koşmamaları için onlara ders vermeye çalışıyordu.
Bunlar Hoca gibi düşünmeyip hakikaten göle yoğurt mayalanacağını düşündüler.
Ancak bilemediler ve halen idrak edemediler ki;
Bu aziz vatan ve bu necip millet.
Bir lengerli foterle otuz yıl uyutulduğu günleri geride bıraktı.
Onların bu yaptıklarına rağmen biz bu makalemizin sonunda da bize yakışanı yapalım.
Dua edelim.
Dua edelim ki; Rabbim Müslümanım deyip Müslümana darbe vurmaya çalışanlara hidayet versin.
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2012 Erzurum Olay
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.