HAZİN BİR GÜN
Fevzi Budak
11 Ekim 2015 Pazar 18:26
"Kuruyan dalın
Sönen yıldızın
sakat hayvanın
duy kederini
Ama hepsinden önce de insanın.
Sevindirsin seni cümlesi nimetlerin
Sevindirsin seni karanlık ve aydınlık
Sevindirsin seni dört mevsim
Ama hepsinden önce de insan sevindirsin seni."
" İnsanı yaşat ki, devlet yaşasın" mistik sözünün tekrarının ötesinde, ne yazık ki, insanlarımızın beyhude ölümlerine bir türlü engel olunamamakta; temel bir insan hakkı olan güvenli yaşama inancı, giderek umutsuzluğa ve kaygıya dönüşmektedir.
Şayet, denildiği gibi yalnızca soyut bir lânet okuma ve içi boş beylik sözlerle, ülkemizde oluşan ve içinden çıkılamaz hal alan kaotik ortam ve terör sarmalı sonlandıılrmış olsaydı, çoktan içimizi sızlatan böylesine hazin günleri yaşamamış olurduk. Mesele, lâf ebeliği değil, yarın geç olmadan, kararlı tedbir ve duruş sergilemektir.
Devletimizin bekası, varlığımızın bütünlüğü, masum insanlarımızın hayatı ve her geçen gün verilen şehitletimizin acısı, alınacak bir kaç fazla oy uğruna ve ucuz seçim hesaplarına feda edilemez.
Unutulmamalıdır ki, ulusal sorunlar, ben merkezli değil, ancak ulusal mutabakatlarla çözülebilir.
Ülkemizin bir an evvel yarınlarından emin ve güvenli bir huzur iklimine avdet etmesi, öncelikle sorumluluk makamında bulunanların vaz geçilmez görev ve sorumluluklarıdır.
Atatürk'ün Milli Mücadele'yi sevk ve idare etmek üzere, kücük bir odasında ikamet ettiği Ankara Garı, meş'um bir saldırıyla masum insanlarımıza mezar oldu. İnsanlarımıza yönelen bu vahşı saldırı sonrası, milletçe unutulması mümkün olmayan ve acısı giderilemeyecek çok hazin ve sözün bittiği bir gün yasadık.
Benzeri olmayan insanlık dışı böylesine İlkel bir saldırıda, hayatını kaybeden vatandaşlarımıza rahmet ve yaralılarımıza acil şifalar dilerken, milletimizin başı sağ olsun.
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2012 Erzurum Olay
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.