23 Kasım 2024
  • Erzurum0°C
  • İstanbul18°C
  • Ankara10°C

HESAPLARIN ÜSTÜNDE KUTLU BİR HESAP VARDIR

Selman Soğukpınar

27 Mart 2016 Pazar 10:25

Allah Müminlerin yardımcısıdır.

İnkârcıların ve tuzak kuranların tuzakları her zaman bozulmuş ve kendi aleyhlerine çevrilmiştir.

Buda ilahi bir kanundur.

Hile, tuzak, düzen, iftira ve komplo sonuçta Allah’ın rıza ile Müminler için hep hayra dönüşmüştür.

Kuranda geçen inkârcı kavimlerin yok oluşu bunun en somut kanıtıdır.

Yenilen hiçbir Peygamber göremezsiniz.

Tuzak kuran kendi aleyhine kurar.

Hangi topluma peygamber gelmişse hile ve tuzakla karşılaşmış, fakat galip gelenler hep hakka inanan peygamberin ve Allah’ın yolunda gidenler olmuştur.

Kur-anı Kerimde geçen kıssaları iyi tetkik edersek kavramları tefekkürle belli başlı zamanın libasından sıyırırsak göreceğiz ki Allah, resulleri ve müminleri hedef alan tuzakları boşa çıkarır ve tuzaklarını, henüz kurulma aşamasındayken o tuzak kuranların aleyhine döndürür.

Kuranda Neml Suresi'nde kıssası anlatılan Semud halkı,

 

 "Gece mutlaka ona ve ailesine bir baskın düzenleyelim, sonra velisine: Ailesinin yok oluşuna biz şahit olmadık ve gerçekten bizler doğruyu söyleyenleriz, diyelim. “der ve peygamberleri Hz. Salih (as)'i öldürmek için şeytanî bir tuzak kurarlar.

 

 Ancak Allah, peygamberini kurtarmak için onlar farkında bile değilken Rahmanî bir tuzak kurmuştur.

 

Onlar hileli bir düzen kurdu. Biz de (onların hilesine karşı) onların farkında olmadığı bir düzen kurduk. (Neml Suresi, 50)

 

Allah'ın kurduğu tüm düzenler, kötülerin ve zulmedenlerin tuzaklarını bozmak, etkisiz kılmak, tuzaklarını kendi tepelerine indirmek amacı taşır.

 

Bundandır ki Allah tuzak kuranların en hayırlısıdır.

 

Çünkü neticesi her zaman hayr olmuştur ve olacaktır da. 

 

Allah bize Kur-an`ın çeşitli ayetlerinde göstermiştir ki; bazen çok kötü durumlardan bile muhteşem sonuçlar çıkarmış, inanmayanları hiç de beklemedikleri yerden vurmuş, tuzak kuranların en hayırlısı olmuştur.

Musa kıssasında da Allah Musa peygamberin annesine vahyederek (Kasas 49 -da) onu emzirmesini ve nehre bırakmasını söylüyor ve onu ona geri vereceğini, resullerinden biri yapacağını söylüyor.

 

Firavun ailesi de onu bilmeden almış ve sarayına götürmüş, Musa peygamberi özannesine süt verdirerek büyütmüştür.

 

Sonuçta Musa peygamber zamanında erkekler öldürülüyor, kadınların ırzlarına geçiliyor, halka zulmediliyordu.

 

Zalim Firavun Musa peygamberi böyle bir dönemde büyütüyordu ki o Musa peygamber sonunda Allah`ın yardımıyla Firavun ve yandaşlarını ortadan kaldırıyor halkına huzur getiriyordu.

 

Hazreti Yusuf’u öldürmek kastıyla kuyuya atan kardeşlerinin oyununu bozan ve Yusuf’u Mısır’a sultan kılan Allah’tır.

 

Kral Nemrut, ülkenin kurulu düzenine karşı çıkan putları kıran ve onlarla alay eden Hazreti İbrahim’i yakmak üzere ateşte attı; sonuçta Nemrut’un ateşini İbrahim’e havuz bahçesine çeviren Allah’tır.

 

Tebliğ vazifesinden vazgeçmeyince Mekke Yönetimi Hazreti Muhammed (sav) Efendimizi de öldürmek için tuzaklar kurdu.

 

Fakat Allah’u Teâlâ onların tuzaklarını hep bozdu.

 

Kulu ve son Peygamberi Muhammed Aleyhisselamı Medine’ye sağ salim eriştirdi.

 

 O yüce Nebiyi daha nice entrikalardan korudu, nice hileleri kuranların başlarına geçirdi.

 

Kısacası Kuranı Kerimde geçen kıssalara ve Peygamberlerin kavimleriyle ilişkilerine ve mücadelelerine baktığımızda,  iftiradan öldürmeye, yalandan sürgüne gönderilme çabalarına kadar pek çok hileye maruz kaldıklarını görmekteyiz.

 

Peygamberlerin varisleri olan âlimler ve gönül insanları da tarihi süreçler boyunca benzer tuzaklarla karşılaştılar.

 

Ülkemizin son yüz yıllık tarihine, yaşadığımız günlere ve tabii ki dünyada olup bitenlere dikkatlice baktığımızda pek çok olayın arkasında sırıtan tuzakları görmek mümkündür.

 

Hakkın, hakikatin karşısında entrika çevirmek kadim bir insan sapmasıdır.

 

Çıkar elde etmek, rakibi karalamak, küçük düşürmek, gerçeği inkâr, fesat çıkarmak gibi çeşitli amaçlarla  hareket eden kalbi kara insanlar ak vicdanlı insanlara tarihler boyunca tuzaklar kurmuşlardır.   İnsanlık nice nice entrikalara şahit olmuştur.

 

Modern çağ ise âdeta entrikaların kurumsal hale geldiği bir çağdır.

 

Siyasi, sosyal, ekonomik pek çok hadisenin arkasında tuzaklar var.

 

Yaşanan bölgesel savaşlarda, iç çatışmalarda, suikastlarda, faili meçhul cinayetlerde, servetlerin kaybedildiği borsa oyunlarında, sosyal medyanın ve kitle iletişim araçlarının kullanılarak çıkarılan karışıklarda, hükümetlere darbe yapılmasında vs. kurulan tuzakları bugün açık bir şekilde işitiyor ve görüyoruz.

 

Entrika, bireysel bir kurnazlıktan öte bir içeriğe sahiptir; entrika, hile, tuzak, daha çok bir gurubun veya devletin yaptığı organize bir eylemidir.

 

Şunu da unutmayalım ki, sonsuz ilim ve kudret sahibi olan Allah’ın bizim bildiğimiz manada tuzak kurmasına ne ihtiyacı var ne de ona tenezzül eder.

 

Fakat Kur’an insanlara hitap ettiği için onların anladığı dilden konuşması zorunludur.

 

Sadece o gün değil, bu gün de insanlar arasında sık sık kullanılan sözcüklerden biri “tuzak kurmak, hile yapmak” gibi manaları çağrıştıran kelimelerdir.

 

Kıyamete kadar devam eden Kur’an’ın evrensel mesajında bu sözcüklere yer verilmesi, muhatapları etkilemeye yönelik stratejik bir üsluptur.

 

Sonuç olarak Müslümanlar için hangi tuzak kurulursa kurulsun Müslümanlar zulme uğrasalar da ve bugün ülkemizde onlarca can gibi şehadet şerbetini içseler de galip olan inşallah yine bizler olacağız.

 

Bugün yedi düvel ülkemize karşı birleşmiş her türlü entrika ve oyunlar ile bizi deyim yerinde ise bir kaşık suda boğmaya çalışmaktadırlar.

 

Bizlere düşen bu zalimlere karşı devletimiz ile hükûmetimiz ile hepimiz bir olup, tıpkı Sayın Cumhur Başkanımızın belirttiği gibi Çanakkale Ruhu ile mücadele etmemiz gerekmektedir.

 

Gün siyaset yapma günü değil, gün birleşme zalimin karşısında dimdik ve tek yumruk olma günüdür.

Çünkü inanmış ve iman etmiş insanlar olarak bizler biliyoruz ki Galip olan Allah’tır.

 

Sefer bizim Zafer Allah’ındır.  İnşallah sonuçta kaybeden Allah’ı inkar eden ve bizlere karşı bu oyunları kuranlar olacaktır.

UNUTMAYIN; ZALİMLERİN HESABI VARSA, BU HESAPLARIN ÜSTÜNDE ALLAH’IN KUTLU BİR HESABI VARDIR

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.