KOCAMAN KOCAMAN KÜÇÜK ADAMLAR!
Vahdet Nafiz Aksu
Selamları dudak ucundadır onların. Dillerini yüreklerinin ritmine bağlayıp, şöyle zikrullah sedasıyla bir kere bile 'Selamünaleyküm' dememişlerdir...
***
Ellerini, vites değiştirir gibi mekanik bir şekilde uzatırlar, tokalaşmak istediklerinde... Şefkat, parmak uçlarıyla bir türlü ünsiyet peyda edememiştir. Dokunuşları metal para soğukluğundadır.
Hal hatır soruşları 'tenezzülen'dir.
***
Ayda yılda bir dilenci avucuna para koyuşları, burun atıklarını lavaboya sümkürmelerinden farksızdır.
***
Ömürlerinde bir kez bile aç bir güvercine yem atmamışlardır, susuz bir köpeğe su vermemişlerdir, üşüyen bir kediyi ısıtmamışlardır.
***
Yağmurda ıslanan bir yaşlıyı, tipide üşüyen bir öğrenciyi otomobillerine almamışlardır.
Otostop için işaret çakan bir yolcuyu gördüklerinde frene dokunmamışlardır.
***
Asla bir yetim başı okşamamışlardır. Kan anonsu duyduklarında hemen radyoyu kapatmışlardır.
Ramazanın bir tek gününde bile sofralarını fakirle fukarayla süslememişlerdir.
Özel yaptırdıkları çifte yumurtalı pideyi yumurtalı kıymaya daldırdıklarında 'ah kuru ekmek bulamayanlar' diye dertlenmemişlerdir.
***
Azametle ayaklarını bastıkları şu fani dünya toprağı ile 'öteki taraf' arasında iki santimlik mesafe olduğunu hiç tefekkür etmemişlerdir.
Omuzlarında tüm günah ve sevaplarını kaydeden meleklere inanmışlardır belki, ama kendi meleklerinin 'okuma yazma bilmeyenlerden' seçildiğini sanmışlardır.
'Ölüm elbette var, ama benim dışımdakilere' şeklindedir, fiili fanilik kanaatleri...
'Mahkeme-i Kübra' için galiba 'ceza-i ehliyeti yok' şeklinde rapor almışlardır, ona güvenmektedirler...
'Etme bulma dünyası bu' sözünü işittiklerinde 'evet, ben ederim sen bulursun' diye pişkin pişkin sırıtır bunlar!
***
Haram-helal bahsini hiç eksik etmezler dillerinden; lakin haramsız, hilesiz, hurdasız bir tek lokmaları bile yoktur...
Boğazlarına nanoteknolojik arıtma santralleri kurdurmuşlardır... Haram olarak girer lokma ağza, mideye indiğinde kırklanmış durumdadır!
Harama uçkur çözmelerine gerek yoktur, çünkü uçkur mahalleri hilkatten sensorludur, dokunmatiktir bunların!
***
Evlatlarını bir mümin kalbi rikkat ve şefkatiyle sevmezler! Sevselerdi öyle yetiştirirlerdi... Haram lokma ile harami orduları teşkil ile meşguldürler, onlar!
Eşlerini kucaklamazlar bunlar, sadece horozculuk oynarlar...
Azarlar, küfürler, dayaklar eşlere; mücevherler, armağanlar, serenadlar metresleredir!
***
Secdeye bir baş koyuşları şekilseldir onların! Seccadeleri yeşil dolar, tespihleri çil çil altınlardır!
***
Sana kim dedi aynaya bak yazı yaz diye!
Gördüğün kendin, yazdığın kendin!
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2012 Erzurum Olay
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.