MEREK (SAMANLIK) YANARSA FARELERE DE KALMAZ!
Selman Soğukpınar
Türkiye’m, güzel ülkem uğruna toprağı kanla sulanmış, al bayrağım rengini şehitlerimizin kanından almış aziz vatanım.
Günlerdir üzerinde oyunlar oynanan sadece bugün değil asırlar boyu birilerinin üzerinde hesap yaptığı cennet vatanım.
Kimler hesap yapmadı ki senin üzerine!
Kimler oyun oynamadı ki senin üzerine!
Kimler kirli emellerini gerçekleştirmek istemedi ki üzerinde!
Kimler rahatsız olmadı ki senin varlığından!
Kimler istedi ki söz sahibi olup da büyüyüp gelişmeni!
Kimler surlara dikilmiş şanlı al bayrağa el uzatmadı ki!
Ama kimlerin oyunları bozulmadı ki bu güne kadar.
Ama kimlerin eli uzandı da al bayrağa değil bileğinden omuzundan kırılmadı ki bu ülkede.
Bütün bu saydıklarımı çok yaşadı bu aziz millet ve bu kutsal vatan toprağı.
Her oynanan oyunda bedeller ödesek de hamdolsun her defa bu oyunları bozmasını bildi bu necip millet.
Çünkü bu milletin en delisi bile velidir!
Çünkü bu milletin ecdatları, Sultan Fatihler, Ulubatlı Hasanlar, Sultan Yavuzlar kırk yıl ömrünü at üstünde geçirmiş Sultan Süleymanlardır.
Gazi Mustafa Kemal Atatürk; Çanakkale geçilmez!
Dediği zaman vatan evlatlarının yüreklerinde iman, dillerinde Allah, Allah nidaları vardı.
Düşmana göğsünü siper etmiş Şehitlerin, Şühedaların, Evliyaların ve Enbiyaların torunlarıdır bu millet.
Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki fedâ?
Şühedâ fışkıracak toprağı sıksan, şühedâ!
Cânı, cânânı, bütün varımı alsın da Huda,
Etmesin tek vatanımdan beni dünyada cüdâ.
Merhum Akif'in yazdığı bu dizelerle; Türk vatanının cennet kadar güzel olduğunu, bu topraklar uğruna canlarını vermiş binlerce şehit bulunduğunu ifade ederek, bütün sevdiklerini hatta canını bile seve seve vermeye hazır olduğunu belirtiyordu.
Ancak Akif bu millet var olduğu süre içerisinde bu topraklardan ayrı kalmasın diye de Rabbimize dua ediyordu.
Bizlerin yüreğine nakşetmişti Rabbim doğuştan vatan, bayrak, din, iman ve Peygamber sevgisini.
Hamdolsun Rabbim bugüne kadar vatanımızın minarelerini ezansız, göklerini bayraksız, gönüllerini imansız eylemedi.
İnşallah bundan sonrada eylemeyecektir.
Çünkü bu toprağın üstünde olanlar kadar, bu toprağın altında yatan Sultan Fatihlerin, Eba Eyyubel Ensarilerin, Abdurrahman Gazilerin, Habib Babaların ve bunlar gibi sayısızca Evliyanın en önemlisi de Resulü Nebinin duaları bizimledir.
Yeter ki biz birliğimizi, dirliğimizi koruyarak birbirimizin kıymetini iyi bilelim.
Yeter ki biz birbirimize zarar vermekten vazgeçelim.
Yeter ki biz Siyonist, Emperyalist, İslam ve Türkiye düşmanlarının oyununa gelmeyelim.
Ülkemizde bugüne kadar A partisi, B partisi demeden vatan hainleri dışında her türlü siyasi görüşün ve hükümetlerin doğrusuna doğru, yanlışına yanlış demesini bilip yeri geldiğinde zalimlere karşı sadece Firavunun karşısında dik durmayıp Musa'nın yanında olmasını bilelim.
Falanca partiyi, falanca lideri sevmiyorsunuz desteklemiyorsunuz diye onun yaptığı doğruları yalanlayarak siyaha da siyah, beyaza da siyah diyerek bir kazanım elde edemezsiniz.
Gerçekçi olalım ve şunları görmezlikten gelmeyelim.
Bugün İstanbul’umuza yapılacak olan 3.köprü bu ülke için bir kazanım değil de nedir?
Bugün elli yıldır kapısında yalvardığımız IMF'in hesabı kesilerek kapı dışarı edilmesi başarı değil de nedir?
Faiz lobisinin canını yakan, şah damarına basan faizlerin %4lere indirilmesi başarı değil de nedir?
Enflasyon rakamlarının tek haneye düşmesi başarı değil de nedir?
Eğer bu doğrulara yanlış diye tencere tava çalıyorsanız, kusura bakmayın ama ben sizin vatan sevginizden şüphe duyarım.
Başbakanı sevmeyebilirsiniz, partisini desteklemeye bilirsiniz ama bunları görmezden gelemezsiniz.
Görmezden gelirseniz gözünüze şu son 10 yılda yapılan bölünmüş, duple yollar batar.
Bu konuda bir siyasetçi, bir muhalefet olarak Rahmeti Rahmana kavuşmuş Koca Reis Merhum Muhsin Yazıcıoğlu’nu inanın çok arıyorum.
Onun siyasette muhalefet yaparken haklının ve doğrunun yanında olup haksızın ve yanlışın karşısında susmadan mücadele vermesi gerçekten takdire şayandı.
Nur içinde yat Koca Reis.
Bu millet seni çok arıyor.
Günlerdir güzel ülkemde maalesef ama maalesef;
TARİHİ BİLMEYEN BİR GENÇLİĞİN TALİHSİZLİĞİNİ YAŞIYORUZ.
8 ağaç bahane bölücülük şahane misali.
Olayların içinde yer alan ailelere sormak istiyorum.
Hadi çocuklarınız tarihi bilmiyor da talihsizlik yaşıyor bunu idrak ettik de, siz anne ve baba olarak bu ülkede geçmişte oynanan oyunları geçmiş tarihimizi hiç mi bilmiyorsunuz?
Geçmişten hiç mi ders almadınız?
Eğer sizin derdiniz 8 ağaç ise bu ülkenin ovaları, dağları, yaylaları, parkları ve bahçeleri çok büyük gelin sizinle 800.000 ağaç dikelim.
Ama yok ağaç bahane tencere tava çalmak şahane diyorsanız.
Kusura bakmayın bu millet bu oyuna gelmez.
Eğer sizler bu işten vazgeçmeyip de bu oyuna gelirseniz bilesiniz ki bizim Erzurum deyimiyle; "MEREK YANARSA SIÇANLARADA KALMAZ. "
Bu oyunun sonunda şunu iyi biliniz ki sadece kişiler, partiler kaybeden olmaz.
Kaybeden Türk milleti ve bu kutsal vatan toprağı olur.
Ateş düştüğü yeri yakmaz hepimizi yakar bunu iyi anlayın.
Onun için gerçek çevreci kardeşlerimize sesleniyorum.
Artık uyanın ve bu oyunu bozun lütfen.
Gelin hep beraber el ele, yürek yüreğe vererek bu güzel ülkemizi şaha kaldırmaya devam edelim.
(Merek: Anadolu da hayvanların yiyeceği olan ot ve samanların saklandığı yer. Sıçan: Anadolu da fare için kullanılan isim.)
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2012 Erzurum Olay
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.