MÜFTÜ VEKİLİ BÜYÜK: TERÖRİSTLERE YARDIM ETMEK HARAMDIR

İslam dininin 'barış dini' olduğuna dikkati çeken Celal Büyük, müslümanların yaşadığı coğrafyanın güven yurdu olması gerektiğini bildirdi. Kuran-ı Kerim'in insanı yaşatmayı ve hayat vermeyi emrettiğini vurgulayan Celal Büyük, yaptığı açıklamada şunları söyledi:
"Bir insanı öldürmek bütün bir insanlığı öldürmek olarak kabul edilir. Bir insanı yaşatmanın bütün bir insanlığı yaşatmak olduğunu Kuran-ı Kerim bize habervermektedir. Müslümanlar yaşadıkları coğrafyada, farklılıkları bir ayrılık unsuru olarak görmeden, aynı Allah'a inanan, aynı Peygambere iman etmiş, günde beş vakit aynı kıbleye yönelen insanlar olarak, birlik içerisinde selam ve eman yurdu haline dönüştürmemiz gerekiyor. İnsanların dillerinin, renklerinin farklı oluşu, Allah'ın varlığının ve birliğinin alametlerindendir. Bunlar bir ayrışma vesilesi olamaz. Bunlar birbirimize karşı bir üstünlük vesilesi olamaz. Bizler asırlardan beri bu coğrafyalarda dillerimizin, renklerimizin farklı olmasına rağmen Kuran'dan aldığımız ilhamla kardeşçe yaşadık. Bundan sonra da inşallah yaşamaya devam edeceğiz. Terör dinen haramdır, fitne çıkarmak kargaşa çıkarmak haramdır. Tabi bunlara yardım etmek, yardımcı olmak destek olmak da o oranda haramdır. Dolayısıyla biz kendi bulunduğumuz coğrafyayı eman yurdu, selam yurdu, barış yurduna getirme noktasında, çevremizde gördüğümüz aksaklıkları da en yakın kolluk kuvvetlerimize haber vermekte dini bir görevdir. İnşallah böyle yaparsak memleketimiz eman ve selam yurdu haline dönecektir. Kargaşa çıkarmak fitne çıkarmak, terör eylemlerinde bulunmak haramdır. Bunlardan uzak durmamız gerekiyor."
Terör örgütlerine katılanların bizim gençler olduğunu, anne, babalar ile din görevlileri ve toplum olarak gençlere sahip çıkılması gerektiğini anımsatan Büyük, gençlerin doğru dini bilgi ile vatan, millet, devlet sevgi ve saygısı ile donatılması gerektiğini belirtti. İş, ekmek kadar çocukları ve gençleri de düşünmek gerektiğine vurgu yapan Büyük, şöyle devam etti:
"Çünkü bu tür örgütlere katılanlar, çoğunlukla anne ve baba sevgisinden mahrum, toplumda dışlanan, itilen kakılan gençlerdir. Toplum olarak, yetişmekte olan gençlerimize karşı, üzerimize düşen sorumluluğu yerine getirmek zorundayız. Gençlerimiz bizim geleceğimizdir. Gençlerimizi cami ve cemaatle buluşturabilirsek, sevgimizi onlara verebilirsek toplum olarak şefkat elimizi onların üzerine çıkarabilirsek inşallah gençlerimizi dinlerine, vatanlarına faydalı birer genç olarak yetiştiririz. Çünkü doğru din bilgisi ve eğitimi ile yetiştiremediğimiz gençler başkalarının kucağına düşebiliyor. Sonradan da maalesef zararlı gençlik olarak karşımıza dikiyorlar. Nereye gidiyorlar, kimlerle oturuyorlar, hangi kitapları okuyorlar. Özellikle sosyal medya üzerinden terör örgütleri gençlerimizi kandırıyor. İnternette hangi sitelere giriyor, internet üzerinden kimlerle arkadaşlık yapıyor.Onun için anneler ve babalar olarak lütfen çocuklarımız ile ilgilenelim. "