24 Kasım 2024
  • Erzurum9°C
  • İstanbul8°C
  • Ankara2°C

NEREDEN ÇIKARDIN ŞU ÇOBAN MESELESİNİ?

Vahdet Nafiz Aksu

12 Şubat 2017 Pazar 19:01

Ruhuna binlerce rahmet olsun, cennetmekân babam M. Hulusi Aksu ile memleketin tarım ve hayvancılık meselelerini çok konuşmuşuzdur.
Kendisi, otuz yıla yakın Erzurum Ziraat Odası Başkanlığını yürütmüş başarılı bir sivil toplum yöneticisiydi.
Sektörünün meselelerine vakıftı, yine de bilim insanlarıyla hep istişare eder, raporlar hazırlayıp ilgili makamlarla paylaşırdı. 
Basına yaptığı açıklamalarla da sorunlara hep dikkat çekmeyi başarırdı.
Bilimin de tespit ettiği gibi, nüfusu köyde tutmanın mümkün olmadığının o da farkındaydı. 
Meselenin özü şuydu: Köyde kalanın karnını doyurmak yetmezdi. Köylü, ancak çağdaş üretim metotları ile milletin efendisi olabilirdi. Ülkesinin karnını doyurmakla kalmaz, küresel marka olmuş ürünlerini ihraç ederek ülke kalkınmasının lokomotifi olabilirdi. 
Ben de hep bu kanaati taşıdım. 
Yolu, yöntemi, şekli, şemaili neydi bunun? 
En iyi uzmanları bilir elbette.
El hak, biliyorlar da. 
Memlekette onlarca Ziraat, Gıda Fakültesi var. 
Buralarda ders veren yüzlerce akademisyen var. 
Yayınlanmış güzel eserler, okkalı makaleler var. 
Ve bunlardan da istifade ederek tutarlı politikalar üreten bürokratik, siyasî kademeler var. 
Yüzlerce vatan evladı arılar, karıncalar gibi bu konularda gece gündüz demeden çalışıp, çabalıyorlar. 
Kendimi bildim bileli, bu yoğun çabalara tanık oldum. 
Yatırım indirimleri, muhtelif teşvik paketleriyle tarım ve hayvancılık alanında harika çalışmalar yapıldı, yapılıyor. 
Özellikle son yıllarda Tarım, Gıda, Hayvancılık Bakanlığının büyük projeleri dikkat çekici. 
Hayvan ırkının ıslahı, et süt yetiştiricilerine yönelik yatırım indirimleri gibi birçok özgün uygulama ve teşvikler hakikaten göz kamaştırıcı.
Kısa bir süre önce açıklanan “Cazibe Merkezleri” paketi, iyi kullanılırsa “Erzurum’u ülkenin, Kafkasların ve Ortadoğu’nun Hollanda’sı” haline getirebilir. 
İleri teknoloji altyapısıyla desteklenen iddialı bir gıda merkezi olarak zenginlik devrimini tamamlamış bir Erzurum hayalimizi tahakkuk ettirmenin mali kaynaklarını bu teşvik paketinden söküp almak,  öncelikle yerel yöneticilerinin baş görevi değil mi? 
Geçenlerde ENER adına yaptığım açıklamada dile getirdiğim ve çok ses getiren “Her köye kadrolu çoban” önerimizde sürü yöneticisi diye bir yeni kavram var. 
Galiba Tarım Bakanlığımızın internet sitesinde gözüme ilişmişti.  İsabetli bir kararla sürü yöneticilerine yönelik teşvik uygulaması birkaç sene öncesinden devreye sokulmuş, bakanlıkça. 
Yazı konusu vesilesiyle yâd ettiğim rahmetli pederim hep “İyi hayvancılık iyi çoban demek, eğitimli çoban demek” der, dururdu. 
Evet, hem kadim geleneğin tecrübeyle pişirdiği, hem de belli mesleki kurslardan geçirilmiş çoban ordularına ihtiyacımız var.
Sürüyü suya götürüp, susuz getiren cinsinden mahir, işini bilir “sürü yöneticileri”nin otardığı...
Küçük ve büyükbaş sürüleri hayal ediyorum, uçsuz bucaksız meralarımızda, yaylalarımızda. 
Bu yaylalarda keleşlerin hain sesleri, kavalın efsunkâr bestelerini susturduğundan beri tadımız tuzumuz kalmadı. 
Biliyorum, milyonlarca koyunun kulağı, usta çobanların maharetle üflediği kaval seslerini özledi. 
Biz de o manzaraları özledik. 
“Yahu durup dururken nereden çıkardın şu çoban meselesini” diye fakire tıkılanlar bilsinler ki meselenin sadece ekonomik değil, böyle de bir duygusal arka planı var!

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.