NİYET ETTİM ÜRETİME...

Yerel gazetelerde şöyle bir haber yayımlandığını düşünün:

Falanca ilçemizde, üç kişinin istihdam edileceği bir atölyenin açılışı törenle yapıldı. Törende konuşan Belediye Başkanı...

Eminim birçoğumuz eleştiri oklarını hedefe zevkle fırlatmaktan geri durmayız. Deriz ki 'Arkadaş, açtığınız tesise bakın, yaptığınız törene bakın... Başka işiniz gücünüz yok mu?

***

Başka bir gün yerel gazeteler bir yıldönümünün, faraza bir hizmet binası açılışının, bir etkinliğin haberini verse... Gördüğümüz kalabalıklardan göğsümüz kabarır, avuçlarımız alkış için harekete geçer.

***

Şehir yöneticilerinin bazen basın bültenleriyle, bazen bizzat yaptıkları açıklamalarla kamuoyuna duyurdukları her etkinlik bana mutluluk veriyor.

Atılan en küçük adımı bile şehrin geleceğe yürüyüşünde anlamlı buluyorum.

Eserin büyüğü küçüğü yok.

Her hizmet önemli, her yatırım değerli...

Burada altını çizmek istediğim başka bir şey var.

***

Erzurum, orta ve uzun vadede ‘yeni bir kalkınma anlayışına’ geçiş yapmak zorunda.

Bir yandan hizmet sektörü, turizm, inşaat gibi alanlarda atılımlarını sürdürürken...

Diğer yandan 'Kentsel üretim ekonomisi' paradigmasına göz kırpmalı...

Kent yöneticileri 'zaten bizim de amacımız, hedefimiz bu... Bu yolda büyük işler de yapıyoruz...' diyebilirler...

Büyük ölçüde haklıdırlar da…

KUDEKA, DAP İdaresi ve hizmet planlamasında yüksek yöneticilere bir nevi danışmanlık da yapan değerli mesesseler 'yerel üretim dinamiklerini' harekete geçirecek çalışmalar yapıyorlardır, elbette...

Buna hız vermeliler... Hız vermeliyiz.

Özellikle ileri teknolojiye dayalı gıda sanayiinin geliştirilmesine yönelik küçük küçük adımlar... Üreten, nitelikli insan kaynakları istihdam eden atölyeler, bir kapısından ham maddenin girip diğerinden ürünlerin çıktığı küçük işletmelerin sayısı gittikçe çoğalmalı. Markalı ürünlerimiz marketler zincirinde yerini almalı.

Bunun için diğer illerde çoktandır kurular 'Hayvancılık Organize Sanayi Bölgesi'  bize de lazım deyip duruyoruz ya...

Erzurum 'Ortadoğu’nun, Kafkasların Hollanda’sı olabilir' diye rüyalar görüyoruz, bunu yazıp çiziyoruz ya.

Hayvancılıktan, balıkçılığa, arıcılığa uzanan geniş bir yelpazede küçük işletmeler... Bu alanlarda KÖİ modeliyle yatırım seferberlikleri...

Yaratıcı, girişimci laptoplu dadaşlar ordusuna fırsat ve ortam oluşturacak yeni bir yerel kalkınma paradigması...

Velhasıl...

İlle de üretim... Üretim... Üretim...

Şehrin altyapısı, imkânları, beşeri sermayesi bunun için çok elverişli, çok yeterli… Niyet edelim, gerisi kolay.

ERZURUMLU;  NE DERİN, NE GÜZEL İNSAN

10 Ekim’de ebedi âleme uğurladığımız sevgili amcam Cevdet Bey’e son vazifemizi ifa için memlekete geldik. Acımızı yaşarken, içimizi gurur ve sürurla dolduran tablolara muhatap olduk. Bu büyük milleti dünyaya hükümran kılan derin hususiyetleri bilmem kaçıncı kez yeniden keşfettik. Millet olmanın sırrına tekrar vakıf olduk.  Maalesef büyük şehirlerde yavaş yavaş sırra kadem basmaya başlayan geleneklerimizin ihtişamıyla moral bulduk.

Sevgili Amcamızı defnettiğimiz köyümüz adeta seferber olmuştu. Rizekent Köyü Camisinin önünde daha dua biter bitmez, 500’e yakın cemaat nasıl paylaşıldı, evlere götürüldü, Allah ne verdiyse ikram edildi. Ekmeğe aşa Güleryüz katık edildi. Göz kamaştırıcı bir tabloydu… Tasada kederde dayanışmanın, paylaşımın ne güzel bir örneği idi… Köylülerimizle iftihar ettim. Allah hepsinden razı olsun.

Dadadaşkent’teki taziye evi doldu taştı. Üç gün aralıksız kuran ziyafeti… Gelen her grubun içinden bir kardeşimiz hemen diz çöküyor, aşr-ı şerif tilavet ediyor. Maşallah o ne usul erkân, o ne ses, o ne kıraat… Komşulardan taşınan ikramların haddi hesabı yok. Aman yarabbi, dünyanın kaybettiği ne kadar insanlık haleti varsa, şehrimde yaşıyor, yaşatılıyor. Yeni medeniyet inşamız hiç kuşkusuz bu sağlam temellere istinat edecektir. Her türlü maddi terakkinin üzerindeki bu özelliklerimiz en büyük hazinemiz. Asırlardan süzülüp gelen bu iman ve insanlık hülasası kıymetlerimizi kıyamete kadar muhafaza edelim, yaşatalım…

Acımızı muhtelif şekilde paylaşan, taziye veren iş, dost, akraba ve arkadaşlara teşekkürler.