22 Aralık 2024
  • Erzurum-16°C
  • İstanbul6°C
  • Ankara4°C

OLDUMU MU ŞİMDİ?

Oldumu mu şimdi?

06 Nisan 2012 Cuma 18:25

ERZURUM, EN ÇOK TEŞVİK ALACAK 15 İL ARASINDA YER ALMIYOR!

 

KARS VE DİYARBAKIR'IN YER ALDIĞI 'SUPER TEŞVİKLİ' İLLER ARASINDA ERZURUM'UN

BULUNMAYIŞI, GALİBE ŞEHİRDE MEMNUNİYET YARATTI...STK'LARDA SESSİZLİK HAKİM!

 

 

 

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Başbakanlık Yeni Bina'da Yeni Teşvik Paketi'ni açıkladı.

Yeni paket 4 ana bileşenden oluşacak. Yatırımın hangi bileşende yer aldığına, büyüklüğüne ve bölgeye göre farklı teşvikler söz konusu olacak. Yeni sistemle, cari açığın azaltılması amacıyla ithalat bağımlılığı yüksek olan ara malı ve ürünlerin yatırım ve üretiminin artırılması hedefleniyor.

Yeni teşvik sistemi, 1 Ocak 2012 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere uygulamaya konulacak.

Erdoğan, geçmiş hükümetler dönemlerinde olduğu gibi, belli bölgelere, belli zümrelere, belli çevrelere değil, tüm Türkiye'ye hitap edecek bir teşvik anlayışını hakim kıldıklarını, teşviklerin ölü doğmasına mahal vermedikleri gibi suistimal edilmesine de asla müsaade etmediklerini belirtti.

Yeni sistem 4 ana bileşenden oluşuyor;

1. Genel teşvikler

2. Bölgesel teşvikler

3. Büyük ölçekli yatırımların teşviki

4. Stratejik yatırımların teşviki

Hükümetin dördüncü teşvik sistemini devreye koyduklarını belirten Erdoğan şunları söyledi:

"Ekonomi son derece güvenli ve istikrarlı bir yapı sergiliyor. Küresel krizin en ağır seyrettiği 2009 hariç ekonomi sürekli büyüme kaydetti. 9 yılda GSYH üç kattan fazla artış gösterdi. Bugün artık yatırımcı önünü görebiliyor. Biz geçmiş hükümetler döneminde olduğu gibi belli zümrelere değil, tüm Türkiye'ye hitap edecek teşvik anlayışını hakim kıldık.Temmuz 2009'dan bugüne kadar mevcut teşvik uygulaması kapsamında 11 bin 382 adet teşvik belgesi düzenlendi. Bu kapsamda 157 milyar dolar yatırım öngörüldü. 2009'daki sistem bir önceki sisteme göre belge sayısı itibariyle yüzde 17, yatırım tutarı itibariyle yüzde 73 artışa neden oldu. Mevcut sistemle bölgesel gelişmişlik farklarını azaltmayı hedeflemiştik. Teşvik belgelerinin yarıdan fazlası daha az gelişmiş bölgelere gitti. Mevcut sistemle uluslararası yatırımları ülkemize çekmeyi hedeflemiştik, bunda da başarı sağladık. Teşvik sistemi etkili sonuçlar doğurdu. Yeni teşvik sistemini de bu temel üzerine inşa ediyoruz."

Türkiye ekonomisinin, hükümetleri döneminde son derece dinamik, güvenli ve istikrarlı bir yapı sergilediğini kaydeden Erdoğan, ''2002 sonundan itibaren, küresel krizin en ağır seyrettiği 2009 yılı hariç olmak üzere Türkiye ekonomisi sürekli büyüme kaydetti. 230 milyar dolardan devraldığımız gayri safi milli hasıla, 9 yılda 3 kattan fazla artış göstererek, 2011 sonunda 772 milyar dolara yükseldi. 36 milyar dolardan devraldığımız ihracat 135 milyar dolara, 27 milyar dolardan devraldığımız Merkez Bankası rezervi 91 milyar dolara ulaştı. Kronik enflasyonda, işsizlik oranlarında ve faizlerde tarihi seviyelerde düşüş kaydettik'' dedi.

Erdoğan, AB tanımlı borç stokunun milli gelire oranının, görevi devraldıklarında yüzde 74 seviyesinde iken, bugün yüzde 39'a düştüğünü, kamu net borç stokunun milli gelire oranının 2002 yılında yüzde 61,5 iken, bugün yüzde 22 olduğunu dile getirerek, ekonomideki büyümenin, ekonominin geldiği noktanın görülmesi açısından, yatırımların özellikle önem arz ettiğini belirtti.

2002 yılında, toplam yatırım miktarı 59 milyar lira iken, 2011 sonunda bu miktarın, yaklaşık 5 kat artışla 283 milyar lira olduğunu açıklayan Erdoğan, şunları söyledi:

''Özel sektörün yatırımları da, 43 milyar liradan 235 milyar liraya yükseldi. Yatırımlardaki bu ciddi artış, 9 yıldır Türkiye'ye hakim olan güven ve istikrarın bir neticesidir. Bugün artık yatırımcı önünü görebiliyor, siyasete güveniyor, devlete güveniyor ve ayağını yere sağlam basarak ilerliyor. Hiçbir konuda yap-boza izin vermiyoruz. güven var istikrar var. Aldığımız kararların arkasında sağlam duruyor, böylece ekonominin tüm aktörlerinin ufuklarını net olarak görebilmelerini sağlıyoruz. Elbette, bu 9 yıllık süreçte, uygulamaya koyduğumuz teşvikler de, yatırımların bu oranda artmasına katkı sağladı.

Biz, geçmiş hükümetler dönemlerinde olduğu gibi, belli bölgelere, belli zümrelere, belli çevrelere değil, tüm Türkiye'ye hitap edecek bir teşvik anlayışını hakim kıldık. Teşviklerin ölü doğmasına mahal vermediğimiz gibi, suiistimal edilmesine de asla müsaade etmedik. 9 yıllık süreçte, günün şartlarına, ulusal ve küresel ekonominin seyrine göre, teşvik sistemini yeniledik. Yeni ihtiyaçları, yeni şartları özellikle gözettik, küresel ekonomideki gelişmelere ve krizlere göre teşvikleri yeniledik, sürekli müteyakkız olduk ve yeni gelişmelere uyum sağladık.

Bugün açıklayacağımız teşvik sistemi de, aynı şekilde yeni şartların, yeni ihtiyaçların, ulusal ve küresel ekonomideki yeni gelişmelerin ışığında hazırlanmış bir teşvik sistemidir. Küresel kriz sürecinde yüzde 8,5 gibi rekor bir seviyede büyüyen, krizde işsizliğini düşüren, krizde ihracatını artıran, güçlü, dirençli, sağlam bir ekonomi için hazırlanmış bir teşvik sistemini bugün kamuoyuna açıklıyoruz.''

ÇOK CİDDİ BAŞARILAR KAYDEDİLDİ

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 2009 yılından bugüne kadar uygulanan teşvik sistemiyle, yüzde 72 gibi büyük bir oranda komple yeni yatırımı hedeflediklerini, öngördüklerini ve bu hedefin de gerçekleştiğini bildirdi.

Başbakan Erdoğan, 2009 yılında uygulamaya konulan teşvik sisteminde çok ciddi başarılar kaydedildiğini belirterek, o gün ortaya konulan hedeflere ulaşıldığını bildirdi.

2009 yılının temmuz ayından bu yana mevcut teşvik uygulaması kapsamında 11 bin 382 adet teşvik belgesinin düzenlendiğini anlatan Erdoğan, bu belgeler kapsamında 157 milyar lira tutarında yatırım, 375 bin 609 kişilik de yeni istihdam öngörüldüğünü ifade etti.

Erdoğan, 2009 yılında uygulamaya koydukları mevcut sistemin, bin önceki, 2006 yılındaki sisteme göre, belge sayısı itibariyle yüzde 17, sabit yatırım tutarı itibariyle de yüzde 73 oranında artışa vesile olduğunu kaydetti.

Mevcut sistemle, yani şu anda uygulanan sistemle, özellikle bölgesel gelişmişlik farklılıklarını azaltmayı hedeflediklerini anlatan Erdoğan, şöyle konuştu:

''Nitekim, alınan teşvik belgelerinin yüzde 21'i 4. bölgeye, yüzde 33'ü de 3. bölgeye aittir. Yani, teşvik belgelerinin yarıdan fazlası, hedeflediğimiz gibi daha az gelişmiş bölgelere gitmiştir. En az gelişmiş 4. bölgede teşvik belgeleri yüzde 45, 3. bölgede de yüzde 88 artış kaydetmiştir. Öngörülen sabit yatırım tutarı açısından baktığımızda, mevcut sistem, bir öncekine göre 3. bölgede sabit yatırımlar yüzde 70, 4. bölgede yüzde 72 artış göstermiştir. Aynı şekilde öngörülen istihdam tutarlarının 3. bölgede yüzde 10, 4. bölgede yüzde 70 oranında arttığı görülmektedir.

2009 yılından bugüne kadar uygulanan teşvik sistemiyle, yüzde 72 gibi büyük bir oranda komple yeni yatırım, bunu hedeflemişiz, bu öngörülmüş ve bu hedef de gerçekleşmiştir. Biz bu mevcut sistemle büyük ölçekli yatırımları, özellikle de uluslar arası doğrudan yatırımları ülkemize çekmeyi hedeflemiştik. Sonuçlar incelendiğinde bunda da başarı sağladığımız görülecektir. Nitekim bunu artık bizim dışımızda, özellikle de dünya medyası artık tespit etmiş ve bu gerçeği teyit etmiştir.''

Sonuç itibariyle, mevcut teşvik siteminin Türkiye'nin tüm bölgelerinde yatırımların artırılması bakımından etkili sonuçlar doğurduğunu vurgulayan Erdoğan, bu nedenle sistemin yapısını temel olarak önümüzdeki dönemde de muhafaza ettiklerini, yeni teşvik sistemini de bu temel üzerine inşa ettiklerini kaydetti.

 

İşte en fazla teşvik verilecek olan en azı gelişmiş 6.

bölge kapsamındaki iller

* Ağrı
* Ardahan
* Batman
* Bingöl
* Bitlis
* Diyarbakır
* Hakkari
* Iğdır
* Kars
* Mardin
* Muş
* Siirt
* Şanlıurfa
* Şırnak
* Van

________________________

HANGİ İL GERİLEDİ, HANGİSİ KALKINDI?

GÜZEL BİR MAKALADEN ALINTI:

TÜRKİYE’DE İLLERİN SOSYO-EKONOMİK GELİŞMİŞLİK SIRALAMASI (2010)

Arş. Gör. Ezgi Baday Yıldız
Karadeniz Teknik Üniversitesi, SBE, İktisat Bölümü

Yrd. Doç. Dr. Uğur Sivri

Karadeniz Teknik Üniversitesi, İİBF, Ekonometri Bölümü

Prof. Dr. Metin Berber

Karadeniz Teknik Üniversitesi, İİBF, İktisat Bölümü

Konumu İyileşen İller

            Sıra atlayan iller arasında ilk sırada Isparta gelmektedir. 2003 yılı sıralamasında 1996 yılına göre 5 sıra gerileyen bu il 2010 yılı sıralamasında 2003 yılına göre 16 basamak yükselmiştir. Bu çıkışın nedenlerini tespit etmek üzere il verileri incelendiğinde gelişmişlik sıralamasında ağırlığı yüksek olan faktörlerin birçoğunda iyileşme gözlenmiştir. (üniversite mezun sayısı, on bin kişiye düşen diş hekimi sayısı, özel otomobil sayısı, okur-yazar kadın oranı, okur-yazar nüfus oranı gibi). Ayrıca temel bileşendeki ağırlığı negatif olan yeşil karta sahip nüfus oranında da yüksek bir azalma belirlenmiştir. 2000 yılında bu oran yüzde 18,4 iken 2010 yılında yüzde 8’e gerilemiştir. Bunların yanında 2003 yılında 85 olan organize sanayi parsel sayısı 2010 yılında 200’e yükselmiş ve kişi başına sanayi elektrik kullanımı da artmıştır.          

            En çok yükselen iller arasında Çankırı ikinci, Burdur üçüncü sırada yer almaktadır. 2003 yılı sıralamasına göre 11 basamak yükselen Çankırı ve 10 basamak yükselen Burdur illerinin verileri incelendiğinde, temel bileşen üzerindeki ağırlığı yüksek olan toplam mevduat içindeki pay ve toplam banka kredileri içindeki pay ile diğer birçok değişkende iyileşme söz konusudur. Isparta ilinde olduğu gibi bu illerde de OSB parsel sayısı ile kişi başına sanayi elektrik kullanımı göstergeleri de artış kaydetmiş ve temel bileşendeki ağırlığı negatif olan tarım istihdamı azalırken, temel bileşendeki ağırlığı pozitif olan sanayi istihdamı artış göstermiştir. Bunların yanında Burdur ilinde temel bileşendeki ağırlığı negatif olan yeşil karta sahip nüfus oranı % 15,86’dan % 8’e gerilemiştir.

Sıralamada 8 basamak yükselen Çanakkale, Kastamonu, Sinop ve 6 basamak yükselen Erzincan illerinin verileri incelendiğinde eğitim göstergelerinin tamamında kayda değer artışlar olduğu tespit edilmiştir. Çanakkale, Kastamonu ve Sinop illerinde toplam banka kredileri içindeki pay, toplam banka mevduatı içindeki pay ve kişi başına sanayi elektrik kullanımı da artış gösteren diğer değişkenlerdir. Temel bileşendeki ağırlığı negatif olan yeşil karta sahip nüfus oranı değişkeni özellikle Kastamonu ve Sinop illerinde önemli bir azalma göstermiştir. Erzincan ilinde ise eğitim göstergelerinin yanı sıra sağlık göstergelerinde de iyileşmeler olduğu tespit edilmiştir.
            Sıralamadaki yeri yükselen diğer bir il ise Sivas ilidir. 2003 yılı sıralamasına göre 10 basamak yükselen bu ilin gelişmesindeki temel neden özellikle tekstil ihracatında yakalamış olduğu başarıdır. İki katına çıkan OSB parsel sayısı ve kişi başına sanayi elektrik kullanımı Sivas ilinde iyileşme gösteren diğer değişkenlerdir. Ayrıca temel bileşendeki ağırlığı negatif olan tarım istihdamında ve yeşil karta sahip nüfus oranında da azalma söz konusudur.             

Gelişmişlik sıralamasında 2003 yılına göre 7 basamak yükselen Gümüşhane, 6 basamak yükselen Kütahya ve 4 basamak yükselen Ardahan illerinde durum diğer yükselen illere göre farklılık arz etmektedir. Birkaç değişkendeki küçük iyileşmelere karşın bu ölçüde büyük bir yükselmenin nedeni bu illerden diğer illere doğru yaşanan yoğun göç akımıdır. Nitekim 2008-2009 dönemi net göç hızı Gümüşhane’de ‰ –13,37, Kütahya’da ‰ -5,09 ve Ardahan’da ‰ -29,67 olarak gerçekleşmiştir. Bu iller en çok göç veren iller arasında yer almıştır. Bu durum illerin kişi başına düşen değerlerinin yükselmesine ve değişkenlerin önemli bir bölümünde artışa neden olmuştur. Dolayısıyla, önemli ekonomik ve sosyal bir ilerleme kaydedilmemesine rağmen, bu illerde görülen yoğun nüfus azalması, tüm göstergelerde artışa neden olmuştur. Göç nedeniyle az da olsa sırası yükselen diğer iller Artvin, Aksaray, Bitlis, Ordu ve Yozgat illeridir. Sıralamadaki konumu 6 sıra yükselen Kütahya ili ise göç veren illerden olmasının yanında eğitim göstergelerindeki artış dikkati çekmektedir.

Bolu’dan ayrılarak il olan Düzce, 2003 yılında 45. sırada yer almaktaydı. Mevcut sıralamada 6 basamak yükselerek 39. sıraya yerleşmiştir. Düzce ilinin verileri incelendiğinde bu başarının arkasındaki nedenin Konya ilinde olduğu gibi sanayideki ve ihracattaki başarısından kaynaklandığı belirlenmiştir. Ayrıca ilde yeşil karta sahip nüfus oranı da yarı yarıya bir azalma göstermiştir. 2003 yılındaki sıralamada Düzce ilinin ayrılmasıyla 15 basamak yükselen Bolu’da da yükseliş devam etmiştir ve 2010 yılı sıralamasında da Bolu 5 basamak yükselerek dokuzuncu sıraya yerleşmiştir.

Sıralamada 2 basamak yükselen illerden Trabzon bu başarısını özellikle eğitim göstergelerindeki artışa borçludur. Bunun yanında toplam banka kredileri içindeki pay ve kişi başına sanayi elektrik kullanımı da artış gösteren diğer değişkenlerdir. Temel bileşendeki ağırlığı negatif olan yeşil karta sahip nüfus oranı değişkeni de önemli bir azalma göstermiştir.

Konya ili Türkiye’de tarımsal üretim içindeki ağırlığıyla dikkat çeken bir il olmasının yanında 2003 yılına göre 2 basamak yükselmesinin nedeni sanayide ve ihracatta sağladığı başarılardır. 2003 yılında 903 olan OSB parsel sayısı 2010 yılında 1334’e yükselmiş, kişi başına sanayi elektrik kullanımı da artmıştır. Ayrıca bu ilde eğitim göstergelerinden liseler ve meslek liseleri okullaşma oranlarında yüksek oranda bir artış gözlenmiştir.

Turizm başkenti olarak bilinen Antalya 5 sıra yükselmiştir. Bu ilerlemeyi meyve-sebze ihracatındaki artışa borçludur.  “Anadolu Kaplanları” olarak değerlendirilen iller arasında yer alan Denizli ve Karaman’da 2003 yılında olduğu gibi mevcut çalışmada da sıra atlayan iller arasındadır. Denizli sadece bir sıra yükselirken Karaman 5 sıra yükselmiştir.

Bunların dışında Aydın, Bartın, Batman, Edirne ve Kırıkkale illerinin sıralamadaki konumları ikişer sıra, Amasya, Bayburt, Bingöl, Denizli, Kırşehir ve Uşak illerinin sıralamadaki konumları birer sıra yükselmiştir.

5.2. Konumu Kötüleşen İller

2003 yılına göre sıra kaybeden illerden en önemli düşüşler Gaziantep, Tunceli, Elazığ ve Adana illerinde görülmektedir. Dinçer vd.(2003), Kilis’in Gaziantep ilinden ve Karabük’ün Zonguldak ilinden ayrılmasının, Gaziantep’in ve Zonguldak’ın sıralamadaki konumlarını düşürdüklerini tespit etmişlerdir. Aynı durumun 2010 sıralamasında da devam ettiğini Zonguldak ilinin 6 sıra, Gaziantep ilinin ise 13 sıra gerilemesinde görebilmek mümkündür.

Dinçer vd.(2003), 1996 yılındaki karşılaştırmaya göre 2003 yılında 12 sıra yükselen Tunceli’nin yoğun göç veren bir il olduğunu belirterek sıralamadaki yükselmesinin nedeninin ildeki nüfus azalışı olduğunu tespit etmişlerdir. Tunceli ili ‰ -25,3 ‘lük net göç hızı ile yine en çok göç veren illerdendir. Fakat ilde özellikle eğitim ve sağlık göstergelerinin kötüleşmesi mevcut sıralamada Tunceli’nin 11 basamak gerilemesine neden olmuş ve Tunceli ili 1996’daki konumuna geri dönmüştür.
Sıralamada 10 basamak gerileyen Elazığ ve 8 basamak gerileyen Nevşehir illeri göç veren iller olmalarına rağmen kişi başı sağlık değerleri kötüleşmiş ve bu illerin sıra kaybetmelerine neden olmuştur.  Ayrıca Elazığ ilinde kişi başı sanayi elektrik tüketimi değişkeninde azalma ve temel bileşendeki ağırlığı negatif olan yeşil karta sahip nüfus oranında da artma gözlenmiştir.

Konumu gerileyen diğer bir il Yalova’dır. Bu ilin verileri incelendiğinde kişi başına sanayi elektrik kullanımı değişkeni dışında kötüleşen değişkene rastlanamamıştır. Fakat Yalova ili ‰ 10,1 ile en çok göç alan illerdendir. Dolayısı ile göç yoluyla gelen nüfus artışı kişi başına değerlerin azalmasına ve Yalova ilinin önemli bir sosyo ekonomik gerileme göstermemesine rağmen sıra kaybetmesine neden olmuştur. Göç nedeniyle sırası gerileyen diğer iller Sakarya ve Tekirdağ illeridir. Bu illerde net göç hızı sırasıyla ‰ 11 ve ‰ 4 olarak gerçekleşmiştir.

Diyarbakır, Çorum, Osmaniye, Kars, Kilis, Mersin, Giresun, Hatay, Malatya ve Niğde illerinde net göç hızı negatif olduğu halde bu iller sıralamada düşüş gösteren illerdendir. Bu illerden Mersin ili hariç tamamında sağlık göstergelerinde kötüleşme ve Giresun hariç doğurganlık hızında artış tespit edilmiştir. Sırasıyla 3, 4, 5, 5, 5 ve 6 sıra gerileyen Diyarbakır, Osmaniye, Kars, Kilis, Mersin ve Malatya illerinde yeşil karta sahip nüfus oranında da önemli oranda artış gözlenirken, 6 sıra gerileyen Giresun ilinde tarımsal üretim payında da önemli bir düşüş gözlenmiştir.

Sıralamada 10 basamak gerileyen Adana, 9 basamak gerileyen Kahramanmaraş ve 8 basamak gerileyen Balıkesir illerinde temel bileşendeki ağırlıkları negatif olan yeşil karta sahip nüfus oranı ve doğurganlık hızı değişkenlerinde artış gözlenmiştir. Özellikle Balıkesir ve Kahramanmaraş illerinde sağlık göstergeleri kötüleşirken, Adana ilinde mali göstergelerden toplam banka kredileri içindeki pay değişkeni yarı yarıya azalmıştır.

Bunların dışında Erzurum, Karabük, Şanlıurfa ve Van illerinin sıralamadaki konumları birer sıra, Adıyaman, Hakkâri, Iğdır, Kırklareli ve Mardin illerinin konumları ise ikişer sıra gerilemiştir.

5.3. Konumu Değişmeyen İller

Sıralamada konumları değişmeyen 15 il bulunmaktadır. Bu illerden 6 tanesi hem 1996 yılı, hem 2003 yılı, hem de mevcut sıralamaya göre en gelişmiş ilk altı ildir. Bu iller sırasıyla İstanbul, Ankara, İzmir, Kocaeli, Bursa ve Eskişehir illeridir.

Gelişmişlik seviyesi en düşük olan il her üç sıralamada da Muş ilidir ve sıralamanın en sonundaki konumu değişmemiştir. Sıralamadaki konumları değişmeyen diğer iller Kayseri, Manisa, Rize, Samsun, Siirt ve Şırnak’tır.

2.      SONUÇ

Bu çalışmada 81 ile ait 41 adet sosyo ekonomik değişken kullanılarak Türkiye’de 2010 yılı illerin sosyo ekonomik gelişmişlik sıralaması elde edilmiştir. Analiz tekniği olarak DPT’nin daha önceki konuyla ilgili çalışmalarında benimsediği PCA tercih edilmiştir.

81 il için yapılan sosyo ekonomik gelişmişlik sıralamasında, 1996 ve 2003 yıllarındaki çalışmalara paralel olarak en gelişmiş ilk altı il sırasıyla İstanbul, Ankara, İzmir, Kocaeli, Bursa ve Eskişehir iken sıralamanın en sonunda yer alan 2 il sırasıyla Ağrı ve Muş illeridir. 2010 sıralamasında, 2003 yılı sıralamasına göre 36 il sıra atlamış, 30 il sıra kaybetmiş ve 15 ilin de konumu değişmemiştir.

Çalışmadan elde edilen diğer bir önemli sonuç ise illerin gelişmişlik seviyeleri ile coğrafi konumları arasında önemli bir bağıntı olduğudur. Şöyle ki sıralamanın üst seviyelerinde bulunan iller Türkiye’nin batısında yer alırken, sıralamanın alt seviyelerinde bulunan iller Türkiye’nin doğusundadır. Hatta sıralamanın sonunda yer alan illerden hiç biri batıda bulunmazken 16 il Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesindedir. Bu sonuç Türkiye’de bölgesel eşitsizliğin sürdüğünün açık bir göstergesidir.

 

 

KAYNAKÇ
                Bankalar Birliği, İstatistiki Raporlar, http://www.tbb.org.tr/tr/Banka_ve_Sektor_Bilgileri/ Default.aspx [Erişim. 08.06.2010].


                Cahil, Miles B. and Nicolas Sanchez (2001), “Using Princible Compenents to Produce an Economic and Social Development Index: An Aplication to Latin America and the U.S.”, Atlantic Economic Journal, Vol. 29, No.3, pp. 311-329.


                Das, Abhiman (1999), “Socio-Economic Development in India: A Regional Analysis”, Development and Society, Vol.28 No.2 pp.313-345.
 
                Devlet Planlama Teşkilatı, http://www.dpt.gov.tr/DPT.portal [Erişim.08.06.2010].


                Dinçer, Bülent ve Metin Özaslan (2004), “İlçelerin Sosyo-Ekonomik Gelişmişlik Sıralaması Araştırması (2004)”, http://ekutup.dpt.gov.tr/bolgesel/gosterge/2004/ilce.pdf [Erişim.08.06.2010].


                Dinçer, Bülent, Metin Özaslan ve Erdoğan Satılmış (1996), “İllerin Sosyo-Ekonomik Gelişmişlik Sıralaması Araştırması”, DPT Bölgesel Gelişme Ve Yapısal Uyum Genel Müdürlüğü, Yayın no: DPT 2466.

                Dinçer, Bülent, Metin Özaslan ve Taner Kavasoğlu (2003), “İllerin Ve Bölgelerin Sosyo-Ekonomik Gelişmişlik Sıralaması Araştırması (2003)”, DPT Bölgesel Gelişme Ve Yapısal Uyum Genel Müdürlüğü, Yayın no: DPT 2671.


                Eczacılar Birliği, İstatistikler, http://www.teb.org.tr/?modul=tablolar [Erişim.08.06.2010].

                Hazine Müsteşarlığı, http://www.hazine.gov.tr/irj/portal/anonymous [Erişim 08.06.2010].

                Karayolları Genel Müdürlüğü, http://www.kgm.gov.tr/Sayfalar/KGM/SiteTr/Root/default.aspx [Erişim.08.06.2010].

                Maliye Bakanlığı, GİB, Vergi istatistikleri, http://www.gib.gov.tr/index.php?id=271 [Erişim.08.06.2010].

                Milli Eğitim Bakanlığı, İstatistik ve Bilgi Sistemleri, http://sgb.meb.gov.tr/istatistik/index.htm [Erişim.08.06.2010].

                Sağlık Bakanlığı, Yeşil Kart Bilgi Sistemi, http://sbu.saglik.gov.tr/yesil/ [Erişim.08.06.2010].

                Sanayi ve Ticaret Bakanlığı, OSB Bilgi Sistemi, http://osbbs.osbuk.org.tr/ [Erişim.08.06.2010].

                TÜİK, Karşılaştırmalı Bölgesel İstatistikler, http://tuikapp.tuik.gov.tr/Bolgesel/menuAction.do [Erişim.08.06.2010].

                Vyas, Seema and Lilani Kumaranayake (2006), “Constructing Socio-Economic Status Indices: How To Use Principal Components Analysis”, http://Heapol.Oxfordjournals.Org [Erişim. 08.06.2010].

                Wang, Xiaolu (2007), “Who’s in First? A Regional Development Index For The People’s Republic Of China’s Provinces”, ADB Institute Discussion Paper, No. 66.

 


Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.