ÖLÜMÜ ŞEHADET KABUL ETMİŞ BİR MİLLETİ, TOPLA, TÜFEKLE KORKUTAMAZSINIZ

Bu vatanın şerefli bir evladı olarak dün olduğu gibi bugünde vatanıma, bayrağıma göz dikenin ve bu kutsal vatan toprağı üzerinde hesapları olanların büyüklerimden ve okuyucularımdan özür dileyerek yaşanan bunca olay karşısında yine de edebimi bozmak istemediğimden en hafif tabiri ile alçak namussuz ve şerefsiz olduğunu belirtmek istiyorum.

Tarih 2016 Âlemi İslam’a baktığınız zaman ümmet parçalara ayrılmış içlerinde tefrikalar çıkartılarak ve fırkalara bölünmüştür.

Zalimlerin zulmü mazlumları inim inim inletmektedir.

İslam Coğrafyasında zulüm zehirli diken olmuş mazlumlara batmak bir yana ciğerlerine saplanmaktadır.

Sabah olmuyor ki Müslüman ölmesin.

Gece kararmıyor ki Müslüman ocaklara ateş düşmesin.

Ne gündüzü, nede geceyi bekliyor zulüm.

Zulüm fersah, fersah Müslümanların başına yağmur misali yağmaktadır.

Suriye’de, Tunus’ta, Gazze’de, Mısır da kan, gözyaşı, şiddet ve ölüm kundakta günahsız bebeleri uykuda yakalıyor.

Günlük hayatını kaybeden Müslüman sayısı belli değildir.

Zulmü tek tek yazmaya gerek yoktur.

Zulmün biride binide birdir.

Özet olarak dünyanın neresinde bir İslam Coğrafyası, nerede Kelime-i Şehadet getiren bir ümmet var ise orada zulüm, gözyaşı ve katliam vardır.

Zaman öyle bir zamanki Müslüman din kardeşini katlederken Allahuekber diyerek tekbir getiriyor.

Açıkça belirtmek gerekirse eğer bir an önce İslam ümmeti yeni bir cihat şuuruna kavuşmaz ise bu zulüm bir yıl değil, yüzyıllar boyu devam edecektir.

İşte bu zulüm altında inleyen İslam diyarlarının ve ümmetin ümidi olmuş ülkemiz son günlerde İslam diyarlarında zulüm eden zalimler ile birlikte hareket eden alçakların ihanetine uğramıştır.

Ülkem ekmeğini yiyen, suyunu için daha da ötesi ayağında ki çorabından kıçına giydiği donuna kadar devlete ait olan şerefsiz, namussuz ve hainlerin ihanetine uğramıştır.

Bizim silahımızı bize doğrultan bizim tankımızın namlusunu bize çeviren namussuz ve ahlaksız ihanet şebekesi 15 Temmuz gecesinde bu kutsal vatanın şerefli evlatlarından 240 vatan evladını şehit etmiş, bin beş yüz otuz beş vatan evladını da yaralamıştır.

Ama Elhamdülillah bu şerefli millet merhum Akif’in İstiklal Marşımızda buyurduğu gibi,

Korkma, sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak. O benim milletimin yıldızıdır parlayacak! O benimdir, o benim milletimindir ancak!

Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki feda? Şühedâ fışkıracak toprağı sıksan, şühedâ! Cânı, cânânı, bütün varımı alsın da Hudâ, Etmesin tek vatanımdan beni dünyâda cüdâ.

Rûhumun senden İlahî, şudur ancak emeli: Değmesin ma’ bedimin göğsüne nâ-mahrem eli! Bu ezanlar-ki şehâdetleri dinin temeli- Ebedî yurdumun üstünde benim inlemeli.

Diyerek korkmamış, namus bildiği vatanına, bayrağına ve kendi oyu ile seçtiği RESİM dediği Cumhurun Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’a hain eli değmesin diye canını ve cananını yanına alarak sokaklara dökülmüş, hainlerin tankının, topunun ve tüfeğinin önüne göğsünü siper ederek adeta ikinci bir Çanakkale zaferi kazanmış ve ikinci bir İstiklal mücadelesi vermiştir.

Âlemi İslam da rehberliğin kaybolduğu bulanıklaştığı şu zamanda onların tek ümidi tek önderi ve tek rehberi olan ülkemizi kana ve gözyaşına boğmak isteyen bu alçaklara bundan sonrada millet olarak fırsat vermemeliyiz.

Bizleri izzetten zillete sürüklemeye çalışan bu hainlere karşı her an her dakika her gece her gündüz uyanık olmalıyız.

Biz izzetli ve zilleti hiçbir zaman kabul etmemiş ecdadın torunları olarak dün olduğu gibi, bu günde ülkemizde ameliyat yapıp halkın iradesine ipotek koymak isteyenlere fırsat vermemeliyiz.

Bu gün dinimizce maruf kabul edilen ve devletimizce uygun görülen her faaliyetin, her icraatın yanında yer almak hakikatlerin, İslami emirlerin safında ve içinde bulunmak vatanın bölünmez bütünlüğü için meydanlarda olmak vatanını ve bayrağını seven her şerefli vatan evladı için bir vatan ve namus borcudur.

Bu hakikatlerden ve gerçeklerden uzak olan namussuz ve şerefsizlere karşı 15 Temmuzdan beri dik durduğumuz gibi aynı şekilde dik durmaya devam etmeliyiz.

Bizler zillete düşmemek izzetli yaşamaya devam etmek için gerekirse boynumuzu ipe vereceğiz. Ama her şartta şerefle, onurla ve gururla vatanımızın ve bayrağımızın bekçiliğini yapacak, bu alçakların karşısında dik duracağız..

Yıllardır bu ülkenin kılcal damarlarına girmiş Müslüman gibi gözükerek Müslümanların saf ve temiz duygularını izzetten zillete düşürmeye çalışan bu hainlere bir daha asla fırsat vermemeliyiz.

Müslüman haksızlıklar karşısında elif gibi dik.

Hakkın karşısında vav gibi olandır.

O yüzden Müslüman Türk Milleti olarak bizler esareti dün kabul etmedik.

Bugünde yarında kabul etmeyeceğiz..

Hiçbir zaman izzet içinde zillet, Zillet içinde izzet yer almaz.

Biz yıllardır yazıyoruz, söylüyoruz.

Yine tekrar yazıyorum.

Bunlar bana göre dünde haindi.

Bugünde hain, ama inşallah yarına çıkamayacaklar.

Bu alçaklar dün Adnan Menderes’i asanlar ile aynı safta yer aldılar.

Bu alçaklar dün Turgut Özal’ı yok edenler ile aynı safta yer aldılar.

Bu alçaklar dün Erbakan Hocamızı hükümetten uzaklaştıranlar ile aynı safta yer aldılar,

Bu alçaklar 30 yıldır Kürdü Türk’e, Türkü Kürde düşman edenler ile aynı safta yer aldılar,

Bu alçaklar dün iki ağaç bahane, vatana ihanet şahane diyenler ile aynı safta yer aldılar.

Ama inşallah umuyorum ve diliyorum ki Türk milleti ve güçlü Türkiye Cumhuriyeti Devleti bu hain şerefsizleri bu defa ebediyen ortadan kaldıracak ve onların gördüğü bu son güneşleri olacaktır.

Gün inancına, iradesine, vatanına, milletine, dinine, geleceğine ve ümmeti Muhammed’e sahip çıkma günüdür.

Ey Türk Milleti!

Yeniden Dirilişimiz,

Yeni Gazamız Mübarek olsun.

Allah birliğimizi ve kardeşliğimizi daim eylesin.

Bu canlar bu tende, bu imanlar bu yüreklerde olduğu müddetçe Allah’ın izni ile

Minarelerimiz Ezansız, Göklerimiz Bayraksız kalmayacaktır.

İnşallah.

Ve son söz..

‘ÖLÜMÜ ŞEHADET KABUL ETMİŞ BİR MİLLETİ,

TOPLA, TÜFEKLE KORKUTAMAZSINIZ’

VESSELAM!!!