24 Kasım 2024
  • Erzurum8°C
  • İstanbul6°C
  • Ankara1°C

ORMANDAKİ EN UZUN MEŞE OLABİLMEK

Vahdet Nafiz Aksu

08 Mart 2015 Pazar 18:27

Seçilme hakkını kullanmak için medeni cesaret gösterip siyaset meydanına çıkan hemşehrilerimiz,  aday adaylığından adaylık mertebesine terfi için olanca güçleriyle çabalıyorlar.

AK Partili dostlarımız, temayül aşamasını geride bıraktılar, Genel Merkezde mülakata girdiler. Artık iş üst katların takdirine kaldı.

Kıyasıya yarış MHP’de devam ediyor.

Bu güzel hizmet yarışını, kişisel ikbal mücadelesine dönüştürmemek gerekiyor. Üslupta seviden, tavır ve harekette ağırbaşlılıktan taviz vermemek lazım. Ne yazık ki bu tür densizliklere rastlanıyor, az da olsa.

Eski siyasette, ‘Bakın şu çok usta siyasetçidir’ denilen bazı şarlatan tipleri hatırlıyorum. Azdılar, ama etkiliydiler; cahildiler, lakin kurnazdılar. ‘Gönül ve edep’ ehlinin bunlardan köşe bucak kaçması nedensiz değildi. Siyaseti paçasından tutup hep ayağı çektiler. Bugün de var böyleleri, inşallah yüz bulmazlar, süslü maskeleri ile karar vericileri kandırmazlar.

Sevgi ve saygı, ‘Kötü’ tip siyasetçinin ruh dünyasına misafir bile olmayan özellikler. Kıskançlık ve nefret derinliksiz politikacı tipinin kalbinde her geçen gün büyüyen 'siyah noktalardır. Allah Erzurum’u, ‘kalpleri mühürlenmiş’ müsvedde siyasetçilerden korusun.

Bilge kişi der ki: 'Nefret, yerde yatan bir cesettir. İçinizden kim bir mezar olmak ister?'…Şarlatan siyasetçiler, nefret cesetlerinin asri mezarlığı gibidirler. Karınları kin ve haset iskeletleriyle doludur. 

***
Şükür, şehrimizde Dünyaya açılan, küresel gelişmeleri avucunun içinde izleyen dinamik bir kamuoyu oluştu. Siyasetin insan kaynakları havuzu, temiz sularla dolup taştı.

Artık şarlatan siyasetçi tipinin kötü filmleri kapalı gişe oynayamıyor. Kamuoyunun, fiili denetimi kısıtlı olsa da ‘psikolojik’ denetimi daha çok işliyor, ‘laptoplu dadaşlara’ ortaoyunu düzeyindeki ayak oyunları yutturulamıyor. Müsvedde siyasetçileri teşhiste zorlanmayan ahali verecek olsa kararı, hata payı asgariye inecek. Ne yazık ki öyle olmuyor. Toplumsal taleple, üst katların iradesi her zaman tam örtüşmüyor. Temayül, mülakat ve diğer eleme yöntemleri adil işlemeyebiliyor. Aksine, bazen siyaset eleği iyiyi elemeye meyyal çalışıyor, sayıları az da olsa kalburun üstünde ‘liyakat sorunlular’ kalıyor.

Daha önce de yazdım, tüm partilerin aday adayı listelerine bakıyorum da bunlar arasından değil 6 milletvekili, 16 bakan çıkar. Yeter ki cam parçaları, cevahire tercih edilmesin. Genel Merkezlerin adalet terazisi şaşmasın.
***
Bir kitapta şöyle yazıyor:

Ormandaki en uzun meşe sadece en sert palamuttan yetiştiği için en uzun meşe olmamıştır.
Diğer ağaçlar onun aldığı güneş ışığını kesmediği, çevresindeki toprak derin ve zengin olduğu, fidanken hiçbir tavşan onun kabuğunu kemirmediği ve hiçbir oduncu onu vakti gelmeden kesmediği için de en uzun meşe o olmuştur.

***

Siyaset meşelerimizin göğe dal budak salmasını istiyorsak.
Ülke çapında temayüz edecek büyük siyasetçilerimize fırsat tanımak gibi ulvi amaçlarımız varsa.
Siyaseti adam harcama, liyakat ehlini kıyma aparatı olarak görmemeliyiz.
Uzayan kola pala sallamamalıyız.
Kendi fidanımızın kabuğunu kemiren tavşan, kendi ağacımızı kesen balta olmamalıyız.
***

Şunu hiç unutmayalım:
Ne kadar çok yıldız parlarsa, gökyüzü o kadar güzel görünür.
Yıldız gördükçe haset gözlerimizi yummaktan vazgeçip, onu seyre dalalım. Onları karartmak yerine, iyice parlatalım.

***

 Tecrübeli ve çiçeği burnundaki ‘Dadaş Siyasetçiler’ kendilerine yakışır siyasi tarz ve üslubu belirlemeyi bu seçim öncesinde de başaracaklar, hiç şüphemiz yok bundan.

Unutmayalım, adayların, söz dağarcıkları, hizmet dağarcıkları kadar önemli, çünkü ‘üslubu beyan aynıyla insan!’

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.