24 Kasım 2024
  • Erzurum8°C
  • İstanbul6°C
  • Ankara1°C

PİSTLER KONUSUNDA DOSTLARA TAVSİYELER

Vahdet Nafiz Aksu

Türkiye’nin ilk ve tek atlama kulelerinin Erzurum’da inşa edilmesi göğsümüzü kabartan bir ayrıcalıktı. Şehrin simgesi haline getirecek kadar önemsedik tesisleri,  bu yüzden rampaların çöküşü canımızı fena halde sıktı, moralimizi haddinden ziyade bozdu. 

Olay, ulusal çapta da yankı uyandırdı. Bu ilgi toplumsal hafızada Erzurum’un önemli bir kış turizmi merkezi olarak yer ettiğini gösteriyor. 

Daha üç beş yıl önce milyonlarca dolar harcanarak inşa edilen güzelim tesislerin yerle bir olması gerçekten çok üzücü. Bu tür olayları işittiğimizde heba olan milli servete mi yanalım, çöküntünün asıl nedeni olan ‘vicdani, ahlaki’ heyelana mı ah vah edelim, doğrusu bilemiyoruz. 

Erzurum Cumhuriyet Savcılığının, olayla ilgili soruşturma başlattığını yazdı gazeteler. Cumhuriyet savcısının nezaretinde inceleme yapan bilirkişi, atlama kulelerinin inşasında birden çok ihmal belirlemiş. Söz konusu ihmaller arasında çöken pistlerin zemin etüdü yapılmadan inşa edildiği, pistleri ayakta tutan beton zeminin içindeki çelik kazıkların 25 ila 50 metre derinlikte olması gerekirken, yığma toprak üzerine 1 metre çelik kazıklar kullanıldığı kayda geçmiş.

Eğer gerçekse vahim olan bu iddialar, mahkemeyi ikna edecek güçte kanıtlar mıdır? Bunu yargı hükme bağlayacak ve inanıyorum ki idari merciler de ihmal ya da kastı bulunanlar hakkında gerekli işlemi süratle yapacaklardır.

***

Yargının kararını sabırlara bekleyeceğiz, evet. İdari tasarrufların titizlikle takipçisi olacağız, tamam.

Ama beklemeye tahammülü olmayan bir konu var ki, onda medyanın, sivil toplum kuruluşlarının, yerel yöneticilerin ve siyasi kadroların hızlı ve kararlı olması gerekiyor. Hatta iş ve güç birliği içinde olması gerekiyor. Beyanat verip geri çekilmek yerine eyleme geçmesi gerekiyor. Nedir o derseniz, hemen söyleyelim. “Pistler çöktü, iş bitti” diyecek halimiz yok ya. 

Erzurum kamuoyu olarak hemen güçlü bir toplumsal talep zinciri oluşturmamız lazım. Tesislerin hızla tekrar ve daha sağlam şekilde inşası için seferber olmamamız ve enerjimizi daha çok bu alana teksif etmemiz gerekiyor. 

Yerel yöneticilerin konu üzerinde çalışmaya başladıklarını sanıyorum, Sayın Valinin ve Büyükşehir Belediye Başkanının mesele üzerinde titizlikle duracağından kuşku duymuyorum. Şu an iş başında olan birçok siyasi şahsiyet ve yerel yönetici, çöken tesislerin temeli atılırken bu görevlerde değillerdi. Yani hiçbir şekilde “Çöküşten” mesul değiller.  Malum, yeni çıkan yasalar bile makable şamil olmaz. Geri yürümez. Biz de bu olayın hesabını o dönemde görevde olmayanlardan soracak değiliz, elbette. 

Eğer bugünkü yöneticiler; “Tadilat, tamirat ve gerekirse yeniden inşa” konusunda gerekli irade ve dirayeti göstermezlerse işte o zaman eleştiriyi hak etmiş olurlar. Bugünün yetkililerinin omuzlarında “Şehrin süratle küresel kış turizmi merkezi haline getirilmesi” gibi bir büyük görev ve vebal olduğunu hatırlatmış olalım.

Muhterem Milletvekillerinin titiz ve zamanında takibi ile konu umuyorum ki Sayın Başbakana ve ilgili Bakanlara iletilmiştir. Tesislerin 2011 öncesi inşası konusuna önayak olan Sayın Başbakanın “Hem sorumluların süratle tespit edilip en ağır şekilde cezalandırılması”, hem de “çöken kısımların hızla inşası” konusunda yakın ilgi göstereceğine inanıyoruz. 

Hadi bakalım, hep birlikte kolları sıvayalım. Lütfen, az laf, çok iş!

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.