PROF. DR. MUSTAFA ILICALI’ NIN DÜNYA KADINLAR GÜNÜ MESAJI

8 Mart 1857 tarihi insan hakları adına, kadın hakları adına bir kara leke olarak tarihte yerini almıştır. Bir tekstil fabrikasında daha insancıl şartlarda yaşama taleplerini dile getirmek amacıyla greve giden 40.000 dokuma işçisi zorbalığa uğramış, arkasından da çıkan yangında işçilerin fabrika önünde kurulan barikatlardan kaçamaması sonucunda 129 kadın işçi can vermiştir.

Yaşanan bu vahim olaydan sonra Dünya Kadınlar Günü ya da Dünya Emekçi Kadınlar Günü her yıl 8 Mart'ta kutlanan, kadınların sosyal ve siyasi haklarının bilinci konusunda farkındalık oluşturan ve Birleşmiş Milletler tarafından tanımlanmış uluslararası bir gün olarak kabul görmüştür.

“Türkiye’de Dünya Kadınlar Günü 8 Mart 1921 yılından itibaren kutlanmaya başlanmıştır. Fakat bizler zaten,  kadınlarımızın sahip olduğu hem sosyal hem siyasi haklarla çok eski tarihlerden itibaren birçok millete de bu anlamda öncülük etmiş bir milletiz. ’’Cennet Annelerin ayakların altındadır’’ ifadesini benimseyen bir ümmet olarak, kadınlara, kendini medeniyet timsali olarak gören birçok ülkeden çok daha önce seçme ve seçilme hakkı veren bir ecdadın torunları olmaktan gurur duyuyoruz.

Bir toplumun temel taşı aile ise, aileyi bir arada tutan en önemli ferdi kesinlikle kadınlardır. Erkek- kadın hepimizin yetişmesinde bugünlere gelmesinde en büyük pay annelerimize yani bir kadına aittir.

Ülkemizin kaderini değiştiren bütün savaşlarda, en zor günlerde,  kahramanca yiğitçe savaşan bağımsızlık mücadelesi uğruna ailesini, evladını, canını feda eden Nene Hatunların, Kara Fatmaların Şerife Bacıların ve ismini bilmediğimiz nice cefakâr kadınlarımızın bugün ismi değişse de bu vatan için değeri, önemi ve bu ülkeye katkısı günümüz neslinde de bizzat süregelmektedir. Sosyal, ekonomik, bilim, sanat, teknoloji her alanda kadınlarımızın yeri ve başarıları günden güne artmaktadır. Hali hazırda kadının ihmal edildiği bir toplumun gelişmesi, değişmesi mümkün değildir.

Toplumda üstlendikleri anne,kardeş, evlat, iş kadını,bilim insanı ve birey olarak daha birçok rolleriyle bu ülkede geçmişten günümüze çok önemli bir yere sahip kadınların, kendine toplumda yer edinmek için çabaladığı acı bir günün yıl dönümünde, her şeyden önce insan olarak sahip olunan hakların korunması ve savunulması bilincinde olduğumuzu bir kez daha tekrarlamak istiyorum.

Bu bilinçle Afrin’de kahramanca mücadele eden kadın askerlerimiz nezdinde, ülkemizin dört bir yanında öğretmen, doktor, polis, asker olarak görev yapan ve ülkesi için her alanda canla başla mücadele eden kadınlarımıza minnetlerimi sunuyor ve bütün kadınlarımızın 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü kutluyorum.