RAMAZANI SİYASİ ŞOVA ÇEVİRMEYELİM..
Selman Soğukpınar
Zaman Su gibi akıp gidiyor.
Ve âlemi İslam bir kez daha Ramazan Ayı ile şereflendi.
Ramazana hazırlık ayları olan Recep ve Şaban’ı ihya ederek gönüllere huzur, sofralara bereket, Rahmet ve mağfiret ayı Ramazana kavuştuk çok şükür.
Ramazan ayında huzura erelim, gönüller yapalım ve mazlumları sevindirelim derken maalesef geçmiş ramazanlarda yaşanan bazı nahoş olaylar günaha girmeye, kalpler kırmaya, insanları incitmeye sebep olmuştur.
Ramazan ayında özellikle siyasetçiler, yerel idareciler ve bürokratlar bazı hususlara çok dikkat etmelidirler.
Gönüller yapalım derken gönüller kırmayalım
Kaş yaparken göz çıkarmayalım.
Yardım edelim derken yardım yaptıklarımızı incitmeyelim.
Yardım paketi verelim derken kameralara, fotoğraf makinelerine poz vererek şov yapmayalım.
İnsanlar fakir olabilir.
Yoksul olabilir.
Ama unutmayalım onlarında gururu var.
Belediyeler Türkiye’nin her yerinde imkânları nispetinde iftar çadırları kuracaklar.
Bunu yaparken seçilmişlerin çok hassas davranmaları gerekmektedir.
Bir tas çorbayı insanlara zıkkım etmeyelim.
Tencerenin, yemek kazanının başına geçerek karşınıza kameraları alarak çorba dağıtıyorum hesabına şov yapmayalım.
Bu iftar çadırına gelen mazluma yapılan zulümdür.
Yardım poşetleri dağıtırken gündüz vakti insanların kapısını çalarak bir mahallenin, bir sokağın sizin şovunuzu izlemesine müsaade etmeyiniz.
Biz sağ elle verdiğiniz sadakayı bile sol eliniz görmeyecek.
Buyuran bir dinin, bir Resulün ümmetiyiz.
İki tas çorba, 3 kilo makarna vereceğiz diye reklam edip insanların nefsini gönlünü incitmek ne dine, ne kitaba, nede insan olmaya yaraşır bir davranıştır.
Gecenin bir yarısında yardımlarınızı gizli yapınız.
Kazanların başına geçmek yerine arka planda olup dua ediniz.
Âlem başkan görsün diye iftar sırasında bekleyenlerin arasında şov amaçlı sıralara girmeyiniz.
Yerel idarecilerin, seçilmişlerin, atanmışların ve sivil toplum kuruluşlarının ayrıca şu hususa da dikkat etmeleri gerekir.
Dünya üzerinde bir lokma ekmeğe muhtaç insanlar varken iftar davetlerinde israfa kaçarak günaha girmeyiniz.
İsraf sofraları kurarak sevap kazanırız derken günaha girip Ramazanın ecrini sevabını kaybetmeyelim.
Diğer taraftan kent meydanlarına kurulan etkinlik çadırlarında aşırıya kaçmayınız.
Bir taraf da kent meydanının çok yakınındaki camide teravih namazını edenler varken onları rahatsız edecek derecede çalınan çalgılarla ibadetlerini yapmalarına engel olmayınız.
Bu hususlar geçmiş yıllarda ülkemizin her yerinde maalesef yaşanmış acı gerçeklerdir.
Ramazan çalgı çalarak insanları eğlendirme ayı değildir.
Asla bu konuda aşırıya kaçarak Ramazanı eğlence ayına çevir meyiniz.
İnsanlar, gençler eskiden iftardan sonra teravih namazını hangi camide kılarımın hesabını yararken şimdilerde iftarı eder etmez hangi belediyenin hangi şov çadırına gidip Hacivat, Karagöz izlerimin hesabını yapıyor.
Hangi sanatçı nerde söylüyor, orada halay çekerimin hesabını yapıyor.
Bu bir vebaldir.
Buna sebep olanlar bu vebalin hesabını hakkın huzurunda veremezler.
Ne olur Ramazanı özüne uygun bir şekilde yaşamanın hesabını yapalım.
Siyaseten hesap yapıp Ramazanı özünden uzaklaştırmak İslam ümmetine yakışmaz.
Özellikle Belediye Başkanlarımızdan rica ediyorum bu hususlara çok dikkat ediniz.
Sizler eğer hayırlı işler yaparsanız, hayırla yâd edilirsiniz.
Aksi takdirde bu hususların hesabını hesap günün de vermeniz çok zor olacaktır.
Ramazanda siyasi hesabı olanlar değil.
Ramazana sevdası olanlar bu aydan kazançlı çıkacaklardır.
Bu böyle bilinsin.
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2012 Erzurum Olay
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.