SAYIN RIDVAN DİLMEN'E CEVABIMDIR…

Rıdvan Dilmen zamanın iyi futbolcularından birisiydi.

Şimdi NTV’de spor yorumcusu.

Zaman zaman izliyorum kendisini.

Geçende de Erzurumspor la ilgili yorumunu dinledim.

Erzurumspor Altay Maçını yorumluyordu.

*

Erzurum’la, Erzurumlularla ilgili söylediklerine katılmıyorum.

Neden mi?

Sanırım Sayın Dilmen’e yaşanan olayları tek taraflı olarak iletmişler.

Eksik çok şey vardı o yorumda.

Öncelikle Altay-Erzurumspor maçını izlemesini kendisine öneriyorum.

O maçta seyirciler,  Erzurum’a hiç de yakışmayan sloganlar attılar.

Erzurum’u en hassas yerinden tahrik etmeye yönelikti o  sloganlar.

Sayın Dilmen Erzurum’u, Erzurumluyu çok iyi tanıdığını sanıyorum.

Tarihi bilgiler de sunuyor yorumunda.

Ama belikli Sayın Dilmen’in Erzurum’un tarihinden haberi yok.

Mesela Erzurum’a ;

‘Erzurumlular terörist’

‘Erzurumlular PKK’

Diye tezahürat yapılırsa,

Stat dışında Erzurumlu taraftara saldırmış ve her türlü rezilliği yapmışsa,

Milliyetçi ve muhafazakar Erzurum’a ayıp edilmiş sayılmaz mı?

Sonra Dadaşın vatan sevgisini sorgulamak kimin hattinedir!

Erzurum Cumhuriyete giden yolu açan şehirdir.

Erzurum Atatürk’ü bağrına basan,

Erzurum kongresinin yapılmasına zemin hazırlayan bir şehirdir.

Atatürk’ün sonuna kadar sırtını yasladığı,

Dadaşa güven duyduğu bir şehirdir.

Bak Sayın Dilmen Atatürk Erzurum için ne demiş:

‘Benim buraya gelişim, bütün milletin ateşten bir çember içine alınmış olduğu bir zamana tesadüf etti. Bütün millet, bu çemberin içinden nasıl çıkacağını düşünmekle meşguldü. Memleketin uzak batısı düşman ayaklarına terk edilmiş ve oradaki halk silaha sarılmış, buranın halkı ise memleketin felâketten kurtulması için ayağa kalkmış bir durumda idi. Ben, işte böyle bir zamanda Erzurum’a geldim. Burada gördüğüm samimiyet, mertlik, sevgi bağlılığı benim memleketi kurtarmak için her türlü özveride bulunmak hususundaki karar ve kuvvetimi artırmış idi. O zamanki durumumu pekâlâ biliyorsunuz. Burada rütbemi, resmî mevkiimi, üniformamı attım ve bütün dünyaya ilân ettim ki, milletin bağrında bir bireyim!

Varlığımızın ruhunda saklı olan bağımsızlık aşkını anlamayanlarca bütün kurtuluş çarelerinin geçersiz sayıldığı bir sırada kutsal mücadeleye önder olan ve özellikle davamızın en güç bir döneminde beni sevgi ve dostluk dolu gönlünde kucaklamış bulunan Erzurumlu kardeşlerime karşı daima, samimî bir saygı bağıyla bağlı bulunmaktayım. 1922 (Atatürk’ün T.T.B.IV, s.465-466)’

Sonra,

Erzurum PKK’ya asla müsaade etmemiştir.

Erzurum Bayrağı,

Vatanı,

Milleti

Okunan Ezanı için çanını seve seve veren insanların yaşadığı bir şehirdir.

Dadaşların şehridir.

Dadaş mertliğin,

Dadaş kahramanlığın adıdır.

Kısacası Dadaş mert, cesur, özü sözü doğru zalimin karşısında, mazlumun yanında olan merhametli, yiğit biridir. 

*

Bu hususiyetleri bağrında yaşayan ve yaşatan Erzurum’a, Erzurumluya PKK diyeceksin.

Sonra da özür bekleyeceksin…

Öyle mi Sayın Dilmen?

Hiç kusura kalma,

Hat sizlere,

Çapsızlara gereken dersi her zaman verir Dadaş.

*

Vatana, bayrağa, milletin birliğine göz diken yavşaklarla, vatan hainleri ile asla aynı kefede bulunmaz Erzurumlu.

Doğunun bekçisi, ülkenin kilididir Erzurum.

Ne demiş Alvarlı Efe Hazretleri

‘Erzurum kilidi mülk-i islam'ın
Mevla'ya emanet olsun Erzurum
Erzurum derbend-i ehl-i islam'ın
Mevla'ya emanet olsun Erzurum

*

Bak Sayın Dilmen,

Erzurum’u konuşacaksan,

Erzurum’un özür dilemesini isteyeceksen,

Olayları tarafsız bir biçimde tahlil edeceksin.

Ezbercilik olmayacak.

Sonra ne diyeceksen diyeceksin.

*

Şimdi ben şunu diyorum;

Vakit geçirmeden çık ekranlara Erzurum’dan ve Erzurumlulardan sen özür dile.

Erzurum PKK’li değildir,

Erzurumlu asla terörist değildir…

Erzurum’un adı da,

Şanı da,

Kimliği de bellidir.

Yattığı toprakta,

Tuttuğu bayrakta bellidir…

*

Son söz:

Ben bu kadar cevap verdim.

Erzurum’un siyasileri başta olmak üzere,

Sivil Toplum Kuruluşlarının da bir cevap verme hakkı vardır.

Erzurum sahipsiz bir şehir değildir…