SIĞINACAĞINIZ TEK LİMAN TÜRKİYEDİR...

Bütün orta doğuda, Balkanlarda ve Kafkasya'da nerede ezan sesi var ise buralarda yaşayan bütün halkların gelişen ve değişen dünya düzeninde her bakımdan artık sığınacak tek Limanı Türkiyedir.

Hayal kurmuyor gerçekleri olması gerekenleri dile getirmeye bu gerçekleri kaleme alarak kağıda dökmenin vakti geldi de geçmektedir.

Sayın Başbakanımızın bir cümlesi yüreklerimize kazınmıştır.

Sayın Başbakanımız Ahmet Davutoğlu ''Güneş doğarken ; Kudüs'ü, Medineyi ve İstanbul'u aynı anda görmenin vakti gelmiştir''.demişti.

Bu cümle hakikaten asırlar boyu bu Coğrafyada hakkı ve hakikati üstün kılmış, mazlumun göz yaşını silmiş ve garip gurebanın sahibi olmuş ecdadımın emanetine sahip çıkmaktır.

Bu cümle yeni bir dünya düzeninin kurularak İslamı yeniden dünya üzerinde hakim kılmaktır.

Bu cümle her an her saniye ağlayan Kudüsü yeniden güldürmektir.

Bu cümle Kabeyi, Medineyi ve Mekkeyi  sahiplenmektir.

Bu cümle Suriye'de , Mısır'da ve Gazze'de akan kanı durdurmaktır.

Bu cümle Ay ile Yıldızın bütün İslam Coğrafyasını yeniden aydınlatmasıdır.

Ben ecdadım Fatih'in torunu olarak bu cümle ile yetinmiyorum.

Ben Hz. Muhammet (sav)'in '' Allah nasip etmeyeceği bir şeyi hayal ettirmez '' Hadisi Şerifinden yola çıkarak.

Duamı ediyor ve inanıyorum. 

Diyorum ki ;

Ya Rabbim!!!

Güneş doğarken bir tarafta Medineyi, bir tarafta Kudüs'ü, bir tarafta Saraybosna'yı, bir tarafta  Bakü'yü, bir tarafta Bağdat'ı görmeyi bizlere nasip eyle.

Çünkü Osmanlı’dan bu yana bütün bu milletlerin güveneceği ve sığınacağı tek limanın Türkiye olduğuna inanıyor ve  bu gerçeği her alanda görüyorum.. 

Bizim milletimiz ekmeğini paylaşmasını bilir, misafire hürmet etmesin bilir, ama ihaneti asla affetmez.

Bugün artık büyüyen ve gelişen ülke olarak hedefimiz sadece Türkiye değil, mazlum milletlerin tek umudu Türkiyedir.

Biz bütün milletlerin vicdanı, tutan eli, gören gözü, konuşan dili olmuş zulme hayır diyerek mazluma sahip çıkan bir milletiz.

Biz bütün İslam Coğrafyasında onuda bırakın dünyanın dört bir tarafında nerede bir mazlum iniltisi var ise onun iniltisini dindirmek için adalet terazisi olmaya her platformda zalimlerin yüzüne yaptıklarının zulüm olduğunu haykıran bir milletiz.

Biz Gazzede ki mazlumlara zulmedene Terörist diyen,

Biz Suriye'deki mazlumlara bomba yağdıran zalime Zalim Esed diyen,

Biz Mısırda seçilmiş Cumhurbaşkanını zindanlara mahkum edene Darbeci Hain Sisi diyebilen bir milletiz.

Biz adı Birleşmiş Milletler olan ama bugüne kadar hiç bir mazlumun göz yaşını dindirmemiş her zaman zalimin yanında olmuşlara ''Hayır dünya beşten büyüktür'' diye haykıran bir milletiz.

Biz artık bütün dünya ülkeleri ekonomik  alanda çökerken, dimdik ayakta durabilmiş ekonomik olarak güçlü bir milletiz.

Özetle biz artık alan değil, veren el olmuş büyük Türkiye ve büyük bir milletiz.

Dolayısıyla bütün toplumları kucaklayan Türkiye olarak sığınacak tek limanın adresi biziz.

Son zamanlarda orta doğuda yanan ateşe baktığımızda özelikle Kürt kardeşlerimizin şunu açıkça bilmeleri ve idrak etmeleri gerekir Kürdün Türk'ten başka dostu yoktur.

Sizin sığınacak bir tek limanınız vardır oda Türkiyedir.

Size ne ABD'den, Ne Avrupalıdan fayda yoktur.

Dün sizleri birbirinize öldürtenler aynı oyunu bugün yine sahneliyorlar.

Geçen haftaki yazılarımızda defaten yazdık.

Kürdün Kürdü öldürmesine göz yumamazsınız bu oyunun içerisinde yer alamazsınız.

Bakın ABD silahları havadan kime bırakıyor.

IŞİD denen örgüte.

Sonra ne diyor.

Yanlışlık oldu Efendim.

Vallahi bu yalandır.

Billahi bu koca bir yalandır.

Ama bunu görmeniz lazım.

IŞİD'i var eden kim ABD ve Avrupa

Şimdi var ettiği örgüte Silah vermeyecek de bana mı verecek?

Soruyorum size..

ABD ve onun ortakları hem Kobani ve Kuzey Iraktaki Kürtlere silah veriyor.

IŞİD ile savaşın diye, hemde IŞİD'e sözde yanlışlıkla silah atıyor Kürtleri öldürün diye.

Bu oyunu görün kardeşim.

Uyanın artık yangında yanan siz yangını söndürmeye gidende sizsiniz.

Kime ne için maşalık yaptığınıza bir bakın.

Selahaddin Eyyubi'nin kemiklerini sızlatıyorsunuz.

O da yetmiyor Kobaniyi bahane ederek sığınacak tek limanınız, sizlerin tek dostu etle kemik olduğunuz Türkiye'nin başına oyun oynamaya ortalığı yakıp yıkmaya kalkıyorsunuz.

Olan kime oldu kırka yakın Kürt kardeşimizi katlettiniz.

Polislerimizi şehit ettiniz.

Kendi komşunuzun iş yerini, evini yakıp Yasin kardeşimizi Şehit ettiniz.

Yazıktır günahtır.

Bu işte kazanan sizler gibi mazlumları kandırarak  birbirine vurduran, sizleri maşa gibi kullanan emperyalist ve siyonistler oluyor.

Arap ve Kürt kardeşlerimize seslenmek istiyorum.

Siz aklınızı başınıza almadığınız müddetçe çektiğiniz bu zulüm bitmez.

Mazlumlar ölmeye, zalimler, emperyalistler ve siyonistler sizlerin kanını ve orta doğunun yer altı kaynaklarını içmeye doymazlar.

Siz aklınızı başınıza alıp uyanmaz iseniz, Kan dökmek için onlar her zaman sudan bahaneler bulurlar.

Bakın zalimler en yakın tarih de Saddam'ı asarak Irak'a insan hakları getireceklerini söylemişlerdi.

Sonuç  Irak'a ne insan hakları, ne demokrasi geldi.

Yıllar sonra Irak halkı heykelini bile ipte salladıkları Saddam'ı arar oldu.

İnanın sizlerde aklınızı başınıza almaz iseniz.

Zulüm altında inlediğiniz bu günleri dahi ararsınız.

Gelin siz siz olun sığınacağınız Limanın sözünden çıkmayın.

Altında rahat nefes alacağınız Bayrağa, üstünde karnınızı doyurup insanca yaşayacağınız toprağa ihanet etmeyiniz.