23 Kasım 2024
  • Erzurum0°C
  • İstanbul18°C
  • Ankara10°C

SİYASETÇİ MÜTEEDDİP OLMALIDIR

Selman Soğukpınar

29 Ağustos 2015 Cumartesi 23:47

Sosyal yaşamın, siyaset yapmanın, oturmanın, kalkmanın, arkadaşlığın, komşuluğun, sporun kısaca her şeyin bir adabı vardır.

Bu adabı "Terbiye ve nezaket kuralları çerçevesinde insanlarla iyi geçinmek için gereken anlayış, hoş görü ve yaklaşımı sergilemektir" şeklinde açıklayabilirim.

Bu yaklaşım içerisinde insanlarla doğru ve iyi iletişim kurabilmek ve bu ilişkiyi sürdürebilmektir.

Hayatın her alanında, her noktasında ahlaklı olmak, ahlaki davranmak ve ahlakı gözetmek gerekir.

Siyasette de bu böyledir, ticarette de, gazetecilikte de...

Edep, İnsanlığın en ideal çizgisi ve iktidar noktasıdır.

Din ve dünya işlerinin hepsi edeple güzel olur.

Edep olmadan hiçbir güzel iş ortaya çıkmaz.

Mücadelenin, kavganın, çekişmenin, rekabetin ve eleştirinin de ahlaki bir zemini vardır, olmalıdır. 

Müslümanın hayatı ahlaki olan ve olmayan diye kategorilere ayrılamaz. 

Müslüman kızdığı zaman da, mücadele içindeyken de dini yükümlülüklere tabidir, ahlaklı ve edepli olmak durumundadır.

Toplumdaki her fert gibi toplumu temsilen seçilen siyasetçiler de dürüst ve edepli olmalıdır.

Siyasetçi İslam ahlakıyla müteeddip olmalıdır.

Oysaki biz İnsanoğlu olarak tarihin henüz net olarak bilmediğimiz bir sahnesinde biz, adeta ‘’günübirlikçi’’ bir niyetle Dünya’ya kapıldık.

Ekonomik çıkarların, ihtiras ve hırsların bizi getirdiği noktada bugün, ideoloji yapmaktan ve bu ideolojiler doğrultusunda estetik, sanat, ticaret, siyaset vb. onun varlığını kanıtlama bağlamında verilen mücadelelerle, edep noktasında çıkmaza girdik.

Bugün insanlığın bütün kaybı, her işin esası olan edebi kaybetmesinden kaynaklanmaktadır.

Toplumumuzda ki her fert bu konuda kendini sorgulamalıdır.

Özellikle son zamanlar siyaset de eleştirmek ile hakaret etmek çizgisini birbirinden ayıramayan kişiler, siyaset camiasına, milletimize ve özellikle de çocuklarımıza olumsuz örnek olmaktadırlar.

Seçimlerde kendi partisi dışında oy verenlere "bidon kafalı, göbeğini kaşıyan adam" deyimlerini kullananlar, seni yenemedim ama en azından sana hakaret ederek, seni aşağılayarak nefsimi tatmin edeyim zihniyetinin sahipleridir. 

Siyasetten edepsizliği ilke edinmiş siyasetçilerin bu toplum önünde konuşmaya hakkı olmamalıdır.

Siyasetini belden aşağı kuranların akılları ve fikirleri belden aşağıdır.

Özellikle son günlerde kuyuya düşen siyasetçilerin kuyudaki yılan olan edepsizliğe sarıldığını görmekteyiz.

Milletin oyu ile seçilmiş bir Cumhur Başkanı ile siyasette baş edemeyenler, onunla yarışamayanlar, onun ulaştığı hedeflere, onun girdiği gönüllere, onun katık yapıldığı dualara ulaşamayan zihin fukaraları artık Cumhurun Reisinin şahsını da bıraktı onun Ailesi ve çocuklarına karşı şerefsizce, onursuzca, adice, ahlaksızca, namussuzca ve edepsizce iftira atmakta karalama kampanyalarına girişmektedirler.

Cumhur Başkanı benim babamın oğlu değildir.

Ben Cumhur Başkanının avukatı da değilim.

Ancak önce bir insan sonrada bir Baba olarak açıkça belirtiyorum.

Edepsizlikte bile haddi aştınız.

Edepsizler!!!

Cumhur Başkanı benim ve bu ülkede yüz kişiden elli iki kişinin oyu ile seçilmiş bu milletin öz evladıdır.

Cumhur Başkanı da her insan gibi beşerdir.

İnsan olmasından dolayı da doğruları ve yanlışları vardır.

Dünyada hatasız insan yoktur.

Olsa idi oda dünyada olmazdı.

Çünkü dünya imtihan dünyasıdır.

İnsanlarda bu imtihandan geçmek için dünyadadır.

Doğrularını takdir ederken yanlışlarını da söyleyebilirsiniz.

Bu her insanın en doğal hakkıdır.

Eğer insansanız.

Tabi ki…

Ama insan değilseniz.

Açık yazıyorum şerefsizce, ahlaksızca ve namussuzca insanların mahremine iftira atmaya da hakkınızda yoktur.

Haddiniz değildir.

İftira attığınız insanın şerefinin ve edebinin zekatını bile tartsanız sizin şahsiyetinizden, insanlığınızdan ve edebinizden daha ağır gelir.

Şimdi bu danışmanın işine son verdim demekle bu iş olmaz.

Bu edepsizliği kapatamazsınız.

Geçmişi lekelerle dolu defterinize bir leke daha eklemiş oldunuz.

Bu zihniyete oy veren edepli kardeşlerimize de meramım var.

Siz bu edepsizlere bir kadına edepsizce, hakaret ve iftira etmesi için mi oy verdiniz?

Neden sesiniz çıkmıyor.

Edeplice verdiğiniz edepli oyunuza neden sahip çıkmıyorsunuz?

Bu edepsizlere neden haddini bildirmiyorsunuz?

Yeri geldiğinde avazları çıktı kadar kadın hakları diye bağıranlar hangi Cehennemin dibindesiniz?

Sesiniz neden çıkmıyor?

Bu ülkede kadın hakkını savunmanız için illa o kadının sizinle aynı görüşlerde ve düşüncede olması mı gerekir?

Şimdi edepli edebinden susuyor.

Bu edepsizler de biz susturduk sanıyorlar.

Yazıklar olsun size.

İnsan olun!!!

İnsan!!!

Tüküreyim sizin medeniyetinize.

Tüküreyim sizin insanlıktan nasiplenmiş zihin fukarası beyninize.

Ne yaparsanız yapın ama unutmayın Alnı Secde gören vatan evlatları Hak yolunda doğru yoldan ayrılmadan edepli ve erkanlı beyler ile bu ülkeye ve bu aziz millete hizmetkar olmaya devam edecekler.

Ülkemizin ulaştığı başarıları hazmedemeyen sizlere yarınlar içinde şimdiden geçmiş olsun, diyorum.

Siz hazmedemiyorsunuz ama biz doğruları yazmaya ve konuşmaya devam ediyoruz.

Size tavsiyem hani bakmazsınız ama yine de üzerime farz olduğu için hakkı anlatmak size bir yol göstereyim.

Gözünüzü açıp Kuran'a bakınız.

Allah kelamı olan Kuran'ın tüm ayetleri edep öğretmektedir.

Sesini değil, sözünü yükselt!

Yağmurlardır yaprakları büyüten, gök gürültüleri değil.

Ey Müslüman, edep nedir diye sorarsan bil ki edep, her edepsizin edepsizliğine katlanmaktır.

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.