SİYASETİ MESLEK EDİNMEYİN..
Selman Soğukpınar
Yaklaşan yerel seçim öncesi siyasetteki hareketlik hızlı bir şekilde devam etmektedir.
Biz yazar-çizerler olarak gelişmeleri takip etmeye, elde ettiğimiz doneleri tahlil yaparak verileri sizlerle paylaşmaya çalışıyoruz.
Daha önceki yazılarımızda da dile getirdiğim bir husus ki Türkiye gerçeğidir.
Belediyeciliğin bir okulu yoktur.
Yani aday adaylarının diplomalarına baktığımızda falanca üniversitenin belediyecilik bölümünden mezun olmuştur.
Diye bir ibare göremeyiz.
Böyle bir okul, böyle bir mezuniyet olmadığı içinde aday adayları arasında mimar, mühendis, iktisatçı, siyasalcı, doktor, işletmeci vb. hatta esnaflıktan gelen çok çeşitlilik görmekteyiz.
Çeşitliliğin olması da elbette demokrasinin gereğidir.
Bu hususta mevcut belediye başkanlarının diğer aday adaylarına nazaran biraz daha birikim sahibi oldukları bir gerçektir.
Çünkü bir dönem veya iki dönem başkanlık yapmış, bir isim tecrübe sahibi olmuştur.
Eğer gerçek manada da kendini millete hizmete adamış ve gece gündüz demeden çalışmış ise bu konuda uzmanlaşmış demek doğru olacaktır.
Ancak benim bu cümlelerimden şu yanlış anlama çıkmasın.
Efendim; Mevcut başkanlar işin uzmanı onlarla devam edilsin.
Asla!!!
Bu konuda halisane bir niyetle çalışanlara sözüm yoktur.
Ama tilki kümesin yolunu iyi biliyor diye de kümese bekçi yapılmaz (Truma )
Bunu da bilmek lazımdır.
Diğer taraftan birilerinin siyaseti meslek haline getirip yapıştığı koltuktan kalmak istemeyen zihniyete de karşıyım.
Bazen değişiklilikler yorgunluklardan dolayı gereklilik arz eder.
Türkiye de siyasette gençlerin önü açılmıştır.
O yüzden yeni yüzler, genç zihinler ve ufku geniş insanların bu ülkenin yeniden dizayn edilmesinde çok büyük katkıları olur.
Yıllarca siyaseti meslek haline getirmiş.
Ununu elemiş.
Eleğini asmış.
Birilerinin Efendim; Bana görev düşerse baş tacı eder. Bilgi birikimimle şehre gelir hizmet ederim.
Anlayışına kesinlikle karşıyım.
Eğer tecrübe ve birikiminiz varsa bunları siyasi partiler tarafından son yıllarda uygulamaya konulan akademilerde gençlere aktarırsınız.
Bilgi ve becerilerinizden gençleri faydalandırırsınız.
Yapacağınız en iyi hizmet bu olacaktır.
Eğittiğiniz genç siyasetçilerin sizlerden gördüklerini ya da öğrendiklerini uygulamaya koyduklarını gördüğünüzde de çok mutlu olursunuz.
Zaman içinde yıllarca belediyede görev yapmış birisi olarak öyle şeyler yaşadım ve gördüm ki inandığım doğrular değişmedi ama inandığım insanlar çoktan değişti.
Partilerde birçok aday adayı var.
Bir kardeşleri olarak kendi cemaziyelevvelerine iyi bakmaları ve yarın ayaklarına bağ olacak prangalarından kurtulmalarını arzu ediyorum.
Yoksa sütte leke var.
Bende yok.
Demekle lekesiz olunmuyor.
Sözüm ortayadır.
İlla da alanadır.
Herkes kendisini bizden daha iyi bilir.
Dostluğumuzdan kimse şüphe duymasın.
Ama bilsinler ki dost acıları ve gerçekleri söyler.
Dost bildiklerime gerçekleri söyleyerek yanlışlardan kurtulmaları için çok çaba gösterdim.
Ama bu defada beni düşman bilip, adımı deliye çıkardılar.
Bütün aday adaylarına son bir hatırlatmada bulunmak istiyorum.
Bakın Mevlana ne güzel söylemiş.
‘’Kendinize yetmeyi öğrenin. O zaman tüm dünya malına gönlünüz tok olur.’’
Bu sözde çok mana vardır.
Eğer iyi analiz yapabilirseniz, İşte o zaman gerçek manada Halka hizmeti Hakka Hizmet olarak algılayabilirsiniz.
Aksi halde; Öküzün gözüne sövüp, tezeğe mübarek demekle bu işler olmaz.
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2012 Erzurum Olay
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.