SURİYE’DE DAVETE İCABET ETTİK
Selman Soğukpınar
11 Eylül 2016 Pazar 22:27
Geçen hafta ki yazımızda Suriye da yaşanan süreci ve gelinen son noktayı kaleme almıştık.
Ve 24 Ağustos 2016 tarihinde Suriye’nin kuzeyinde sürekli ülkemizi oradan tehdit eden terör örgütlerine yönelik bir operasyonu ordumuz güvenlik güçlerimiz başlattı
Suriye’den ülkemize ve başta Gaziantep Kilis olmak üzere tüm bu bölgelere yapılan saldırılara Türkiye olarak artık son dedik, bu işin burada noktalanması lazım dedik ve Suriye tarafına geçerek yıllardır nefes alamayan mazlum Suriye halkına bir yudum su bir soluk nefes olduk.
Türkiye’nin bu harekâtla amacı kendi sınırının terör örgütlerinden temizlenmesi ve hudut güvenliğinin artırılmasına katkı sağlanarak, aynı zamanda Suriye’nin toprak bütünlüğünün öncelemesi ve desteklenmesidir.
Operasyonla, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne ve milletine saldıran, masum vatandaşları katleden terör örgütleriyle aktif şekilde mücadele edilmesi, bu konuda uluslararası toplum ve koalisyon güçleriyle iş birliği halinde çalışmaların sürdürülmesinin sağlanmasıdır.
Yine söz konusu harekât sayesinde yeni göç dalgalarının önlenmesi, bölgedeki sivil halka insani yardımların ulaştırılması ve bölgenin terörist unsurlardan arındırılması hedefleniyor.
Baştan beri Sayın Cumhurbaşkanımızın “Fırat’ın batısına kimse geçemez bu konuda çok kararlıyız. Geçerlerse gereği yapılır.’’
Sözünü hafife alanlar şimdi bunun bedelini ödeyeceklerdir.
Aslında birileri Türkiye’yi Suriye krizinin daha erken evrelerinden itibaren Suriye’ye sokmak istediler.
Ama Türkiye eski Türkiye olmadığı için onların istediği zaman değil kendi kararıyla kendi lüzum gördüğü zaman girmeyi uygun gördü.
Türkiye’nin yapmış olduğu ‘Fırat Kalkan Operasyon ile başta Cerablus olmak üzere Suriye açıkçası derin bir nefes aldı.
Bu konuda açıklama yapan Suriye Türkmenleri Derneği Başkanı Ekrem Dede, Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) tarafından terör örgütlerine yönelik düzenlenen "Fırat Kalkanı" operasyonu ile bölgedeki Türkmenlerin de rahat bir nefes aldığını söyledi.
Başta Cerablus olmak üzere bazı yerleşim bölgelerinin Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) unsurlarının kontrolüne geçtiğini sevinçle öğrendiklerini ifade eden Dede, operasyon sayesinde bölgedeki Türkmenlerin de rahat bir nefes aldığını vurguladı.
Türk askerinin bu operasyonda ÖSO’ya verdiği destek sayesinde bölge halkı kayıp vermeden deyim yerinde ise özgürlüğünü elde etmiştir.
Ülkemizde bulunan birçok Cerabluslu kardeşlerimizde kendi topraklarına dönmeye başladılar ki buda operasyonun ne kadar hayırlara vesile olduğunu göstermektedir.
Diğer taraftan bizim yapmış olduğumuz bu harekât "Türkmen kardeşlerimin kurtuluş savaşıdır.
Daha "Fırat Kalkanı" operasyonunun ikinci gününde bile bölgedeki Türkmen kardeşlerimiz rahat bir nefes alışlardır..
Sonuç olarak Elhamdülillah başta Sayın Cumhur Başkanımız ve Hükûmetimizin kuvveti ve kudreti Rabbimizin izni ile Cerablus tek bir sivilin bile burnu kanamadan DAİŞ'ten ve PYD'den temizlenmiştir.
Fırat Kalkanı harekâtı ile Cerablus’un ardından açılan Ria cephesi ile desteklenen Özgür Suriye Ordusu güçleri Suriye sınırında temizliğe devam etti.
Ve bugün baktığınız da Özgür Suriye Ordusu’nun Türk Silahlı Kuvvetlerinin desteğiyle yaptığı harekâtlar sonucunda Suriye’nin kuzeyinde DAİŞ’in Türkiye sınırıyla fiziki teması kalmamıştır.
Bölgede artık DAİŞ’ten arındırılmış bir kuşak meydana getirilmiştir.
Peki, bundan sonrası ne olur?
Açıkçası güzel gelişmeler olacağı kanaatindeyim.
Birkaç gün önce Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanımız Sayın Fatma Şahin’i Cerablusta görünce ve orda ki mazlumların gözünde ki umudu yüreğimde hissedince güzel şeyler olacağına kanaat ettim.
Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, Suriye'nin Cerablus bölgesine geçerek, burada Büyükşehir Belediyesi tarafından yürütülen çalışmaları yerinde inceledi.
Sayın Başkan Şahin inşallah Gaziantep’ten sonra Cerablus’uda yeniden ihya ve inşa edecektir.
İnancımız odur ki yıllardır kokumuza hasret kalmış ecdat yadigârı topraklar Mehmetçiğin kokusu ile yeniden huzura ve sükûnete kavuşacaktır.
Mazlumları gözyaşı yerini umuda huzura bırakacaktır.
Sayın Cumhur Reis’imizin dediği gibi,
‘’Bizim Suriye topraklarında zerre kadar gözümüz yok. Biz 20 milyon kilometre kareden 780 bin kilometrekareye kadar küçülmüş olan bir devletiz. Bizim Suriye'nin topraklarında zerre kadar gözümüz yok. Biz tokluğu gördük. Şu anda kimsenin topraklarında gözümüz yok. Herkes de haddini bilmeli. Bu adımları atarken bu kararlılık içinde atıyoruz. Orada bizim kardeşlerimiz var. Cerablus'ta Türkmen'i ile Arap'ı ile bir zulüm yaşanıyor. Onlara yapılan bu zulmü defetmek bizim görevimizdir. Bizim topraklarımız 780 bin kilometrekare ama bizim gönül topraklarımız çok geniş. Biz o çok geniş olan gönül toprakları üzerinde oynamalıyız. Oralarda 'gelin' diyen insanları biz yalnız bırakamayız. Neymiş, 'uluslararası hukukta o ülkenin hükümeti sizi çağırmazsa oraya giremezsiniz.' Kusura bakmasınlar biz asıl o ülkenin sahipleri olan halkın davetine icabet ediyoruz.
Geri kalan teferruaatır.
Okuyucularımdan özür dilerim adı bilmem ne mislim olan bazı itlerde bu arada ulumaya devam ediyor.
Etsinler bakalım.
Rahmetli Dedem derdi.
‘’Oğul it ürür, kervan yürür’’
VESSELAM….
Bu vesile ile Kurban Bayramınızı tebrik ediyor, Kurban bayramının İslam Coğrafyasının maddi ve manevi hastalıklardan kurtuluşuna vesile olmasını Yüce Mevla’dan niyaz ediyorum.
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2012 Erzurum Olay
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.