TEKKEYE DERVİŞ GEREKMEZ..
Selman Soğukpınar
Ak parti 28 Şubat sürecinin ardından Türk siyasi arenasında yerini almıştır.
Ardından 2002 yılında yapılan genel seçimlerinde Türkiye’de %50’lere varan oy alarak Rahmetli Özallı Anavatan partisinden sonra çok güçlü bir şekilde iktidar olmuştur.
Sayın Tayyip Erdoğan’ın Refah Partisi döneminde İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olarak yapmış olduğu başarılı hizmetler ve ardından okumuş olduğu bir şiirden dolayı hapse mahkûm edilmesi halkın vicdanını kanatmıştır.
Türk milleti yüzyıllardır her zaman ezilmişin, mazlumun ve haklının yanında yer almıştır.
Sayın Erdoğan’ın suçsuz yere hapse atılması milletimiz tarafından tepkiyle karşılanmıştır.
Bu isim değil Erdoğan kim bu şekilde cezalandırılırsa haksızlıktır.
İşte Sayın Erdoğan’ın halkın yüreğinde bir kahraman olmasının en büyük nedeni de ona yapılan bu haksızlık idi.
Tabi bunların yanında Sayın Erdoğan’ın siyasetin tam çekirdeğinden yetişmiş belli bir birikime sahip, halkla iç içe, hitabında halkı etkileyen ve karizmatik bir yapıya sahip olması da bu kahramanlığın diğer sebepleridir.
Fazilet partisinden ayrıldığında birçok insan ona tepki gösterse de onu sevenlerin sayısı gün geçtikçe kat, kat artmaya başlamıştı.
Özellikle siyasette insanların koltuklara yapışmaması gerektiğini söylemesi ve bu söylemini parti tüzüğüne bir üye en fazla 3 defa seçilebilir.
Şartını koydurması ilk zamanlar inanmayanlar olsa da büyük çoğunluğun hoşuna gitmişti.
Türk siyasetinin kanayan yaralarından birisi de bu sorundu.
Bizler bu ülkede babasından miras kalmışçasına koltuğa yapışıp başkalarına söz hakkı bile tanımayan siyasetçiler gördük.
Açıkçası Sayın Erdoğan’ın bu söylemi ilk başta endişe yaratmıştı.
Ve çoğu insanın aklında Acaba sorusu vardı.
Bu gün görüyoruz ki artık o endişeler giderilmiş ve Sayın Erdoğan son defa Ak partinin genel başkanı seçilmiştir.
2002 yılından itibaren hem yerel hem de genel seçimlerde Ak partinin oy oranının rakamsal seyirlerine baktığınız zaman bu verilen sözlerin tutulmasının büyük etkisi vardır.
Bu gün gelinen sürece baktığımız zaman 2002 öncesi ekonomik zorluklarla boğuşan IMF’nin kapısında para dilenen bir ülke durumundan IMF’ye cep harçlığı veren bir ülke durumuna gelmek elbette çok sevindiricidir.
Ancak, bu ekonomideki iyileşmenin çalışana ve millete yansımaması kafalarda soru işaretidir.
Bir diğer sorun ise cari açık bu ülkenin halen daha baş belası olmaya devam ediyor.
Diğer taraftan son zamanlarda artan terör olayları Ak partinin ve ülkemizin önündeki en büyük problem olarak durmaktadır.
Aksi takdirde ülkenin ve insanların ekonomik durumu çok iyide olsa insanlar aç kalalım yeter ki bu sorun bitsin demeye çoktan başladı.
Bu sorunların bir an evvel aşılması elzemdir.
Bu arada Ak partiye katılan Sayın Numan Kurtulmuşa hayırlı olsun derken Sayın Kurtulmuşa son günlerde Firavun yakıştırmasını yapanları kınıyorum.
‘’Ne olursan ol gene gel ‘’diyen Mevlana’dan haberdar olmayanlara,
‘’Ya hayır konuşun ya sus’’ Hadisi şerifinden haberdar olmayanlara,
Erzurum deyimiyle ‘’Öküzün gözüne sövüp tezeğe mübarek’’ diyenlere yazıklar olsun.
Müslüman Müslüman’ın kardeşidir.
Müslüman kardeşine kötü söz söylememelidir.
Siyaset din değildir.
Bir hizmet aracıdır.
Ama ben inanıyorum ki Numan beye gösterilen ilginin milyonda birini Sayın Başbakan sizlere gösterse koşarak değil uçarak Ak parti saflarına geçersiniz.
Makamlar, mevkiler gelip geçicidir.
Önemli olan gök kubbede hoş bir seda bırakmaktır.
El bette her siyasi partiye katılımlar olacaktır.
Ak partiye de katılımlar oldu.
Sadece; Sayın Başbakanın dediği gibi ‘’Tekkeye derviş gerekmedi’’.
Ak partinin bu kongresinin ülkemize, milletimize ve Ak partililere hayırlı olsun.
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2012 Erzurum Olay
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.