ÜLKELER

Ülkeler, devletler öncelikle siyasi sınırların belirlediği vatan topraklarında güven ve huzur içinde yaşamak ister.
Millet ve devlet olarak kendilerini temsil eden bayraklarını dalgalandırmak,kendilerinin milli sesi olan bağımsızlık, istiklal marşlarını kaygısızca söylemek isterler.Bundan sonra günlük yaşama gerekli olan altyapı,yollar,okullar,hastaneler, ibadethaneler, mezarlıklar, meskenler,iş yerleri olsun istenir.
Ortak üretim,ortak getiriye yol açsın ve ortak getiri adaletli biçimde paylaşılsın istenir.Arjantin gibi ülkelerin adı iflasla birlikte anılır ve haber olur bu yayın, dünyasına,uluslar arası kuruluşlardan,,dayanışmalardan yardım ve destek alınır.Fakat adı iflasla,anılan her ülkenin sorunu aynıdır.Üretmeden ,yada ürettiğinden çok üretmek ve daha az tüketmek sorunu sömürülmek olan ülke sayısı ne yazıkki az üreten ülke sayısından kat,kat fazladır.
Bütün afrika kıtasında yer alan bazı ülkeler sömürülmemiş ve iliği,kemiği kurutulmuştur.Şimdi onların kuyu açıp yer altından su çıkarmayı bile takatları kalmamıştır.Onların üretme şansları ,fırsatları yoktur.Bu yüzden üretme şansı olan ülkeler için söylemek mümkün.Araziler olabildiğince ekilmeli,insanlar köy hayatını  terk etmişse bile ,Devlet,Ziraat ve veterinerlik alanında eğitim gören herkesi bu alanda istihdam etmeli. Ekilebilen araziler ekilmeli,bu araziler hayvan yetiştiriciliği ile şenlendirilmelidir.
Ziraat mühendisleri,teknikerleri,teknisyenleri ve hekimler,hayvan türlerini aşılayıp, geliştirip yetiştirmeli.Aynı zamanda Belediyeler hobi bahçeleri yaptıkları gibi şehir tarımı da yapabilir,yaptırabilir.Park ve Bahçeler müdürlükleri yeşil alanlarda zerzevat ,bostan yetiştirebilir.O zaman patates,domates,biber,patlıcan fiyatları alıp başını gidemez.Ne yok, ne pahalı yurt dışından getirmek gibi bir olumsuzluklar ve yaygın hastalıklarda nisbeten azalır.
Borç alan emir alır,iktisadi buhran sermayenin işine yarar.Sermaye ülkeleri iktisadi karışıklık lara iter.Çünki o zaman daha çok borç verecek, kitleri daha kolay yönetecektir.Insanları en kolay yönetmenin  yolu onları borçlandırmaktır.Çünkü borç alan emirde alır.Bankalar ellerinde ki parayı satmak için durmadan cazip görünen paketlerle herkesi borçlandırırlar.24 Ocak kararlarından beri banka kredi kartları neredeyse almayana zorla dayak atılarak veriliyor.Sebep şu borçlandırmak ve yönetmek.
Bunun yerli ve yabancı oyuncaklarıda olacak elbette.Bir süre sonra herkes bir düzen oturmuş olacak ve borcu ,borçla kapatacak bir yaşam biçimi yaygınlaşacaktır.O zaman kimse düzeninde ,yönetiminde değişmesine cesaret edemeyecek ve hep aynı yönetenler tekrar,tekrar sandıktan çıkacaktır.

Çare üretmektir,ithal etmek değil, çare insana ,doğaya, fıtrata uygun hareket etmektir.Üretmek ihtiyaç kadar tüketmek, milli hasılatı adaletle bölüşmek,çok zor değil.Yeterki ,insan ,yoksa sömürülen ve mecalsiz kalan Afrika ülkelerinin insanları durumuna düşülmek kaçınılmazdır.