UNESCO VE YUNUS EMRE...

"Adımız miskindir bizim / Düşmanımız kindir bizim / Kimseye kin tutmayız / Kamu âlem birdir bize / Gönüllerden giderdik kini / Kini olanın yoktur dini / ...Ben gelmedim dâvi için/ Benim işim sevi için / Dostun evi gönüllerdir/ Gönüller yapmaya geldim /... "Sevelim, sevilelim" diyerek yüz yıllar ötesinden tüm insanlığa barış ve sevgi diliyle seslenen Yunus Emre; bu kucaklayıcı ve haklı kuşatıcı sebeple olacak ki; ölümünün 700.yılında UNESCO tarafından 2021 yılında yapılacak anma ve kutlama yıl dönümleri arasına alındı.

Ne mutlu bize...

Türkçe'nin, Türk kültürünün, gönül dünyamızın ve coğrafyamızın büyük bir değeri,Tapduk Emre dergàhının gönüller inşa eden yolcusu Yunus Emre'nin farkındalık oluşturan barış ve sevgi dili, insanlık tarafından farkına varılmış... Ama üzücü olan tarihten bir örnekle, Şeyhülislâm Ebusuud Efendi tarafından şiirleri ve şiirlerinin okunması vaktiyle küfür sayılmış, katledilmelerinin mübâh olduğuna dair fetva verilebilmiştir.

Sevgi, barış ve birlik adına "yaratılanı severim, yaradandan ötürü" ilâhî kaynağı bir olan yaratılana aynı ve eşit bir gözle bakarak ahlâkî ve inasanì bir bakışla, başka bir ifâdeyle "aynı çeşmeden akan su acı tatlı olmaya" gibi "yetmiş iki millete aynı gözle bakmayan' şer'in evliyâsı olsa da, hakikatte asidir" gibi evrensel bir gözle tüm insanlığa, devir ve zamanlara hitap eder Yunus Emre. İste Yunus Emre ve benzeri "değerli insanlar" ile bir süreliğine mevki- mansıb ve makam sahibi olmuş Ebussuud Efendi misâli "önemli insanlar" arasındaki fark bu olsa gerek...

Ehl-i marifet yolunda; ululuk mal, mülk ile değil; kemâl ile mümkündür.

"Çâlâp gönülün tahtı; gönül Çalab'a baktı

İki cihân bedbahtı, kim gönül yıkar ise"