YETER Kİ GÖNLÜMÜZÜN FAY HATTI KIRILMASIN…
Selman Soğukpınar
01 Kasım 2020 Pazar 09:10
Biz insanlar yaratılanların içinde en değerli varlık olarak bu dünyaya imtihan için gönderildik.
Bu dünyada sıkıntılar, musibetler, belalarla karşılaşmamız çok doğal. Zenginler fakir, fakirler bir anda zengin olabiliyor. Dolayısı ile bunların hepsi bizim geçtiğimiz imtihan dünyasının birer sınav kağıdından başka bir şey değildir.
Burada da önemli olan zorlukları, acıları sabır ve şükürle karşılamak her başımıza gelen de bir hayır olduğunu düşünerek yaşamayı öğrenmektir.
Böyle idrak edersek bu bizleri ebedi alemde mutluluk ve huzura erdirecektir.
Başımıza gelen bazı sıkıntıları isyan ederek karşılarsak bu sıkıntımız katlanarak dünyada da öbür dünyada da devam eder.
Cehennemin yolu kolaydır, nefsin istediği şeylerle doludur.
Ama cennetin yolu zordur, engebelidir, yokuştur, nefse ağır gelen şeylerle doludur.
Sabredeceğiz, şükredeceğiz, nefsimize ve irademize sahip olacağız, Allah’a ve Peygamberine itaat edeceğiz, iyilikleri Allah’tan, kötülükleri nefsimizden bileceğiz, ilahi emirlere uyacak, yasaklardan uzak duracağız ki, O zaman kazanan biz olalım. Yoksa kaybedenlerden olacağız.
Başımıza gelen musibet denilince; ölümler, depremler, sel ve dolu felaketleri, trafik kazaları, heyelan ve çiğ gibi tabii olaylar, yangınlar, suda boğulmalar, ölümcül hastalıklar, bulaşıcı virüsler, fiziksel ve ruhsal engeller, göz, kulak, el ve ayak noksanlıkları, gibi daha birçok sayamadığım dünyada zorluklar aklımıza gelir.
Ama unutmayalım ki bu sıkıntıların hepsi bizim imtihanımızdır.
Sabredersek kazanır, isyan edersek kaybederiz.
Depremler, korkuya sebep olur.
Deprem sonucunda canlar ve mallar yok olur, evler harap olur. Bir kısım canlar dünya değiştirirken, bir kısım canlar engelli kalır.
Şunu bilmeliyiz ki, Rabbimiz asla zulmetmez, kullarının zor durumda kalmasını istemez. Bazen bizim günahlarımız, şımarıklıklarımız, isyanlarımız, tuğyanlarımız, şükürsüzlüklerimiz, övünmelerimiz, başkalarının acıları karşısında gülmemiz, günahlarda ve haramlarda ısrar etmemiz, musibetleri davet eder, başımıza türlü felaketlerin ve belaların gelmesine sebep olur.
Atalarımız ne güzel söylemiş.
“Zulmeder mi hiç kuluna Mevlası, kulunun çektiği kendi cezası.” ne kadar doğru değil mi?
Gün dayanışma, kardeşlik günüdür. Musibetlerin sebebini irdelemeden felaketzedelere koşalım ki, aynı şeyler başımıza gelirse bizlere de koşan bulunsun.
Evet, dün Elazığ’da bugün İzmir ve çevresinde yaşanan deprem, bizi bir kez daha birleştirdi.
İnşallah kardeşliğimizin pekişmesine de fayda verir.
Şer sandığımızda hayırlar ortaya çıkar.
Bir kısım isyancılar da ibret alır.
Devletin ve milletin şefkati karşısında pişman olurlar., İbrahim Hakkı Hazretleri’nin söylediği gibi, “Hak şerleri hayreyler, kullar anı seyreyler. Mevla görelim neyler, neylerse güzel eyler…
Rabbime şükürler ediyorum ki fay hatları kırılsa da bizlerin yüce Türk milletinin gönüllerinin fay hatları sapa sağlamdır.
Gönlünüz, Yönünüz ve Yolunuz hayırlara vesile olsun İnşallah
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2012 Erzurum Olay
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.