ZENGİN İLE FAKİRİN ÇOCUĞUNU YARIŞTIRMAYINIZ

Ülkemiz son onüç yılda bir çok alanda çok büyük reformlar yaparak adeta deyim yerinde ise Şah’a kalkmıştır.

Özellikle de yatırımcı bakanlıklara baktığınız zaman Türkiye, Türkiye olalı böyle yatırımlar görmemiş hayaller gerçeğe dönüşmüş ülkemiz bir ucundan diğer ucuna yeniden imar edilmiştir diyebiliriz.

Bu yatırımcı bakanlıkların en başında ise Orman ve Su İşleri Bakanlığımız ile Ulaştırma Bakanlığımızdır.

Nedenlerine gelince.

Orman ve Su İşleri Bakanlığımızın yatırımlarına baktığınız zaman Cumhuriyet tarihinde yapılan Gölet ve Baraj âdetinin 2 katı olan ve 2012 yılında yapımına başlanan çalışmalar tamamlanarak 2015 Proje muhtevasında maliyeti 3,2 milyar TL olan 1001 adet gölet ve sulama tesisi vatandaşlarımızın hizmetine sunulmuştur.

1000 günde 1001 Sulama tesisini tamamlamakla yetinmeyen Orman ve Su İşleri bakanlığı 2016 yılı başına yeni bir start vererek 1000 günde 1079 adet Baraj, Gölet ve Sulama tesisi yapmak için yeni bir hamle başlattı.

Orman ve Su İşleri Bakanı Sayın Prof. Dr. Veysel Eroğlu’nun deyimi ile ‘’ Zamanla Yarışan Bakanlık’’ olarak gece gündüz demeden Sulama, Enerji, İçmesuyu ve Arıtma tesisi ile Taşkın Koruma tesisleri yaparak ülke ekonomisine ciddi katkılar sağlanmakta özellikle enerji sektöründe ülkemizi dışa bağımlı olmaktan kurtarmak için çok büyük gayret sarf edilmektedir.

249 metre gövde yüksekliği ile kemer baraj sınıfında Türkiye'nin birinci; dünyanın da 6. en yüksek barajı olan Artvin Deriner Barajına baktığınız zaman artık söyleyecek sözün kalmaz.

Yine asrın projesi olan KKTC Su Temin Projesine baktığınız zaman söyleyecek sözün kalmaz hayranlıkla ve gururla suyun deniz altında yavru vatana aktığını görürsünüz.

KKTC Su Temin Projesi askılı boru sistemiyle deniz geçilerek su aktarılan dünyadaki tek projedir.

KKTC Su Temin Projesi; Türkiye tarafında Anamur Dragon Çayı üzerinde inşa edilen Alaköprü Barajında depolanacak suyun Türkiye tarafı 23 km, deniz geçişi 80 km (66,5 km askılı borulu sistem) ve KKTC tarafı 3 km olmak üzere toplam 106 km uzunluğundaki hat ile KKTC’de inşa edilen Geçitköy Barajı’na aktarılmaktadır.

Bunlar yatmakla olmuyor.

Diğer taraftan Türkiye’nin örnek projelerinden biri olan Antalya Korkutelinde yapılan damlama sulama tesisi yapılmış.

Türkiye’nin örnek Sulama tesisi Korkuteli ilçe merkezinde yapılan Scada merkezinden yönetilmektedir. Kurulan sistem ile bilmem kaç km uzakta ki vanayı Sacada merkezinden açıp suyun münbit topraklar ile buluştuğunu gördüğünüzde hayranlıkla ve gururla toprağın cana geldiğini görürsünüz söyleyecek sözünüz kalmaz.

Devam eden Artvin Yusufeli Baraj inşaatında havada askıda takılı iş makinalarının çalıştığını gördüğünüzde ülkenizle insanlarınız ile gurur duyar hayranlıkla gözlerinizi alamadan saatlerce çalışmaları izler ve söyleyecek söz bulamazsınız.

Barajın, yapımı tamamlandığında kemer baraj sınıfında 270 metre yüksekliği ile Türkiye'nin birinci, dünyanın üçüncü en yüksek barajı olacaktır..

Toplam gövde hacmi 2 milyon 350 bin metreküp olacak barajda, 2,2 milyar metreküp su depolanacaktır..

Çoruh Nehri ana kolu üzerindeki kilit barajlardan birisi olacak Yusufeli Barajı ve HES, 540 megavat kurulu güce sahip olacak ve yıllık 1 milyar 827 milyon kilovatsaat enerji üretilecek, ekonomiye yılda 400 milyon lira katkı sağlayacaktır..

Yusufeli Barajı, ürettiği elektrik ile yaklaşık 650 bin nüfuslu bir şehrin ihtiyacını karşılayabilecek ve kendini 7 senede amorti edecektir..

Baraj, gerek üreteceği enerji, gerek sağlayacağı istihdam açısından bölge ve ülke ekonomisine büyük katkı sağlayacaktır.

Bunlar yatma ile olmuyor..

Şimdilerde Orman ve Su İşleri Bakanı Sayın Prof. Dr. Veysel Eroğlu tarafından başlatılan bölgesel gelişim projeleri AKDENİZGEP, EGEGEP, GAP, TRAGEP, KOP ve DAP projeleri ile inşallah Türkiye dünyanın tarımda bir numaralı ülkesi haline gelecektir.

Bunlar yatmakla olmuyor.

Çalışma ile azimle içinizde ki vatan, bayrak, millet sevgisi ile zamanla yarışmakla oluyor.

Diğer bir yatırımcı bakanlık olan Ulaştırma bakanlığının yatırımlarına baktığınızda görmezden gelirseniz duble yollar gözünüze batar.

Yapılan yollar ile nerede ise ülkenin doğusundan baktığınızda batısını, güneyinden baktığınızda kuzeyini göreceksiniz.

Hava alanları, oto yollar, tüneller, köprüler 300 km hızla giden hızlı trenler hangisini sayayım.

Bu millet bunları çok öncede hak etmişti amma mutfağa usta lazımdı.

Ne zamanki bu ülkede vanana sevdalılar iktidar oldu ne zamanki bu ülkede hortumcuların hortumu kesildi millet hizmet gördü.

Dedem Fatih gemiden karaları yürüttü torunları bugün suyun altından arabaları trenleri yürütüyorlar.

Vatanı sevmek lafla olmuyor.

Yapmak için dertli olmanız, bu ülkeye sevdalı olmanız gerekir.

Atalarımız boşun dememiş  ‘’Ayinesi İştir Kişinin. Lafa Bakılmaz.’’

Tabi bu hizmetleri saymakla bitiremezsiniz.

Sağlıkta yapılan yatırımlar ülke insanın daha sağlıklı hizmet alarak daha sağlıklı yaşam sürmesine vesile olmuştur.

Eskiden bir deprem oldu mu günlerce basından kaçan hükümet yetkilileri vardı şimdilerde olumsuz bir durumlarda birkaç ayda yeni şehirler kuran  hükümetimiz var hamdolsun.

Tbi bunların yanında eksik ve noksanlıklar yok mu var elbette özellikle Eğitim sistemimizi tam rayına oturttuk desek yalan olur.

Doğru doğru eğriye eğri demek gerekir.

Özellikle YGS ve LYS sınav sistemleri ile ilgili olarak açıkça konuşmak gerekirse bu iş adil değildir.

Dershanelerin ve rant odalarının kapatılması çok yerinde bir karar olmuştur.

Birilerinin ayağına basıldığı içinde halen daha bizim Erzurum deyimi ile cığlıyorlar.

Dershanenin kapatılması bahane ülkeye ihanet şahane bu gafiller ihanete devam ediyorlar.

İnşallah Rabbim bu ihanetlerinin bedelini onlara her iki âlemde ödetecektir.

Hükümetimizden ricamız bu sınav sisteminin derhal değiştirmesidir.

Çünkü zenginin çocuğu ile fakirin çocuğunu aynı kulvarda yarıştırmak adil değildir.

Neden mi?

Bugün ülkemizde maddi durumları iyi olan vatandaşlarımız sınavlar öncesinde çocuklarına özel öğretmenler tutarak ders aldırmaktadırlar.

Fakirin ise maddi olarak böyle bir gücü olmadığı için ancak çocuğun kendi gayreti ve okulda son sınıfta verilen etüt ve dersler ile sınava hazırlanmaktadır.

Bu konuda canı yanan bir Baba olarak açık yazıyorum.

Bu yıl 12. Sınıfta olan benim yavrum okuldan hiçbir şekilde eğitim alamamıştır.

Sebebi YGS öncesi çocuklara izin verildi gidin evde çalışın.

Böyle bir saçmalık olamaz.

Bu çocuk evde bilmediği soruyu nasıl çözecekti ki zaten çözemedi.

Okulda boş geçen derslerin yanı sıra etüt verilecek denildi.

Gelin görün ki dersler ile birlikte etütlerde boş geçmeye devam ediyor.

Açıkça yazıyorum Antalya Mehmet Gebizli Anadolu İmam hatip lisesinde benim yavrum bu yıl ders almak yerine boş sınıfların başını beklemekle gününü geçirdi.

Yazık çok yazık.

Bu konuda ilgililer gereğini yapsın diyeceğim amma geçti Bor’un pazarı benim yavrumda YGS sınavında özel ders alan zenginin çocuğu ile aynı sınava tabi tutuldu.

Aynı kulvarda kşturuldu.

Ve ben çocuğuma özel ders aldıramamamın vicdan azabı ve mahcubiyeti içerisindeyim.

Bu benim suçum değil aslında çünkü milyonlar dökerek çocuğumu özel okula gönderemedim.

Çünkü ne özel okula gönderecek, nede özel hocalardan ders aldıracak gücüm yoktu.

Ama gelin bunu benim içimde fırtına kopan yüreğimde ki mahcubiyete ve çaresizliğime sorun.

Açıkçası bunun suçlusu ben değilim suçlu sistemdir.

Sayın Cumhur Reisimiz ve Başbakanımız başta olmak üzere belki milyonlarca bizim durumumuzda olan velilerimizin yüreğindeki sızıyı dile getirdiğim için bu serzenişime kulak vermelerini arzu ediyorum.

Ne olur artık zengin ile fakiri aynı kulvarda yarıştırmak vazgeçin.

Bu bir adaletsizliktir.

Ben bir baba olarak bu konuda hakka girenlere hakkımı helal etmiyorum.

Unutmayın;

Dedem Sultan Fatih’in buyurduğu gibi ‘’ADALETİ ÖLDÜRDÜĞÜNÜZ GÜN, DEVLET’TE ÖLÜR.’’

Vesselam..