ZİMMET SUÇU İŞLEMEDİK...

Karar duruşmasında son kez savunma yapan ESOB Başkanı Rasim Fırat, “Bu suçlamayı yapan kendi yönetim kurulu üyemiz. Bize isnat edilen bu suçlamayı kabul etmiyorum. Ben görevimi kötüye kullanmadım. Hikmet Karaca’nın iddia ettiği zimmet suçlamasından dolayı değil, yönetim kurulu toplantısında arkadaşlarımızın içinde sinkaflı küfürler ettiği için görevine son verdik. Ben Erzurum’da asil bir ailenin varlıklı çocuğuyum. Bizim zimmetle işimiz olmaz. Bu para cuzi bir miktarda olsa asla tenüzzül etmem, etmemde, ben ve arkadaşlarım zimmet suçunu işlemedim. Erzurum'da varlıklı bir ailenin çocuğuyum. Eksik denilen 33 bin Euro’nun faturaları ve ödeme makbuzları bulunuyor. Bunlar dosyamızda tek tek mevcut. Bu onurlu kuruluşun bayrağını çamura düşürmeye kimsenin hakkı yoktur.” Dedi.

Fırat'tan açıklama

Erzurum Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği Başkanı Rasim Fırat, yönetim kurulu üyeleriyle birlikte hakkında zimmet iddiasıyla açılan davada mahkemenin verdiği karar ile ilgili açıklamalarda bulundu. ESOB Başkanı Fırat, "Bu dava henüz bitmedi. Hukuka saygılıyız ancak bilirkişi raporlarında ciddi eksiklikler var. Bunları Yargıtay'a taşıyıp hatadan dönülmesini sağlayacağız" dedi.
Erzurum Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen ve bugün karara bağlanan zimmet davasının sonucuyla ilgili olarak bir açıklama yapan ESOB Başkanı Rasim Fırat, sürecin henüz bitmediğini, dava dosyasını Yargıtay'a taşıyacaklarını kaydetti.
Hukuka saygılı olduklarının altını çizen ancak verilen cezayı hak etmediklerini vurgulayan Başkan Fırat,
"Ankara'da hazırlanan bilirkişi raporundaki eksikliklerden dolayı ceza aldık. Bilirkişi, kurs hocalarına dahi ödenen ve resmi dekontlarla belgelediğimiz bu durumu bile göz önüne almamışlar ve bu doğrultuda eksik bir rapor hazırlamıştır. Delil niteliğinde elimizde olan banka dekontlarını görmezden geldiler. Mahkeme TCK'nın 247'inci maddesinin 1.bendine göre, şahsım ve yönetim kurulu üyeleriyle, genel sekreterimize ceza verilmesine hükmetti. Biz bu cezayı hak etmedik. Hukuka saygılıyız, ancak verilen kararı kabul etmemiz mümkün değildir. Hukuk mücadelemizi Yargıtay'a itiraz etmek suretiyle sürdüreceğiz. Bizim veremeyeceğiz hiçbir hesap yok. Kaldı ki dava henüz sonuçlanmış değil. Yargıtay nezdinde temyiz hakkımızı kullanarak karara itiraz edeceğiz" dedi.